Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1658 E. 2022/1578 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1658
KARAR NO : 2022/1578

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/707
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
ARA KARAR TARİHİ : 19/09/2022
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 25.11.2022
KARARIN YAZ. TARİH : 25.11.2022

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/707 Esas sayılı dosyasından verilen 19.09.2022 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili tarafından verilen ihtiyati haciz istemli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin Antalya ilinde uzman yapımcı işletme adı ile alüminyum doğrama dış cephe giydirme v.b. İşlerle iştigal ettiğini, müvekkili ile davalı arasında akdedilen 12.04.2021 tarihli sözleşmeyle “… Belediyesi yeni hizmet binası yapılması işi, alüminyum doğrama, cam, silikon giydirme, cephe, alüminyum, profil, 3 mm Sinterfleks Kaplama Uygulama Sözleşmesi” yapıldığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında işi yapmaya başladığını, yerinde imalat ve voltaj işlerini ifa ettiğini, müvekkiline sözleşmede belirtilen ölçüler ile yerinde yapılan uyumsuz çıktığını ve özel işler yapılmak zorunda kalındığını, müvekkilinin sözleşme kapsamında edimlerini eksiksiz ifa etmesine rağmen davalı tarafından sözleşmenin ödemeler başlıklı maddesine aykırı olarak hak edişler yapılmadığını ve müvekkilinin sözleşme nedeniyle alması gereken ödemeler yapılmadığını, ödemelerin yapılmaması nedeniyle müvekkilince işin yapımın durdurulduğunu ve davalıya Antalya 21. Noterliği’nin 25.10.2021 tarihli 23477 yevmiye nolu ihtarnamesi ile alacağın talep edildiğini, ihtarname sonrası hak ediş ödemelerinin yapılmadığını ve işin durduğunu, sonrasında davalı yanın sözleşme kapsamında kendilerine teminat olarak verilen çeki ciro ederek işleme koyduklarını, bu nedenle taraflarınca Antalya 3 ATM’nin 2021/792 Esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açıldığını ve suç duyurusunda bulunulduğunu, Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/10352 sayılı soruşturma dosyasında davalı şirket sorumlusu …’in ifadesinde çeki teminat olarak aldıklarını kabul ettiğini, müvekkilinin yapmış ve teslim etmiş olduğu imalatlara yönelik bir kısım faturaların kesildiğini ve davalı tarafından da bu faturalar kabul edilerek kısmi ödemelerin yapıldığını, takibe konu edilen 30.10.2021 tarihli 1.013.080 TL bedelli faturanın da bu yapılan iş karşılığında düzenlenip davalıya tebliğ edildiğini, davalının faturayı defter ve kayıtlarına işleyerek kabul ettiğini, akabinde bu fatura ve taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin olarak davalı hakkında İzmir 23 İcra Müdürlüğü’nün 2022/8346 Sayılı dosyasıyla icra takibi açıldığını, ancak davalı tarafça alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe itiraz edildiğini, müvekkilince 04.08.2022 tarihinde davalı yana hesap mutabakatı ile ilgili mail gönderilerek TTK 94. Madde hükmü şerhi düşüldüğünü, davalı tarafın faturaları kendi ticari defterlerine ve kayıtlarına kaydetmek suretiyle fatura ve muhteviyatını kabul ettiğini, dava açılmadan önce ara buluculuk başvurusu yapıldığını, görüşmeler sonucu anlaşılamadığını bildirerek öncelikle davalının mallarının kaçırılması ve müvekkilinin alacağını alamama riski göz önüne alınarak teminatsız ya da belirlenecek teminat karşılığı davalının menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları kapsar şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesine ve davalı tarafından İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün 2022/8346 Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 2022/707 Esas sayılı dosyasından verilen 19.09.2022 tarihli ara kararı ile; ”…Mahkememizce düzenlenen tensip tutanağıyla davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin icra dosyası geldiğinde değerlendirilmesine karar verilmiş, celbedilen İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün 2022/8346 Sayılı dosyası Uyap vasıtasıyla mahkememize gönderilmiş, incelemede icra takibinin davacı tarafça davalı şirket aleyhine 30.10.2021 tarihli fatura ve cari hesaptan kaynaklı alacağa dayalı olarak 896.764,70 TL asıl alacak ve faizler toplamı 986.539,45 TL üzerinden ilamsız takip yoluyla yapıldığı, davalı tarafın borca ve ferilere itiraz ettiği belirlenmiştir.
