Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1258
KARAR NO : 2022/1187
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/340
DAVA TARİHİ : 21/04/2022
ARA KARAR TARİHİ : 18/07/2022
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
İSTEM : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 28.09.2022
KARAR YAZ. TARİHİ : 07.10.2022
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/340 Esas sayılı dosyasından verilen 18.07.2022 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili tarafından verilen ihtiyati tedbir istemli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalılardan … Şti.(…) ve … A.Ş. (…) ile aynı işe ilişkin ayrı ayrı yapmış olduğu 25.06.2018 tarihli Sözleşme ile diğer davalı şirketlerden … A.Ş. (…)’ın sahibi olduğu, … A.Ş. (…) şirketininde işi alan ilk yüklenici konumunda olduğu, … Altın Madeni sahasındaki tankları kendi fabrikasında imal ederek sahaya montajını yaptığını, tüm kontrol ve onaylar sonrası, 30.11.2018 tarihinde sahadan ayrıldığını, müvekkili Şirketin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen, sözleşme gereği ödenmesi gereken hakedişlerinin tamamının ödenmediğini, söz konusu bakiye hakediş bedelinin ödenmesinden yasa gereği tüm davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkili şirketin, dava konusu taraflarla yapmış olduğu sözleşmenin 2. maddesindeki işleri eksiksiz olarak yerine getirmiş, hakediş raporları taraflarca uygun görüldüğünü, raporlara dayalı olarak faturaların düzenlendiğini, faturaların, sözleşme gereği ve yapılan işin mahiyeti gereğince belirlenen ABD Doları birim fiyatı üzerinden hesaplanarak, o günkü Türk Lirası karşılığına çevrilerek düzenlendiğini, davalı …, 7. hak ediş raporu üzerine düzenlenen faturaya kadar ödemesini eksiksiz yapmış olmasına rağmen 7. faturadaki ödemesi gereken 85.476,85 USD’nin tamamını ödemediğini, müvekkili şirketin 7. fatura alacağından 36.681,46 USD bakiye alacağı kaldığını, eksik ödeme nedeniyle müvekkili şirketin mağdur olduğunu, malzeme aldığı firmaların ödemelerde, işçi ödemelerinde sıkıntı yaşadığını, tüm görüşmelere rağmen davalı … ve … yetkilileri hiçbir gerekçe göstermeksizin ödemeden imtina ettiklerini, devam eden sözleşmedeki işi müvekkili şirketin tamamlayıp, işi eksiksiz olarak teslim ettiğini ve son olarak 33.805,34 USD bedelli 8. hak ediş raporu düzenlendiğini, Geçmiş fatura alacağı bulunan ve KDV’sini ödemek zorunda kalan Müvekkili şirketin, bu alacağını tahsil etmekten endişe duyduğu için bu alacağına ilişkin fatura düzenlemediğini, davalılardan … ve … yetkilileri ile görüşmek suretiyle, ödemeler konusunda neticeye varmak istendiğini ancak, ilgili kişiler, ödeme yapmak yerine tamamen iletişimi koparıp, müvekkili şirket yetkililerinin telefonlarını dahi engellediklerini, İşbu dava neticesinde hükmedilecek alacağın tahsilini sağlamak için davalılardan … A.Ş.’ bünyesinde bulunan … İli, … İlçesi, … ve … mahalleleri sınırları içerisindeki … Altın ve Gümüş Madenine ait ruhsata ve işlenen ürüne, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasını dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 2022/340 Esas sayılı dosyasından verilen 18.07.2022 tarihli ara kararı ile özetle; ”…Davalılardan … A.Ş nin ruhsatında ve işlenmiş ürün üzerindeki ihtiyati tedbir (ihtiyati haciz) niteliğindeki talebinin yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla dava konusu iddialar konusunda dosya kapsamı ve delil durumuna göre alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden İİK’nın 72/2 maddesi gereğince talep edilen ihtiyati tedbir konusunda buna göre ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davacı avukatı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı avukatı tarafından verilen 25.07.2022 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Öncelikle, davalıların cevap dilekçelerinde belirtilen hususlarla, özellikle … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin alacağı olduğundan açıkça bahsetmiş olması, dava dilekçelerinde ileri sürdükleri olgular üzerine iddia ettikleri alacaklarının varlığını ispatlar mahiyette olduğunu, ayrıca, davalılardan … vekili tarafından cevap dilekçesine ek olarak sunulan “Uygunsuzluk raporları” başlıklı belgelerde görüleceği üzere; Proje Adı: …. A.Ş., … Altın ve Gümüş Zenginleştirme Projesi olduğu, Yüklenici: …. A.Ş. (…-…) İş Lokasyonu: … Şti. … Mah. …/… Sok. No:… …/… olduğunun açıkça görüldüğünü, buna göre; işin asıl sahibinin davalılardan … A.Ş. olduğunun şüphe götürmez bir durum olduğunu, hal böyleyken, müvekkili şirketin yaptığı iş karşılığı, işin uygulama alanı ve montajını yaptığı yer olan maden sahasındaki işlenen ürüne ve ruhsata ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulması talebinde haklılık payı olduğunu, sundukları delillerimiz ve davalı yanların sundukları belgelerin alacaklarının varlığına kanaat getirilecek seviyede olduğunu, mahkemece ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması taleplerinin reddedilmesi yönündeki kararının usule, hukuka ve dosya içeriğine uygun olmadığını, bu nedenlerle, davalılardan … A.