Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1540 E. 2022/1425 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1540
KARAR NO : 2022/1425

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/267 D.İş
KARAR NO : 2022/268
TALEP TARİHİ: 29/07/2022
KARAR TARİHİ: 01/08/2022
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 02.11.2022
KARAR YAZ. TARİHİ: 04.11.2022
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.08.2022 tarih ve 2022/267 D.İş Esas, 2022/268 D.İş Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, talep eden avukatı tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Talepte bulunan vekili tarafından verilen 29.07.2022 havale tarihli dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin Muğla ili ve ilçeleri ile çevre illerde gayrimenkul alım satım ve inşaat işleri yaptığını, müvekkili tarafından 26/11/2021 vadeli Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesi’ne dayalı olarak borçlu tarafça ödenmesi gereken 10.000,00 Euro tutarındaki alacak tüm talep ve ihtarlara rağmen müvekkili şirkete vadesinde ödenmediğini, ödenmeyen alacak yönünden müvekkili tarafça Fethiye İcra Müdürlüğü 2022/6276 Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, takip sonrası borçlu tarafça borca itirazlarda bulunulduğunu ancak ödemeye ilişkin herhangi bir evrak ibraz edilmediğini, sözleşme içerisine ve altında bulunan imzaya da borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borçlu Bosna Hersek vatandaşı olduğunu ancak Almanya’da ikamet ettiğini, borçlu zamanının büyük çoğunluğunu yurtdışında geçirdiğini ve zamanının belirli dönemlerinde Fethiye ilçesinde bulunduğunu, borçlunun yurtdışında ikamet etmesi ve sadece Fethiye’ye tatil amaçlı gelmesi nedeniyle elindeki malı kaçırma ve kaçma ihtimali olduğunu, borca yetecek tutarda borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Karşı yanca talepte bulunan vekilinin dilekçesine karşı herhangi bir yanıt dilekçesi sunulmadığı dosya ve UYAP kapsamından anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 01.08.2022 tarih ve 2022/267 D.İş Esas, 2022/268 D.İş Karar sayılı kararı ile özetle; ”…Talep ihtiyati hacizden ibarettir.
İİK’nın 257. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nın 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati haciz HMK’nın 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haciz şartları ve etkileri ise İİK’nın 257. maddesinde düzenlenmiştir.
İİK’nın 257. maddesi “rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyati haciz ettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklindedir.
Gerek birinci, gerek ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için , öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre, ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır.Rehinle temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur.
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Somut olayda, taraflar arasında gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklı oluştuğu iddia edilen alacak nedeniyle ihtiyati haciz talep edilmiştir. Talep eden tarafça ibraz edilen 01.09.2021 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinde her iki tarafa karşılıklı edimlerin yüklendiği görülmüştür. Buna göre tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri yargılamayı gerektirmekte olup, ihtiyati haciz için gerekli olan muaccel bir borcun varlığı için yaklaşık ispat şu aşamada bulunmamaktadır. Ayrıca yine aynı belgeye dayanarak icra takibi yapılmış ve karşı tarafça da bu belgedeki imzaya da itiraz edildiğinden, belge ihtilaflı hale gelmiştir. Buna göre şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Talep eden …. Şti vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Talep eden …. Şti vekili tarafından verilen istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile; ”…1-)Yukarıda esas numarası verilen dosyadan ihtiyati hacze ilişkin taleplerimiz hakkında “Somut olayda, taraflar arasında gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklı oluştuğu iddia edilen alacak nedeniyle ihtiyati haciz talep edilmiştir. Talep eden tarafça ibraz edilen 01.09.2021 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinde her iki tarafa karşılıklı edimlerin yüklendiği görülmüştür. Buna göre tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri yargılamayı gerektirmekte olup, ihtiyati haciz için gerekli olan muaccel bir borcun varlığı için yaklaşık ispat şu aşamada bulunmamaktadır. Ayrıca yine aynı belgeye dayanarak icra takibi yapılmış ve karşı tarafça da bu belgedeki imzaya da itiraz edildiğinden, belge ihtilaflı hale gelmiştir. Buna göre şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” şeklinde karar verilmiştir.
İlgili karar gerekli araştırma yapılmadan eksik inceleme neticesinde verilmiştir. Talep dilekçemizde yerel mahkemenin “RED” sebeplerine ilişkin tüm deliller dosyaya sunulmuş ilgili delillerimiz yerel mahkemece değerlendirme konusu yapılmamıştır.
2-)Karşılıklı edimlerin yerine getirildiği,
– Öncelikle sunulan sözleşmelerde tapu devrinin en geç 31/03/2022 ye kadar yapılacağı hüküm altına alınmış olup; ilgili taşınmaz teslim tarihinden yaklaşık 4 ay gibi bir süre öncesinden 26/11/2021 tarihinde teslimi yapılmıştır.
