Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1804 E. 2022/1646 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1804
KARAR NO : 2022/1646

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/66 D.İŞ
KARAR NO : 2022/67 D.İŞ
TALEP TARİHİ : 20.03.2022
KARAR TARİHİ : 22.03.2022
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 02.12.2022
KARARIN YAZ. TARİH : 02.12.2022

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.03.2022 tarih ve 2022/66 D.iş Esas, 2022/67 D.iş Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin talep eden avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 20.03.2022 tarihli ihtiyati haciz istemli dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile … A.Ş isimli şirketlerin her ikisininde yönetim kurulu başkanının … olduğunu, … A.Ş’nin müvekkili … isimli şahısla sözleşme düzenlendiğini, protokol ile müvekkili … adına kayıtlı … Bankasında bulunan TR… İban numaralı hesaba 15.000 USD ödeme yapmayı taahhüt ettiğini ve ödemeyi yetkilisi ve yönetim kurulu başkanı aynı olan … A.Ş isimli müvekkil şirket üzerinden gerçekleştirdiğini, … yukarıda adresi belirtilen taşınmazın mirasçısı olduğunu iddia etmesine ve ekte sunduğumuz mirasçılık belgesini müvekkiline göstermiş olmasına karşın belgenin sahte olduğu ve taşınmazın sahibinin hayatta olduğu ortaya çıkmış ve … hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, … adına … Bankası isimli bankada bulunan hesaba müvekkil tarafından ekte sunduğumuz sözleşme ödemesi olarak 02.03.2022 tarihinde 15.000 USD gönderildiğini, belirterek borca yetecek tutarda borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 22.03.2022 tarih ve 2022/66 D.iş Esas, 2022/67 D.iş Karar sayılı kararında özetle; “…Tüm dosya kapsamında, ihtiyati haciz talep eden tarafın dayandığı iddiaların tamamı yargılamaya faaliyetine muhtaç bir nitelik arz etmektedir. Bu kapsamda, dilekçe ekinde örneği sunulan sözleşmenin kurulup kurulmadığı, geçerli olup olmadığı, tarafların edimleri, temerrüt, muacceliyet gibi hususların tamamı bir yargılama faaliyeti sonunda anlaşılabilecek, buradan hareketle de alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti gibi hususlar bu faaliyetin sonunda belirlenebilecektir. Diğer yandan ihtiyati haciz talep eden tarafından sunulan havale dekontunda herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Bu nedenle bu havalenin iddia edildiği gibi sözleşme kapsamında avans ödemesi olarak yapıldığı hususu da yargılama faaliyetine ve usul kuralları gereğince yapılması elzem bir ispata muhtaçtır. Bu nedenlerle alacağın varlığı, miktarı, muacceliyeti hususlarının yargılamaya muhtaç bir nitelik arz ettiği, ihtiyati haciz talep eden tarafın bu hususları, en azından yaklaşık ispat kurallarına uygun bir şekilde ve mahkemede kanaat oluşturabilecek düzeyde ispat etmesi gerekirken dosyada bu hususun sübut bulmadığı anlaşılmakla mahkememizce talebin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Talep eden avukatı tarafından verilen 18.04.2022 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; “…Öncelikle belirtmek isteriz ki müvekkil ile karşı taraf arasında yerel mahkemeye sunmuş olduğumuz dekontlar ve sözleşme örneği incelendiğinde görüleceği üzere müvekkil ile karşı taraf arasında bir sözleşme kurulmuş ve sözleşme neticesinde de müvekkil tarafından … adına kayıtlı … Bankasında bulunan TR… İban numaralı hesaba 15.000 USD ödeme gerçekleştirilmiştir.
Ödemeye ilişkin dekont ve swift belgesi incelendiğinde görüleceği üzere müvekkil açıklama kısmına … … … Mah 1.Bölge Kain tapunun …. pafta … ada … nolu parselde 5670 m arsa sozlesme odemesı yazılmıştır. Bunun dışında yerel mahkemenin gerekçe yapmış olduğu sözleşmenin geçerliliği, kurulup kurulmadığı tartışmaları mutlaka bir yargılama neticesinde ortaya çıkacaktır. Ancak yargılamanın sonuna kadar beklediğimiz taktirde müvekkil telafisi imkansız bir zarar ile karşı karşıya kalacaktır. Müvekkilin sözleşme sebebi ile ödeme yaptığı ortadadır. Bu durumda sözleşme geçerli olmasa dahi bir zararı söz konusudur. Karşı taraf yanıltıcı bir biçimde müvekkilden ödeme almış ve durum İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettirilmiştir. Bu konuda soruşturma devam etmektedir. Sonuç ve İstem :Açıkladığımız sebepler ile yerel mahkeme kararını istinaf eder kararın kaldırılarak talebimizin kabulüne…” karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda dava adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle arsa sahibi olmayan kişinin sözleşme imzaladığından bahisle ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmiş, kararın talep eden avukatı tarafından istinaf edildiği görülmüştür. Her ne kadar talep eden avukatı ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, ihtiyati haciz koşulları oluşmadığı anlaşılmakla talep eden avukatının istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar talep eden avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, talep eden avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.03.2022 tarih ve 2022/66 D.iş Esas, 2022/67 D.iş Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, talep eden avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Talep eden avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 133,00 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan toplam 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan 52,30 TL harç bedelinin talep edenden alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Talep eden arafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 02.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.