Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/30 E. 2022/103 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/30
KARAR NO : 2022/103

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/824
DAVA TARİHİ : 31.12.2020
ARA KARAR TARİHİ: 17.05.2021
İSTEM : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 26.01.2022
KARAR YAZ. TARİHİ : 28.01.2022

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/824 Esas sayılı dosyasından verilen 17.05.2021 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen ihtiyati haciz istemli dava dilekçesi ile; müvekkilinin …’de yerleşik ağır vasıta araçların fren tamir bakım ve onarımını yapan bir şirket olduğunu, davalının da merkezi İstanbul’da bulunmakla birlikte … Belediyesinden ve diğer belediyelerden aldığı ihaleler çerçevesinde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirketin araçlarının Cari Hesap ekstresindeki faturalar gereğince tamir, bakım ve onarımının yapıldığını ve düzenlenen faturalar davalı şirkete teslim edildiğini, alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, itirazın iptali istemli davada davalı şirketin araçları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
YANIT:
Davalı yanca, davacının ihtiyati haciz istemine karşı bu aşamada herhangi bir yanıt sunmadığı dosya ve UYAP kapsamından anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 2020/824 Esas sayılı dosyasından verilen 17.05.2021 tarihli ara kararında özetle; ”… Davacının alacağı toplanacak deliller, yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemesi ile belirleneceğinden ve davalının araçları dava konusu olmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine” dair ara karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davacı avukatı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı avukatı istinaf kanun yolu başvuru dilekçesi ile, Müvekkili şirketin, …’de yerleşik ağır vasıta araçlara fren tamir, bakım ve onarımı yaptığını, davalı yanın, müvekkili şirketin sunduğu fren tamir, bakım ve onarımı hizmetinden yararlandığını, bu hizmet alımı neticesinde cari hesap ekstresindeki faturalar düzenlenerek davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin ise merkezi …’da bulunan … Belediyesi’nin yanında diğer belediyelerden de ihaleler alarak faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, ancak davalının, sürekli olarak belediyelerden ödeme alamadığını belirterek ödeme yapmaktan kaçındığını, bunun üzerine pandemi döneminde icra takibi yapılamaması sebebiyle Karşıyaka 5. Noterliği’nin 17/04/2020 tarih ve 12093 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 159.152,21 TL tutarındaki alacağın ödenmesinin ihtar edildiğini, bunun üzerine Beyoğlu 20. Noterliği’nin 28/04/2020 tarih ve 06805 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkili şirkete ödenmesi gereken borçlarının bulunmadığını iddia ettiklerini, ancak davalı yanın; 28/04/2020 tarihli, ERT2020000000013 seri numaralı, 159.152,21 TL tutarındaki mal ve hizmet iadesi adı altında fatura düzenlediğini, müvekkiline ait onlarca faturaya ilişkin olarak tek bir iade faturası düzenlendiğini, bu iade faturası ile açıkça müvekkilinin iade faturası kadar alacaklı olduğu ve karşı yanın kötüniyetinin anlaşıldığını, taraflarınca da Bornova 6. Noterliği’nin 05/05/2020 tarih ve 06754 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade faturasına itiraz edildiğini, ayrıca dosyada mübrez 18/02/2020 tarihli mutabakat metninden de anlaşılacağı üzere borca ilişkin mutabakatın sağlandığını, bu mutabakata ilişkin beyanın da müvekkili şirkete gönderildiğini, hem müvekkili şirkete borçlu oldukları konusunda kendileri ile mutabık olup, hem de iade faturası ve ihtarname ile kendilerine borçlu olmadıklarını beyan etmelerinin, iddialarının mesnetsiz ve dayanaksız olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, Küçükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 04/05/2021 tarihinde müzekkere cevabı olarak dosya içeriğine gönderilen ve dilekçe ekinde de sunulmuş olan davalı yana ait BA Formları incelendiğinde, müvekkili şirketle toplamda 132.915,00 TL tutarındaki 82 adet belge üzerinde mutabık kalındığının görüleceğini, bu mutabakat ile ihtiyati haczin şartlarından olan dava konusu alacağın miktarının yaklaşık olarak belirlenmesi şartını sağladığını, ayrıca karşı yanın kötü niyetli olduğunu da açıkça ortaya koyduğunu, davalının araçlarına yapılan tamir ve bakımlara ilişkin olarak davalının şoförlerince imzalanmış servis fişleri ve fatura içeriklerinin de dosyaya sunulduğunu ve yine ticari defter kayıtları ve belgeleri incelendiğinde de müvekkilinin alacağının sabit olduğunun anlaşıldığını, dosya içeriğine karşı tarafça sunulan hiçbir beyanda nasıl ve neden tek bir iade faturası düzenlendiği, mutabakatlar mevcut olmasına karşın nasıl fatura konusu olan hizmetlerin alınmadığının izah edilemediğini, açıklanan hususlar ışığında, alacaklarının varlığının ve miktarının ispatlandığı kanaatinde olduklarını, yine ihtiyati haciz istemi zorunluluğunun hasıl olmasının önemli sebeplerinden bir tanesinin de davalı şirket aleyhine 60’a varan icra takibi başlatıldığını, UYAP üzerinden sorgulama yapıldığında bu hususun net bir biçimde görüleceğini, karşı yanın, sanayi sitesindeki birçok esnafa borcu olduğu ve araçlarını piyasadan çekmeye başladığının da bilindiğini, bu durumlar sebebiyle alacakları tahsil kabiliyetinin düştüğünün izahtan vareste olduğunu, yerel mahkemece bu hususlar bilinmesine karşın, ihtiyati haczin reddedilmesine ilişkin karar verildiğini, bu sebeple, ilk derece mahkemesinin ret kararının kaldırılmasına, alacaklarının teminat altına alınması için davalı hakkında dava konusu alacak kadar ihtiyati haciz kararı verilmesine, istinaf giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMKnın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Davacı vekili dava dilekçesiyle davacı şirketin, davalı şirketin araçlarının tamir, bakım ve onarım işini üstlendiğini cari hesap ekstresindeki faturalar gereğince araçların tamir bakım ve onarımı yapılmasına karşın davalı şirketin teslim edilen faturalardaki iş bedelini ödememesi üzerine davalı şirket aleyhine takip başlattıklarını, davalı şirketin takibe haksız itirazda bulunduğunu beyanla davalının itirazının iptali ile, takibe konu edilen alacak nedeniyle davalının araçları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Dava, araç tamir bakım onarım işinden kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı tanzim edilen fatura alacağından kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece davalının araçları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talebinin reddine karar verilmiş, redde dair mahkeme ara kararı davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Taraflar arasında araç tamir bakım onarım işi nedeniyle eser sözleşmesi bulunduğu iddia edilmekte olup, ihtilaf da bu işten dolayı davacının davalıdan takip tarihi itibariyle cari hesap alacağı olup olmadığı, tanzim edilen takibe konu faturalar nedeniyle davalının sorumlu olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, taraflar arasında görülmekte olan davada alacağın varlığı ve miktarı likit olmayıp, bu yönüyle yargılamayı gerektirmektedir. Bu durumda ihtiyati haciz talep eden davacının, alacağını, miktarını ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığını, ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemez. Başka bir anlatımla davacı, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesince, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen ara karar usul ve yasaya uygun olmakla, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/824 Esas sayılı dosyasından verilen 17.05.2021 tarihli ara kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gereken 133,00 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan toplam 97,70 TL harcın mahsubu ile kalan 35,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı avukatı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 26.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.