Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/1159 E. 2023/1869 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1159
KARAR NO : 2023/1869

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/1706
KARAR NO : 2022/490
DAVA TARİHİ : 24.12.2021
KARAR TARİHİ : 22.04.2022
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 14.12.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 15.12.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.04.2022 tarih ve 2021/1706 Esas, 2022/490 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili tarafından verilen verilen dava dilekçesi ile özetle; Bankaca müşterek kontrollük esasına göre … kapsamında bankaları İzmir Bölge Müdürlüğünce 1.166.327,00-TL ihale bedeli üzerinden davalı-yüklenici …’a (İnş. Yük. Müh.) ihale edilen … (Muğla) Kanalizasyon İnşaatı işi sözleşmesinin 03.12.2012 tarihinde imzalandığını, işin yer tesliminin 13.12.2012 tarihinde bankaları İzmir Bölge Müdürlüğü ve Belediye yetkililerinin katılımı ile yapıldığını, işin bitiş tarihinin 31.12.2013 olarak belirlendiğini, tesisin inşaatının ihale kapsamında; L= 45 mt Q 400 mm Çelik boru ile Yatay Delgi yapılması, 1 Adet Baca içi Terfi merkezi yapılması, L= 10.374,00 mt Q200 mm Entegre contalı beton boru döşeme (Kendi malzeme dolgu) L= 700 mt Q150 mm Entegre contalı boru ile parsel bağlantısı yapılması (Kırmataş malzeme ile dolgu), L= 1.500,00 mt Q150 mm Entegre contalı boru ile parsel bağlantısı yapılması (Kendi malzemesi ile dolgu), L=2.100,00 mt Q200 mm Entegre contalı beton boru döşeme (Kırmataş malzeme ile dolgu), L= 998,00 mt Q300 mm Entegre contalı beton boru döşeme (Kendi malzeme dolgu),400 Adet Q150 mm çıkışlı parsel bacası yapılması(Kendi malzeme dolgu), L= 243 Adet Q200 mm muayene bacası yapılması(Kendi malzemesi ile dolgu), L= 54 Adet 0200 mm muayene bacası yapılması (Kırmataş malzeme ile dolgu), L= 25 Adet Q300 mm muayene bacası yapılması (Kendi malzemesi ile dolgu), 802 Nokta/Adet Sayısal harita işleri, L= 707,00 mt Q90 mm PE 100 boru ile terfi hattı döşemnesi (Kendi malzemesi ile dolgu), 13.472,00 mt Kanalizasyon hatlarının kamera ile görüntülenmesi imalatlarının yapımı öngörülmüştür. … (Muğla) Kanalizasyon İnşaatında 30.12.2013 tarih ve 8-nolu hakediş itibariyle; Sözleşme fiyatları ile 844.578,56 TL, KDV dahil toplam ise 996.602,70 TL harcandığını, parasal gerçekleşmesi % 72,4 mertebesinde olan tesisin, 8 nolu hakediş itibariyle gerçekleştirilen imalatları; L= 44,94 mt Q 800 mm Çelik boru ile Yatay Delgi yapılması, L= 8.207,46 mt Q200 mm Entegre contalı beton boru döşeme (Kendi malzeme dolgu) L= 312,58 mt Q150 mm Entegre contalı boru ile parsel bağlantısı yapılması(Kırmataş malzemesi ile dolgu),L= 524,59 mt Q150 mm Entegre contalı boru ile parsel bağlantısı yapılması(Kendi malzeme ile dolgu), L=1.860,47 mt Q200 mm Entegre contalı beton boru döşeme (Kırmataş malzeme ile dolgu), L= 949,90 mt Q300 mm Entegre contalı beton boru döşeme (Kendi malzemesi dolgu),181 Adet Q150 mm çıkışlı parsel bacası yapılması(Kendi malzeme dolgu),L= 206 Adet Q200 mm muayene bacası yapılması (Kendi malzemesi ile dolgu), L=49 Adet Q200 mm muayene bacası yapılması (Kınnataş malzeme ile dolgu), L= 25 Adet Q300 mm muayene bacası yapılması (Kendi malzemesi ile dolgu), 0200 mm HDPE boru ile menfez geçişi, 498 Nokta/Adet Sayısal harita işleri,8.786,38 mt Kanalizasyon