Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/401 E. 2022/487 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/401
KARAR NO : 2022/487

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARAR

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1
DAVA TARİHİ : 03/01/2022
ARA KARAR TARİHİ : 05/01/2022
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTEM : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 30.03.2022
KARARIN YAZ.TARİH : 18.04.2022
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1 Esas sayılı dosyasından verilen 05.01.2022 tarihli ara kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 03.01.2022 tarihli ihtiyati haciz istemli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketin taşeronu olduğunu, davalı şirketin Yalıkavak’ta marina karşısındaki projesinde belirli hafriyat ve taş işlerini(işçilik, çimento malzemesi müvekkilce tedarik edilmiş) yaptığını, müvekkilinin tanzim etmiş olduğu faturalar karşılığında 112.385,30 TL ödeme yapılmadığı için Bodrum 2.İcra Müdürlüğü’nün 2021/6131 Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz ettiğini, itirazlarının yersiz olduğunu, davalının mal kaçırma hazırlığı içerisinde olması nedeniyle dava değeriyle sınırlı olarak mallarına ve üçüncü kişilerdeki haklarına ihtiyati haciz kararı verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı taraf davaya cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 05.01.2022 tarihli ve 2022/1 Esas sayılı dosyasından verilen ara kararlarında özetle; İİK’nın 257.maddesine göre ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup alacağın varlığının tam olarak ispatlanmasının zorunlu olmadığı, yaklaşık ispatın yeterli olduğu ne var ki alacaklı tarafından ihtiyati hacze dayanak olarak gösterilen faturalarda belirtilen hakedişlerin onaylandığına dair belge bulunmadığı, bir kısım faturaların e-fatura olarak düzenlendiği, faturaların borçlu tarafından kabul edilip edilmediğine dair herhangi bir belge de ibraz edilmediği dolayısıyla talepte bulunan vekili tarafından ibraz edilen belgelere göre yaklaşık ispat şartının gerçekleşmemiş olması sebebi ile koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 11.01.2022 havale tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; alacağını tahsil edemeyeceğini, davalının mal kaçırma hazırlığı içerisinde olduğundan dava değeriyle sınırlı olarak mallarına ve 3. kişilerdeki haklarına acele bir şekilde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı tarafından istinaf dilekçesine karşı herhangi bir yanıt sunulmadığı UYAP ve dosya kapsamından anlaşılmıştır.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257.maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258.maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265.maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
İİK’nın 257 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın davaya konu ettiği alacağının varlığı için yargılama yapılması gerekli olup davacının alacağını, miktarını ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığını ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemez.Başka bir anlatımla davacı ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Alacağın varlığı yargılamayı gerektirmektedir.İİK.257.maddede belirtilen yasal koşullar somut olayda gerçekleşmemiştir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesi’nin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararı dairemizce usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararını istinaf etmiş ise de; İlk Derece Mahkemesi’nin ihtiyati haczin reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/1 Esas sayılı dosyasından verilen 05.01.2022 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı avukatının bu ara karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle yatırılan 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 391/(3) ve 362/(1)-f.maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 30.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.