Bu yönüyle 01/09/2021 tarihli gayrimenkül satış sözleşmesindeki edimlerin müvekkil tarafından yerine getirildiği sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca ve sunulan tapu kaydı ile ortadadır. Yerel mahkemece bu hususta yanılgıya düşülmüştür.
İcra takibine konu dayanak belgede ise de sözleşme ile hüküm altına alınmış ve ödenmeyen 10.000 EUR yönünden alacağımıza ilişkin takip yapılmıştır. Yine borçlu tarafça ödemeye ilişkin itirazlarda bulunulmuş ancak ödemeye ilişkin herhangi bir evrak ibraz edilmemiş, edilememiştir.
Her ne kadar yerel mahkeme gerekçesinde borca itiraz evrakında karşı tarafça da bu belgedeki imzaya da itiraz edildiğinden bahisle taleplerimizin reddine karar vermiş ise de sözleşme içeriğine ve altında bulunan imzaya da borçlu tarafından herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
3-)Ticari ilişkinin varlığının sabit olması
Açıkladığımız hususlar ve sunduğumuz deliller ticari satım ve hizmetten kaynaklı bir hukuki ilişkinin olduğunun ispatı niteliğindedir. Müvekkil ile borçlu arasında ticari satım ve hizzmetten kaynaklı bir hukuki ilişki mevcuttur.
Müvekkil şirketin 365.000 EUR alacağına karşılık 355.000 EUR tutarındaki kısmının tahsil edilği ve kalan kısmın ödenmediği de dosyadaki mevcut deliller il sabittir. Sunulan deliller alacağın varlığının istapı niteliğindedir. Yargıtayın emsal kararlarında da yaklaşık ispat kuralı geçerli olup bu hususlar ihiyati haciz kararı verilmesi için yeterli görülmüştür.
Kaldı ki talep dilekçemizde de belirttiğimiz üzere borçlu Bosna Hersek vatandaşıdır. Borçlu zamanının büyük çoğunluğunu yurtdışında geçirmekte ve zamanının belirli dönemlerinde Fethiye ilçesinde bulunmaktadır. Borçlunun yurtdışında ikamet etmesi ve sadece Fethiye’ye tatil amaçlı gelmesi nedeniyle elindeki malı kaçırma ve kaçma ihtimali mevcuttur.
Borçlunun tek mal varlığının da sözleşmeye konu taşınmaz olduğu göz önüne alındığında ihtiyati haciz kararının verilmesi zaruridir.
4-)Borçlunun muayyen bir yerleşim yeri bulunmamaktadır.
İİK 257. Maddesi de açık olup takibe konu evrakların yerel mahkemece vadesi gelmeyen borç olarak nitelendirilmesi durumunda dahi somut olayda ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekmektedir.
İlgili kanun maddesi uyarınca vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;
Yukarıda da açıkladığımız üzere borçlunun muayyen bir yerleşim yeri bulunmamaktadır.
Yerel mahkemece ticari ilişkinin varlığına ilişkin sunmuş olduğumuz delillerimiz ve beyanlarımız yönünden yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme neticesinde karar verilmiş olup tarafımızca ilgili karara itiraz etme zorunluluğumuz hasıl olmuştur.
Yukarıda açıkladığımız beyanlarımız Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/267 D.İş, 2022/268 Karar sayılı ilamına ilişkin istinaf taleplerimizin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine” karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Karşı yan …vekili tarafından verilen istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine yanıt dilekçesi ile; ”…1-İhtiyati haciz talebinde bulunan vekili tarafından 26.11.2021 vadeli Gayrimenkul Alım Satım Sözleşmesine dayalı olarak müvekkil tarafından ödenmesi gereken -10.000,00-Euro alacağın tüm ihtarlara rağmen ödenmediğini, söz konusu alacağın tahsili için Fethiye İcra Müdürlüğü’nün 2022/6276 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve takibin müvekkil itirazı neticesinde durduğunu, müvekkilin yabancı uyruklu olması sebebiyle mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu belirterek ihtiyati haciz talep edilmiştir.
-Yerel Mahkeme tarafından 01.08.2022 tarihli kararı ile 01.09.2021 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinde her iki taraf da edimler yüklendiği, taraflarca bu edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz için muaccel bir borcun varlığının yaklaşık ispatının bulunmadığı belirtilmiştir. Yerel Mahkeme tarafından verilen karar hukuka ve yasalara uygun olup herhangi bir itirazımız bulunmamaktadır.
2-Yerel Mahkeme tarafından ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen karar, ihtiyati haciz talep eden tarafından istinaf edilmiş olup istinaf dilekçesi 16.09.2022 tarihinde UETS adresimize tebliğ edilmiştir. Söz konusu istinaf talebi haksız ve hukuka aykırı olup yasal süresi içerisinde istinafa karşı cevaplarımızı ibraz ediyoruz.