hatlarının kamera ile görüntülenmesi imalatlarının ikmal edildiğini, bankaları İzmir Bölge Müdürlüğünün 20.05.2013 tarih ve 1275 sayı ile 29.07.2013 tarih ve 1919 sayılı yazıları ile yüklenici uyarılarak iş programının gerisinde kaldığını, dolayısıyla iş bitim tarihini de dikkate alarak yeterli malzeme, ekip ve ekipmanla çalışmalara hız verilerek tesisin geçici kabule hazır hale getirilmesinin istendiğini, bankaları kayıtlarına 31.12.2013 tarih ve 4325 sayı ile alınan davalı yüklenici dilekçesinde; ”Yüklenimim altında yapılan … (Muğla) Kanalizasyon Tesisi İşi süresi 31.12.2013 tarihi itibarı ile bitmiş bulunmaktadır. Bu safhada proje kotu sağlanmış olmakla birlikte maddi yetersizliğim nedeniyle işin kalan kısmını tamamlayamayacağım. Mevcut durum itibarı ile işin geçici kabul işlemlerinin yapılabilmesi için gereğinin yapılması”nı talep ettiğini, davalı yüklenicinin 31.12.2013 tarihli yazısından anlaşılacağı üzere sözleşme kapsamında bulunmasına karşın yapılmayan diğer imalatların ise maddi olarak acz içerisinde olması sebebiyle tamamlayamayacağını belirterek kendisi işin feshedilmesi talebinde bulunduğunu, nitekim Bankaları kayıtlarına 31.12.2013 tarih ve 4325 sayı ile alınan yüklenicinin dilekçesinde yüklenici beyanından açıkça görüleceği üzere yüklenicinin maddi yetersizliği nedeniyle işin kalan kısmını tamamlayamayacağını kendisinin beyan ettiğini, bankalarının herhangi bir kusurunun bulunmadığını,
tüm bu hususlar ve sözleşme hükümleri çerçevesinde; işin daha fazla sürüncemede kalmaması ve tesisin biran önce sözleşme kapsamında bulunmasına rağmen ekli 13/02/2014 tarihli tutanakta belirtildiği üzere 31/12/2103-13/02/2014 tarihleri arasında şantiyede herhangi bir faaliyet olmadığı tespiti göz önüne alındığında; firmanın mali acze düşmesi nedeniyle eksik kalan işlerin ikmali ve işletmeye alınması hedefiyle, yüklenici firma … firmasının …. (Muğla) Kanalizasyon İnşaatı ile ilgili taahhüdünü yerine getiremeyeceği anlaşıldığından sözleşmenin 26.1. maddesi ve sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 47.1. maddesine göre yüklenici sözleşmesinin feshedilmesi zarureti doğduğunu, bankaları İzmir Bölge Müdürlüğünün 14.02.2014 tarihli Olur’u ile feshedildiğini, sözleşmenin 26.1 maddesi ve sözleşme eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 47. maddesi 1 bendi hükümlerine göre feshedilerek, 25.3 maddesi gereğince kesin teminatının gelir kaydedilmesinin fesih tespit oluru ile uygun görüldüğünü, yüklenicinin anılan işe ait 70.000,00-TL tutarlı teminat mektubunu 26.02.2014 tarihinde bankasından tazmin olunarak yasal faizleri ile birlikte bankaları hesaplarına intikal ettirildiğini,
fesih tespitinden sonra arta kalan işlerin bakiyesinin ikmal inşaatı olarak … Şti. firmasına ihale edildiğini ve yapımının tamamlanarak kesin kabulünün yapıldığını ve kesin hesap raporunun 14.02.2017 tarihinde onaylandığını,
davalının fesih kesin hesabın hazırlanması için de Bölge Müdürlüklerine davet edildiğini, yüklenici firma adreste bulunamadığından işin fesih kesin hesabının Bölge Müdürlüklerince hazırlanarak tetkik edildiğini ve onaylanma aşamasına gelindiğini,