Mahkememizdeki davanın davacı tarafça davalı aleyhine İzmir 23. İcra Müdürlüğünün 2022/8346 Sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine itirazın iptaline yönelik olarak açıldığı, davadaki uyuşmazlık konusunun takip ve dava konusu edilen alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olduğu ve yargılamayı gerektirdiği, İİK 257 ve devamı maddeleri kapsamında yasal şartların mevcut olmadığı sonucuna ulaşılarak davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından verilen 06.10.2022 havale tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile; ”…Müvekkilin davalı aleyhine başlatmış olduğu İzmir 23. İcra Müdürlüğü 2022/8346 E. Sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itiraz neticesinde takip durmuş ve takibin devamı için müvekkilce itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Davalının borcu ödemekten imtina etmesi ve bu süreçte mal kaçırma gibi yollara başvurma ihtimalinin varlığı ve müvekkilin mağduriyetini önleme amacıyla ihtiyati haciz talep edilmişse de yerel mahkeme tarafından takip ve dava konusu edilen alacağın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiştir. Verilen bu karar usul yasaya aykırıdır. Şöyle ki;
Her ne kadar ilk derece mahkemesince alacağın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle ihtiyati haciz talebimiz reddedilmişse de, dosya arasında bulunan ve davalı tarafından itiraz edilmeyen faturalar ve gönderilen hesap mutabakatı görmezden gelinerek bu karar kurulmuştur. eldeki veriler ışığında ihtiyati haciz talebimizin sübuta ermesi için herhangi bir yargılama gerekmemektedir. Kaldı ki, taraflar arasında yapılan mutabakat ve itiraz edilmeyen faturalar bu iddialarımızı destekler niteliktedir. Şöyle ki;
Müvekkil ile davalı … Şti. Arasında akdedilen 12.04.2021 tarihli sözleşme ile “… Belediyesi Yeni Hizmet Binası Yapılması İşi, alüminyum Doğrama, Cam, Silikon Giydirme Cephe, Alüminyum Profil, 3mm Sinterfleks Kaplama Uygulama Sözleşmesi” akdedilmiştir.
Müvekkil yapmış ve teslim etmiş olduğu imalatlara yönelik bir kısım faturalar kesmiş ve bu faturalar davalı tarafından da kabul edilerek kısmi ödemeler yapılmıştır. Takibe konu edilen 30/10/2021 tarih ve GIB202100000057 numaralı 1.013.080,00 TL bedelli faturada bu yapılan iş karşıılığında düzenlenip tebliğ edilmiş ve davalı itiraz etmeksizin bu faturayı defter ve kayıtlarına işleyerek kabul etmiştir.
Müvekkil sözleşme kapsamında edimlerini eksiksiz ifa etmesine rağmen davalı tarafından Sözleşmenin Ödemeler Başlıklı I maddesine aykırı olarak hak edişler yapılmamış ve müvekkilin sözleşme nedeniyle alması gereken ödemeler yapılmamıştır. Ödemelerin yapılmaması nedeniyle müvekkilce işin yapımı durdurulmuş ve dava dilekçesi ekinde sunulan Antalya 21. Noterliği 25.10.2021 Tarih 23477 Yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek yapılan iş karşılığı alacaklar talep edilmiştir. İşbu ihtarname sonrası ise karşı yan müvekkile sözleşme kapsamındaki hakediş ödemelerini yapmamış ve iş durmuştur.
Sonrasında davalı yan sözleşme kapsamında kendilerine teminat olarak verilen çeki ciro yoluyla işleme koymuş ve bu nedenle de tarafımızca Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2021/792 E. Sayılı dosya ile menfi tespit davası ikame edilmiş ve ayrıca davalı hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.
Alanya Cumhuriyet Başsavcılığı 2022/10352 Sor. Sayılı dosyadan davalı şirket sorumlusu … ifadesinde bu çeki teminat olarak aldıklarını kabul etmiştir. Davalının bu kötüniyetli eylemleri sözleşme kapsamındaki edimlerini ifadan imtina etmekle birlikte kötüniyetli hareket ettiklerinin açık göstergesidir.
Ayrıca müvekkilce 04.08.2022 tarihinde ‘…@hotmail.com’ adresinden davalı yanın ‘…@gmail.com’ adresine hesap mutabakatı ile ilgili mail gönderilmiş olup TTK m.94 hükmü şerhi düşülmüştür. Ayrıca müvekkil tarafından yerine getirilen yukarıda belirtilen edimlerin dışında da işler olmasına rağmen karşı yan tarafından ödenmeyen ve faturalandırılmamış alacakları da mevcuttur.
Bu aşamada yukarıda belirtilen nedenlerle davalı tarafın kötü niyetli tutumu nazara alınarak, ödeme edimini ifadan imtina etmesi ve bu süreçte meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimali karşısında müvekkilin alacağını alamama riski doğduğundan, sunulan deliller ve davalı tarafın kötü niyetli tutumu göz önünde bulundurularak yerel mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi son derece hatalı olmuştur. Bu nedenlerle tarafımızca yapılan ihtiyati haciz başvurusunun kabul edilerek, müvekkilin daha fazla mağduriyet yaşamaması ve alacağını alamaması gibi durumları önlemek adına teminatsız ya da mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde dosya borcu kadar davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarını kapsar şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesini arz ve talep ederiz.
Yukarıda açıklanan nedenler ve sayın mahkemenizce re ’sen nazara alınacak unsurlarla;
1-İstinaf kanun yolu başvurumuzun kabulü ile, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/707 Esas sayılı dosyasından verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının ortadan kaldırılmasına,
2-Müvekkilin alacağının alamama riskinin bulunması karşısında teminatsız ya da mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde dosya borcu kadar davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarını kapsar şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yüklenmesine” karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Her ne kadar davacı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair 19.09.2022 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davacı avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/707 Esas sayılı dosyasından verilen 19.09.2022 tarihli ara kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı vekilinin bu ara karara karşı yapmış oldukları istinaf kanun yoluna başvurularının, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmekle, davacıdan tarafından alınması gereken 133,00 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile kalan 52,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı vekili tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 25.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.