3-İstinaf dilekçesinde şirket tarafından 01.09.2021 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesindeki edimlerin yerine getirildiğinin tapu kaydı ile ortada olduğu Yerel Mahkemece bu hususta yanılgıya düşüldüğü belirtilmiştir.
Alacağın dayanağı olan alım satım sözleşmesinde 355.000-Euronun ödendiği, kalan -10.000.-Euro nunda anahtar tesliminde ödeneceği belirtilmiştir.
Her ne kadar şirket tarafından tüm edimlerin yerine getirildiği belirtilmişse de şirket tarafından sözleşme uyarınca yapılması kararlaştırılan edimlerin bir kısmı yapılmamış bir kısmı ise eksik ve ayıplı olarak yapılmıştır. Nitekim bu durumun tespiti için delil tespiti talep edilmiş olup Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/53 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapılmış ancak bilirkişi raporu henüz tanzim edilmemiştir. Bu sebeple eksik ve ayıplı yapılan imalat ve işlemler için tarafımızca dava açılacak olup ihtiyati haciz talep eden şirket sözleşme uyarınca yerine getirmesi gereken edimi yerine getirmemiştir.
Teslim olgusu gerçekleşmemiştir. Davacı şirket davalı müvekkilime alacak konusu olan taşınmazı tam, ayıpsız ve eksiksiz sözleşmede belirtildiği gibi teslim etmemiştir. Taraflar arasında da düzenlenmiş bir teslim teselsüm belgesi de bulunmamaktadır. Bu sebeple ortada ödenmesi gereken bir borç bulunmamaktadır. Davacının alacağı yargılamayı gerektirmektedir.
4-İhtiyati haciz talep eden taraflar arasında ticari satım ve hizmetten kaynaklı bir hukuki ilişkinin olduğunu, alacağın varlığının ispat edildiği, müvekkilin yabancı uyruklu olduğu ve muayyen bir yerleşim yerinin bulunmadığı, bu sebeple ihtiyati haciz talebinin kabulü gerekirken reddinin haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.
-Taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca ihtiyati haciz talep eden tarafın sözleşme uyarınca yapması gereken edimlerin yerine getirilip getirilmediği yargılamayı gerektirmektedir. Nitekim karşı tarafın edimlerin yerine getirildiğini ileri sürmesine karşın eksik ve hatalı yapılan işlem ve imalatların tespiti için Fethiye 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/53 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep edilmiş ve keşif yapılmıştır.
Yine taraflar arasında akdedilmiş olan gayrimenkul satış sözleşmesi alacağın varlığını ve muaccel hale geldiğini ispat etmemektedir. Yine davacıda satışa konu taşınmazı eksiksiz, hatasız olarak teslim ettiğini de ispat edememiştir. Bu sebeple Yerel Mahkeme tarafından ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen karar hukuka ve yasalara uygun olup haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi gerekmektedir.

Yukarıda arz edilen nedenlerle ve Sayın Mahkemenizce resen takdir edilecek nedenlerle -fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak üzere- ihtiyati haciz talep edenin haksız ve hukuka aykırı istinaf başvurusunun reddi ile Yerel Mahkeme kararının onanmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline” karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Talep, değişik iş dosyasının istinafına ilişkindir.
İİK’nın 257. maddesi ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK’nın 257. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına (önceden) geçici olarak el konulmasıdır.
İhtiyati haciz HMK’nın 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haciz şartları ve etkileri ise İİK’nın 257. maddesinde düzenlenmiştir.
İİK’nın 257. maddesi “rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyati haciz ettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklindedir.
Gerek birinci, gerek ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre, ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehinle temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur.
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Somut olayda; taraflar arasında gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklı oluştuğu iddia edilen alacak nedeniyle ihtiyati haciz talep edilmiştir. Talep eden tarafça ibraz edilen 01.09.2021 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesinde her iki tarafa karşılıklı edimlerin yüklendiği görülmüştür. Buna göre tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirip getirmedikleri yargılamayı gerektirmekte olup, ihtiyati haciz için gerekli olan muaccel bir borcun varlığı için yaklaşık ispat şu aşamada bulunmamaktadır. Ayrıca yine aynı belgeye dayanarak icra takibi yapılmış ve karşı tarafça da bu belgedeki imzaya da itiraz edildiğinden, belge ihtilaflı hale gelmekle ihtiyati haczin reddine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olmakla, talep eden … vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.08.2022 tarih ve 2022/267 D.İş Esas, 2022/268 D.İş Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan talep eden … avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Talep eden …. avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gereken 133,00 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan 52,30 TL’nin talep eden …. ‘nden alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Talep eden …. avukatı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.