kesin hesap raporu sonucu çıkan borcun tahsili için bankaları İzmir Bölge Müdürlüğünün 14.01.2020 tarih ve 2119 sayılı yazısı yükleniciye intikal ettirildiğini, yüklenicinin 24.01.2020 tarih ve 5545 sayılı dilekçesi ile kesin hesap sonucu çıkan 128.090,49-TL zarar tazminini isteyen yazının kendilerine tebliğ edildiğini belirterek incelenmek üzere “raporun ekleri, tüm evraklar, hesaplamalara ilişkin belgeler, hakediş belgeleri” gibi belirtilen ihale sözleşmesinin kendilerine gönderilmesini talep ettiğini, 27.01.2020 tarih ve 4078 sayılı yazıları ile kesin hesap raporunun incelenmek üzere davalının adresine gönderildiğini, bu tarih sonrası yüklenicinin şifahi veya yazılı olarak bankaları İzmir Bölge Müdürlüğüne herhangi bir itirazda bulunmadığını,
sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 47. maddesindeki; “Sözleşmenin feshi ve tasfiye durumları” başlığında;

“(1) Yüklenicinin sözleşmeyi feshetmesi; sözleşme yapıldıktan sonra mücbir sebep halleri dışında yüklenicinin mali acz içinde bulunması nedeniyle taahhüdünü yerine getiremeyeceğini gerekçeleri ile birlikte yazılı olarak bildirmesi halinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir…” denildiğini,
yüklenicinin mali acz içerisinde olduğunu kendisi beyan etmiş olduğundan sözleşme eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 47. Maddesi gereğince ayrıca protesto çekmeye gerek kalmadığı kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedildiği ve sözleşmenin feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edildiği hüküm altına alındığını,
Bankaları İzmir Bölge Müdürlüğü’nün 08.08.2017 tarih ve 1569 sayılı yazısı ile kesin hesaba davet yazısı yazıldığını, adreste bulunamadığından Bölge Müdürlüklerince kesin hesap hazırlandığını ve onay aşamasına gelen kesin hesabın imzalanması için bankaları İzmir Bölge Müdürlüğünün 06.11.2019 tarih 41087 sayılı yazısı ile Bölge Müdürlüklerine davet edildiğini, adreste bulunamadığından evrakın geri geldiğini, söz konusu tebligatların davalının sözleşmede belirtmiş olduğu adresine gönderildiğini, neticede yüklenicinin mali acze düşmesi neticesinde sözleşme kapsamındaki taahhütlerin tamamı yüklenici tarafından yerine getirilemeyip kesin hesap sonucu bankanın zarara uğraması nedeniyle … (Muğla) Kanalizasyon İnşaatı işine ait bakiye kesin hesap alacağının tahsili talebiyle Marmaris 1. İcra Dairesinin 2021/1425 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, yüklenicinin itirazı üzerine takibin durduğunu, müteakiben bankaları tarafından arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamaması üzerine Marmaris Arabuluculuk Bürosunun Büro Dosya Numarası 2021/130, Arabuluculuk Numarası 2021/99141 sayılı son tutanağının düzenlendiğini, itirazın haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğundan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebiyle itirazın iptaline karar verilmesi için iş bu davanın açılması zorunluluğu doğduğunu, açıklanan sebeplerle ve fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etme zarureti hasıl olduğunu, haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile özetle; Davanın, itirazın iptali davası olup, icra takibinin Marmaris’te yapıldığını, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olup, Marmaris mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davalının ikametgahının da Marmaris olduğunu, bu sebeple mahkemenin yetkisizlik kararı vermesini talep ettiklerini, davaya konu edilen alacağın, taraflar arasında imzalanmış olan 03.12.2012 tarihli sözleşme olduğunu, sözleşmenin