Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/213 E. 2022/259 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/213
KARAR NO : 2022/259

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/1619
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
ARA KARAR TARİHİ : 16/12/2021
DAVA : Sözleşmeden KaynaklananTazminat
İSTEM : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 22.02.2022
KARARIN YAZ.TARİH : 28.02.2022

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1619 Esas sayılı dosyasından verilen 16.12.2021 tarihli ara kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 15.12.2021 tarihli ihtiyati haciz istemli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketi ile davalı şirket arasında, … ili … ilçesi … Beldesi … Yerleşkesi içerisinde bulunan … inşaat işleri ile ilgili olarak 03/01/2020 tarihinde “havuz işleri sözleşmesi” imzalandığını, tüm uyarı ve ihtarlara rağmen sözleşme gereğini zamanında yerine getirmediği için müvekkili şirketin sözleşmeyi geriye etkili şekilde feshettiğini, bu nedenle müvekkili şirketin ödediği 9.000,00 USD ile müvekkili şirketin uğradığı zarar için 1.000,00 USD toplam 10.000,00 USD’nin mevduat faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, davalı şirketin taşınmaz ve araçlarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı yanca, davacı avukatının ihtiyati haciz istemine karşı herhangi bir cevap verilmediği dosya ve UYAP kapsamından anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 2021/1619 Esas sayılı dosyasından verilen 16.12.2021 tarihli ara kararlarında özetle; “…Davacının amacı para alacağını güvence altına almaktır. İhtiyati haciz isteyen vekilinin dava dilekçesinde belirttiği hususlar alacağın varlığı hususunda Mahkememizde kanaat uyandırıcı nitelikte değildir. Çünkü davacı tarafından yaklaşık ispat sağlanamamış ve davacının davalılarda alacaklı olup olmadığı, miktarı hususunun yargılamayı gerektirdiği anlaşılmış olup, yasal koşulları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 27.12.2021 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; İhtiyati haciz için gerekli yasal şartların oluştuğunu, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1619 Esas sayılı dava dosyası üzerinden verilen 16.12.2021 tarihli ve ihtiyati haciz talebinin reddine dair usul ve yasaya aykırı ara kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda davalı adına kayıtlı bulunan menkul ve gayrimenkulleri ile bankalardaki hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı tarafından istinaf dilekçesine verilen yanıt dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının ihtiyati haciz talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair verilen 16.12.2021 tarihli ara kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257.maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258.maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265.maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
İİK’nın 257 ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafın davaya konu ettiği alacağının varlığı için yargılama yapılması gerekli olup, davacının alacağını, miktarını ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığını ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemez. Başka bir anlatımla davacı ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. İİK. 257. maddede belirtilen yasal koşullar somut olayda gerçekleşmemiştir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararı dairemizce usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle, ilk derece mahkemesi ara kararını istinaf etmiş ise de; İlk Derece Mahkemesi’nin ihtiyati haczin reddine ilişkin ara kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/1619 Esas sayılı dosyasından verilen 16.12.2021 usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı avukatının bu ara karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gereken 133,00 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 73,70 TL harç bedelinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 22.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.