Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/556 E. 2022/674 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/556
KARAR NO : 2022/674

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/11
KARAR NO : 2022/6
DAVA TARİHİ : 28.12.2021
KARAR TARİHİ: 07.01.2022
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 29.04.2022
KARARIN YAZ. TARİH : 29.04.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.01.2022 tarih ve 2022/11 Esas, 2022/6 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 28.12.2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davaya bakmaya görevli ve yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında 13.04.2021 tarihinde 8.659,00 Euro karşılığında 4 adet villa havuzu yapımı için eser sözleşmesi düzenlendiğini, anlaşma karşılığında 13.04.2021 tarihinde davalı … A.Ş. tarafından müvekkili şirkete 59.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin anlaşma üzerine 4 adet havuz yapımını tamamladıktan sonra davalı şirketten geriye kalan bakiye borcunu ödemesini istediğini ancak herhangi bir ödeme alamadığını, bunun üzerine, kur hesabıyla, geriye kalan bakiye alacak miktarı olan 29.500,00 TL alacak için Menderes İcra Dairesi’nin 2021/939 E. dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak başlatılmış olan icra takibinin borçlu şirket tarafından yapılan borca itiraz neticesinde durdurulduğunu, icra takibinin davalı tarafça, itiraz edilerek haksız olarak durdurulduğunu, izah edilen nedenlerle, borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 07.01.2022 tarih ve 2022/11 Esas, 2022/6 Karar sayılı kararında özetle; “…Somut olayda; Davanın, yüklenici davacının 4 adet villa havuzu yapımı nedeniyle bakiye eser bedeli alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, dava şartı arabuluculuğa ilişkin 6102 sy TTK’ya 7155 sy yasanın 20 md. ile eklenen 5/A maddesinin metninde “…bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava…” denilmek suretiyle arabuluculuğa başvurunun dava şartı olarak tayin edildiği, davacının bir miktar para alacağının ödenmesine yönelik ticari davada arabulucuya başvurmadan ve başvuruya ilişkin son tutanağı ibraz etmeden dava açtığı, 6325 sy yasanın 18/A-2. Bendi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddileceği öngörüldüğünden davacının davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 17.02.2022 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; “…İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/11 E., 2022/6 K., 14.01.2022 Tarihli kararıyla dava özel şartlarından olan arabuluculuğa başvuru yapılmadan dava açıldığı gerekçesi ile davamızın usulden reddine karar verilmiştir. Verilen karar yersizdir. Tarafımızca dava açılmadan önce arabuluculuk aşaması tüketilmiş olmakla birlikte arabuluculuk tutanakları dilekçemiz ekinde mahkemeye sunulmuştur. İşbu nedenle yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvuru yapılması zorunluluğu hasıl olmuştur.
Müvekkil şirket ile davalı şirket arasında eser sözleşmesi akdedilmiş olup davalı tarafça müvekkilin hakedişinin tamamı ödenmemiştir. Müvekkilin bakiye alacağının tahsili için tarafımızca icra takibi başlatılmıştır. Menderes İcra Dairesinin 2021/939 sayılı dosyası ile 29.500,00 TL bakiye alacak için başlatılan icra takibine borçlu şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine icra takibi durdurulmuştur. İtirazın iptali davası için aranan dava şartı arabuluculuk görüşmelerinin gerçekleştirilmesi için tarafımızca arabuluculuk başvurusu yapılmış olup davalı şirketle anlaşma sağlanamamıştır. Arabuluculuk aşamasının anlaşamama ile sonuçlanması üzerine itirazın iptali için Menderes 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/280 E. Sayılı dosyası ile dava açılmıştır. İcra takibinin yapıldığı yer İzmir ili Menderes ilçesinde dava açılmış, Menderes ilçesinde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevlendirilmemiş olması nedeniyle dosya görevli ve yetkili İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi olunmuştur.
Dava dosyası görevli ve yetkili İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi olunmuştur. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesince 2022/11 Esas, 2022/6 K. Sayılı dosya üzerinden yapılan ilk incelemede dava şartı olan arabulucuya başvuru şartı sağlanmadan dava açıldığı gerekçesiyle, haklı davamızın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiştir. Ancak yukarıda izah ettiğimiz üzere dava şartı arabuluculuk aşaması dava açılmadan önce tüketilmiş olup anlaşamama ile sonuçlanmıştır. Açmış olduğumuz dava dilekçemiz ekinde imzalı ve barkodlu arabuluculuk anlaşamama son tutanağı sunulmuş olup yerel mahkemece dilekçe eklerine bakılmaksızın hüküm kurulmuştur. Uyap sistemi üzerinden dava dilekçesi eklerine bakıldığında dahi dilekçemiz ekinde barkodlu arabuluculuk anlaşamama son tutanağının sunulduğu görülmektedir. İşbu nedenle İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/11 Esas, 2022/6 Karar sayılı kararı hukuka aykırılık teşkil etmekte olup kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurulması zorunluluğu hasıl olmuştur.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda izah olunan ve re’sen nazara alınacak hususlar birlikte değerlendirilerek;
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/11 Esas, 2022/6 K. Sayılı “Dava Şartı Yokluğundan Usulden Red” kararının KALDIRILMASINA,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine…” karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava, ticaret mahkemesine açılmış, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi 07.01.2022 tarih, 2022/11 Esas, 2022/6 Karar numaralı ilamı ile, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 7155 sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile eklenen arabulucu dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş, anılan kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
Her ne kadar davacı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2020 tarih ve 2020/1943 Esas, 2020/4052 Karar numaralı ilamında da belirtildiği üzere, itirazın iptali davaları arabulucu dava şartına tabi olduğundan, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur.
Her ne kadar davacı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davacı avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.01.2022 tarih ve 2022/11 Esas, 2022/6 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca dava değeri itibarıyla kesin olmak üzere 29.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.