karşılıklı olarak 14.02.2014 tarihinde feshedildiğini, davacı tarafın bölge müdürü oluru ile 14.02.2014 tarih ve 735 sayılı yazısı ile fesih gerçekleştiğini, aynı yazı ile davalı müvekkili tarafından verilen 70.000 TL bedelli teminat mektubunun da paraya çevrileceğinin belirtildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olup, sözleşmeden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, sözleşmenin 2014 tarihinde feshedildiğini ve böylelikle alacağın zamanaşımının dolduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacı tarafın, Ankara Batı İcra Dairesinin 2020/14347 esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını ve taraflarınca 24.07.2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, borca itirazlarının davacı tarafa tebliğ edildiğini, bilahare, Ankara Batı İcra Dairesince verilen yetkisizlik kararıyla dosya Marmaris 1. İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, Marmaris 1. İcra Müdürlüğü’nün 2021/1425 esas sayılı dosyasının, Ankara Batı İcra Müdürlüğü icra dosyasının devamı niteliğinde olup, davacı tarafın, borca itirazlarının kendilerine tebliğ edildiği tarihten sonraki 1 yıllık hak düşürücü sürede dava açmadıklarını, bu sebeple de davanın reddinin gerektiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında, … İli, … Kanalizasyon İnşaatına ilişkin sözleşme 03.12.2012 tarihinde imzalandığını, sözleşmede yapılacak işlerin belirtildiğini, büyük çaplı bir altyapı çalışması olduğunu, davacı … Bankası A.Ş tarafından, davaya icra takibine dayanak yapılan kesin hesap; yasada ve yönetmelikte belirtilen usullere uygun yapılmadığı için geçerli olmadığını, davalı müvekkilinin, ihaleye konu işin devamı sırasında ikametgah adresinin değiştiğini davacı tarafa bildirdiğini, davacı … Bankası A.Ş. kesin hesap daveti öncesindeki bir tarih olan 17.02.2014 tarihli ve 440 sayılı ve Bölge Müdürlüğü Oluru’nu davalının sözleşmede yazılı olan değil, kendilerine bildirilen … Mah. … Cad. … Apt. No…/… … adresine tebliğ etmiş iken sözde kesin hesap davetini eski adresine gönderip, tebliğ edilemediğinden bahisle giıyabında işlem yapılmış bulunmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin, kesin hesap yapılacağı hususunda bilgilendirilmediğini, yapılan işler ve maliyetleri hakkında bilgi-belge sunamadığını, kesin metraj ve hesapların düzenlenmesi sırasında yüklenici veya vekilinin, yapı denetim görevlisinin yazılı tebliğine rağmen hazır bulunmadığı takdirde, yapı denetim görevlisi hesapları tek taraflı olarak hazırlar ve geçici kabul tarihinden itibaren en çok altı ay içinde idareye teslim edeceğini, davacı şirketçe, yasal usullere aykırı şekilde tek taraflı hazırlanan kesin hesap miktarına ve bu miktar esas alınarak açılan icra takibinin kabulünün mümkün olmadığını, sözleşmeye konu işin yapım süresinin 2015 tarihinde son bulduğunu ve fakat kesin hesap raporunun 19.11.2019 tarihli olduğunu, bu kadar uzun süre sonunda kesin hesap raporu düzenlenmiş bulunmasının izaha muhtaç bir konu olduğunu, gerek işin mahiyeti ve gerekse davacı şirketin kuruluş şekli itibariyle söz konusu iş Kamu İhale Kanununa tabi olduğunu, Kamu İhale Kanunu 8. ve 9. maddelerinde, yapılacak işlere ilişkin olarak eşik maliyeti ve ayrıca yaklaşık maliyet hesaplamalarının, ihaleyi yapacak kurum ya da şirket tarafından yapılacağı ve bu maliyetlere göre ihale