Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1865 E. 2023/1230 K. 15.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1865
KARAR NO : 2023/1230

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/648
KARAR NO : 2022/865
DAVA TARİHİ : 06/05/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 15.09.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 15.09.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.10.2022 tarih ve 2022/648 Esas, 2022/865 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile özetle; Taraflar arasında 21.10.2021 tarihinde “… Restaurant” tasarım projelendirme işine ilişkin “Mimarlık Hizmetleri Sözleşmesi” akdedildiğini, ancak davalı tarafın sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması sebebiyle müvekkili şirket tarafından sözleşme haklı nedenle feshedildiğini, sözleşme hükümleri ve müvekkili şirketin davalı şirkete iletmiş olduğu notlar doğrultusunda konsept projenin sözleşmede kararlaştırılan tarihte müvekkili şirkete teslim edilmemiş olması sebebiyle Bodrum 1.Noterliğinin 28.01.2022 Tarih 00679 yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarnamelere rağmen davalı şirket tarafından sözleşmede kararlaştırılan edimleri karşılayacak konsept proje sunulmamış olması sebebiyle Bodrum 1.Noterliğinin 25.02.2022 Tarih 1381 yevmiye nolu ihtarnamesi ile, 21.10.2021 tarihli Mimarlık Hizmet Sözleşmesini haklı nedenle feshedildiğini, sözleşmenin 4.2. maddesi gereğince yapılan ödemenin avans niteliğinde olduğunu, müvekkilinin ifa menfaatini karşılayan, müvekkilinin kullanabileceği bir konsept proje çalışmasını tamamlanamamış olması nedeni ile avans niteliğindeki ödemelere hak kazanmadığı davalı şirkete bildirildiğini ve müvekkil şirket tarafından yapılan 22.500,00 USD (Yirmi iki bin beş yüz Amerikan Doları) tutarındaki avans ödemesinin … A.Ş. ait … Bankası TR… numaralı IBAN hesabına derhal ödenmesi talep edildiğini, Bodrum 1.Noterliğinin 25.02.2022 Tarih 1381 yevmiye nolu ihtarnamesi davalı şirkete 25.02.2022 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı şirket herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından 10.11.2021 tarihinde davalı şirkete 22.500,00 USD avans ödemesi yapıldığını, 21.10.2021 tarihli Mimarlık Hizmet Sözleşmesiniin 4.2. maddesi gereğince yapılan ödemenin avans niteliğinde olduğunu, sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması sebebiyle müvekkili şirketin avans niteliğindeki ödemelere hak kazanmadığını, yapılan ödemenin müvekkil şirkete iade edilmesi gerektiğini beyanla, Bodrum 1.Noterliğinin 25.02.2022 Tarih 1381 yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ tarihi olan 02.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasa uyarınca bankalarca uygulanacak yasal faizi ile birlikte 22.500 USD’nin ödeme günündeki TCMB tarafından açıklanan efektif satış kuru Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsili ile davacı müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile özetle; Davacı ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş olunan 21.10.2021 tarihli Mimarlık Sözleşmesinin “Uyuşmazlıkların Çözümü” başlıklı 13. Maddesinde alan “Taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklar barış yolu ile çözülemediği takdirde, taraflardan birinin isteği üzerine Mimarlar odasının atayacağı hakem tarafından çözümlenir.” şeklindeki düzenleme ile sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların tümünün tahkim yoluyla çözüleceğinin karara bağlandığını, davacının, müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu 21.10.2021 tarihli sözleşmedeki tahkim şartına rağmen, tahkim yoluna gitmeyip müvekkil aleyhine huzurdaki davayı ikame ettiğini, bilindiği üzere sözleşmelerde tahkim şartı bulunması halinde, tahkim yoluna başvurmak yasal bir zorunluluk olup bu sebeple tahkim yoluna başvurulmadan müvekkil aleyhine ikade olunan huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını, davalının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlükleri yerine getirdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 11.10.2022 tarih ve 2022/648 Esas, 2022/865 Karar sayılı kararı ile özetle; ”…Taraflar 21/10/2021 tarihli Mimarlık Hizmetleri sözleşmenin 13. Maddesi ile aralarındaki uyuşmazlıkların tahkim yoluyla çözülmesi konusunda anlaşmış oldukları ve bu sözleşmenin hükümsüz veya tesirsiz olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın tahkime elverişli olduğu, davalının süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde ( 30/05/2022 tarihli süre uzatım ara kararı ile cevap verme süresi uzatılmıştır) tahkim ilk itirazını ileri sürdüğü anlaşılmakla, davalının tahkim ilk itizarının HMK 116/1-b maddesi gereği kabulü ile uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiğinden davanın usulden reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili tarafından verilen 03.11.2022 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 13. Maddesinde yer alan düzenlemenin geçerli bir tahkim şartı olmadığını, ortada geçerli bir tahkim anlaşması bulunmadığını, ayrıca tahkim itirazının ilk itiraz olarak süresinde ileri sürülmediğini belirterek istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin feshi nedeniyle avans ödemesinin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 21.10.2021 tarihli “Mimarlık Hizmetleri Sözleşmesi” imzalandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf iş sahibi, davalı taraf ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicinin eser sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin davacı iş sahibi tarafından haklı nedenle feshedildiğini belirterek sözleşme gereğince davalıya yapılan avans ödemesinin iadesini talep ettiği; davalı yüklenici ise davacının tahkime başvurmadan dava açtığını, davacının alacağının zamanaşımına uğradığını, davalı yüklenicinin sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlükleri yerine getirdiğini, sözleşmenin davacı tarafça haksız olarak feshedildiğini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince davanın tahkim ilk itirazı nedeniyle usulden reddine verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından sözleşmedeki tahkim şartının geçersiz olduğu ve tahkim itirazının süresinde ileri sürülmediğini belirtilerek istinaf edilmiştir.
HMK’nun 116. Maddesinde “(1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir: a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı. b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı….” 117/1 maddesinde ise “ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi halde dinlenemez.” hükümleri, HMK’nun 413/1 maddesinde ise “Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkansız değil ise mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davayı usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır.
Kişiler arasında çıkan ihtilâfların kural olarak mahkemeler eliyle çözülmesi gerekir ise de, taraflar imzaladıkları sözleşmede ihtilâfın hakemler eliyle çözümlenmesini (tahkim şartı) kararlaştırabilecekleri gibi, asıl sözleşmeden müstakil olarak hakem sözleşmesi de imzalayabilirler. Ancak tahkim iradesi hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olmalı, tarafların ihtilâfın hakemde görülmesi iradesi kararlı bulunmalıdır.
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 13. maddesinde uyuşmazlık halinde ihtilâfın Mimarlar Odasının atayacağı hakem yoluyla çözümlenmesi öngörülmüşse de, aynı maddede “Taraflar aralarındaki anlaşmazlığı hakem aracılığıyla çözümleyemezlerse bu durumda sözleşmeden doğan her türlü uyuşmazlık için Bodrum Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olacaktır” düzenlemesinin bulunduğundan tahkim iradesinin mutlak ve kesin olmadığı ve bu kaydın tahkim şartını hükümsüz kıldığı, bu durumda kesin bir tahkim iradesinden söz edilemeyeceğinden kural olarak mahkemelerin ihtilâfı çözmesi gerekmektedir. (Yargıtay 15. HD. 2016/4735 Esas ve 2017/259 Karar,Yargıtay 15. HD 2016/1133 Esas ve 2016/1495 Karar, Yargıtay 15. HD. 2015/5077 – 2015/6009 Karar sayılı kararları bu yöndedir)
Bu kapsamda sözleşmedeki tahkim şartı geçersiz olduğundan tahkim ilk itirazı reddedilip işin esasının incelenmesi gerekirken tahkim ilk itirazı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi olması doğru olmamıştır.
Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurularının, KABULÜ ile,
2-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.10.2022 tarih ve 2022/648 Esas, 2022/865 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Verilen kararın niteliği gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı vekili tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesince yatıran davacıya geri verilmesine,
6-Davacı vekili tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara/vekillere tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-g maddesi gereğince kesin olmak üzere 15.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.