Ş.’ bünyesinde bulunan … İli, … İlçesi, … ve … mahalleleri sınırları içerisindeki İvrindi Altın ve Gümüş Madenine ait ruhsata ve işlenen ürüne ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması taleplerinin reddine yönelik 18.07.2022 tarihinde verilen kararının istinaf yolu ile incelenerek kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yanlara yükletilmesine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalılar … A.Ş vekili, … A.Ş vekili ve … A.Ş vekili tarafından verilen istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesine ayrı ayrı verdikleri yanıt dilekçeleriyle özetle; Dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere, davacı vekilinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun istinaf talebinin reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuşlardır.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Davacı vekili tarafından verilen ihtiyati tedbir istemli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalılardan …. Şti.(…) ve … A.Ş. (…) ile aynı işe ilişkin ayrı ayrı yapmış olduğu 25.06.2018 tarihli Sözleşme ile diğer davalı şirketlerden … A.Ş. (…)’ın sahibi olduğu, … A.Ş. (…) şirketininde işi alan ilk yüklenici konumunda olduğu, … Altın Madeni sahasındaki tankları kendi fabrikasında imal ederek sahaya montajını yaptığını, tüm kontrol ve onaylar sonrası, 30.11.2018 tarihinde sahadan ayrıldığını, müvekkili Şirketin sözleşme gereği tüm yükümlülüklerini eksiksiz şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen, sözleşme gereği ödenmesi gereken hakedişlerinin tamamının ödenmediğini, söz konusu bakiye hakediş bedelinin ödenmesinden yasa gereği tüm davalıların müştereken müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkili şirketin, dava konusu taraflarla yapmış olduğu sözleşmenin 2. maddesindeki işleri eksiksiz olarak yerine getirmiş, hakediş raporları taraflarca uygun görüldüğünü, raporlara dayalı olarak faturaların düzenlendiğini, faturaların, sözleşme gereği ve yapılan işin mahiyeti gereğince belirlenen ABD Doları birim fiyatı üzerinden hesaplanarak, o günkü Türk Lirası karşılığına çevrilerek düzenlendiğini, davalı …, 7. hak ediş raporu üzerine düzenlenen faturaya kadar ödemesini eksiksiz yapmış olmasına rağmen 7. faturadaki ödemesi gereken 85.476,85 USD’nin tamamını ödemediğini, müvekkili şirketin 7. fatura alacağından 36.681,46 USD bakiye alacağı kaldığını, eksik ödeme nedeniyle müvekkili şirketin mağdur olduğunu, malzeme aldığı firmaların ödemelerde, işçi ödemelerinde sıkıntı yaşadığını, tüm görüşmelere rağmen davalı … ve … yetkilileri hiçbir gerekçe göstermeksizin ödemeden imtina ettiklerini, devam eden sözleşmedeki işi müvekkili şirketin tamamlayıp, işi eksiksiz olarak teslim ettiğini ve son olarak 33.805,34 USD bedelli 8. hak ediş raporu düzenlendiğini, Geçmiş fatura alacağı bulunan ve KDV’sini ödemek zorunda kalan Müvekkili şirketin, bu alacağını tahsil etmekten endişe duyduğu için bu alacağına ilişkin fatura düzenlemediğini, davalılardan … ve … yetkilileri ile görüşmek suretiyle, ödemeler konusunda neticeye varmak istendiğini ancak, ilgili kişiler, ödeme yapmak yerine tamamen iletişimi koparıp, müvekkili şirket yetkililerinin telefonlarını dahi engellediklerini, İşbu dava neticesinde hükmedilecek alacağın tahsilini sağlamak için davalılardan … A.Ş.’ bünyesinde bulunan … İli, … İlçesi, … ve … mahalleleri sınırları içerisindeki … Altın ve Gümüş Madenine ait ruhsata ve işlenen ürüne, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasını dava ve talep etmiştir.
Davacı delil olarak hakediş raporu, fatura ve deftere delil olarak dayanmıştır.
Dosyada henüz ön inceleme duruşması dahi yapılmamıştır.
Yerel mahkemece tedbir talebinin reddine karar verilmiş, ara karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İhtiyati tedbir, bir “geçici hukuki koruma” müessesesi olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ila 397. Maddeleri arasında düzenlenmiş olup, “İhtiyati tedbirin şartları” başlıklı 389. Maddesi; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklinde olup, aynı kanunun 341. Maddesi ile de “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” şeklindedir.
İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
Somut olayda; Davacı, davalılardan … A.Ş nin ruhsatında ve işlenmiş ürün üzerindeki ihtiyati tedbir (ihtiyati haciz) niteliğindeki talep etmiş ise de; Davacının davasında haklı olup olmadığı yargılamayı gerektirdiği gibi 6100 sayılı HMK’nın 389’uncu maddesine göre “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağına ya da tamamen imkânsız hâle geleceğine veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağına” dair inandırıcı bir nedenin gösterilmediği ve delil sunulmadığı, ayrıca dava alacak davası olmakla tedbir konulması talep edilen maden ruhsatının bizatihi uyuşmazlık konusu da olmadığı, bununla birlikte davanın esasını çözecek nitelikte tedbir kararı da verilemeyeceği dikkate alındığında yerel mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme ara kararı usul ve yasaya uygun olmakla davacı vekilinin ara karara vaki istinaf sebeplerinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/340 Esas sayılı dosyasından verilen 18.07.2022 tarihli ara kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gereken 133,00 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan 52,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı avukatı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 391/(3) ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.