yapılması gerektiğinin kanun gereği olduğunu, müvekkilinin ihaleye girdiğini ve kendince yaptığı hesap doğrultusunda bir bedel sunduğunu, ne var ki, işin ilerlemesiyle birlikte hesaplamanın yanlış olduğunun ortaya çıktığını, müvekkilinin teklif ettiği ihale bedelinin, Kamu İhale Kanununa göre eşik maliyet ya da yaklaşık maliyet dolaylarında olmalı ki, ihale kendisine verildiğini, oysa ki, müvekkilinin bu işi yapabilmek için, 2013-2014 tarihlerinde ihale bedelinin (idareden aldığının) üzerinde en az 350.000 TL. daha harcamak zorunda kaldığını, bu durumun, gerek müvekkilinin ve gerekse davacı … Bankasının yaklaşık maliyet hesaplamalarının yanlış olduğunu gösterdiğini, müvekkilinin tüm malvarlığını bu işi tamamlamak maksadıyla tükettiğini ve sonunda iflas ettiğini, müvekkilinin, işi tamamlayamamasının nedeni yaptığı yanlış hesap ile aldığı yükümlülüğü tamamlayabilecek maddi varlığını tüketmiş olması olduğunu, aldığı hakedişler haricinde ihale süresince elinde bulunan 120.000£ nakit para (2013 yılı), Marmaris’te yarım hissesi kendisine ait daire satışından aldığı para, Ula Çıtlık köyünde sattığı bir arsadan aldığı para, bankadan kullanmış olduğu 60.000&6 ticari kredinin tamamını harcadığını, hiç kimseyi de mağdur etmeden, borç vb bir pürüz bırakmadan iş yerinden ayrıldığını, bankanın, müvekkilinin tamamlayamadığı kalan kısımları başka müteahhitlere yaptırarak (tabi müvekkilin verdiği fiyatın üstünde bir bedelle), aradaki farkın kendi zararı olduğu kabul ettiğini, müvekkilinin hesabının yanlış olduğunu, aynı fiyata ya da daha düşük bir bedelle tamamlayamamış olmaları ile anlaşıldığını, o halde müvekkilinin verdiği fiyatı doğru kabul edip, farkı zararları olarak talep etmelerinin mantığının olmadığını, müvekkilininin fiyatı doğru olması durumunda kendilerinin de aynı bedelle ihaleyi bitirtebilmelerinin gerektiğini, davacı tarafın iş bu davayı açmasının ve halen zarar tazmini talep etmesinin hakkaniyetli ve iyiniyetli olmadığını, davacı tarafın bir zararının olmadığını, bir iş yaptırdığını ve bedelini ödediğini, müvekkilinin aynı işi çok daha az bir bedelle yapmasını istemenin M.K. 2. maddesindeki iyiniyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu yönünde beyanda bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 22.04.2022 tarih ve 2021/1706 Esas, 2022/490 Karar sayılı kararı ile özetle;
”1-.Yetki itirazının reddine,
2- Açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili tarafından verilen 08.06.2022 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; alacağın zamanaşımına uğramadığını, dava süresi içerisinde açıldığını, -alacağın muaccel olduğu zamanın, yani zamanaşımının başlangıcında esas alınacak kriterin kesin kabulün onay tarihi (14.01.2020) olduğunu, sözleşmenin feshedildiği tarihte alacağın muaccel olmayacağını, kesin kabule ilişkin tarihin dikkate alınması gerekirken fesih tarihi dikkate alınarak hatalı hüküm kurulduğunu, dava konusu alacağın; … (Muğla) Kanalizasyon İnşaatı Yapım İşine ait kesin hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili talebine ilişkin olduğunu (İhale Kayıt Numarası2012/122336) bankalarınca müşterek kontrollük esasına göre … kapsamında İzmir Bölge Müdürlüğünce 1.166.327,00-TL ihale bedeli üzerinden …’a (İnş. Yük. Müh.) ihale edildiğini, … (Muğla) Kanalizasyon İnşaatı işinin sözleşmesinin 03.12.2012 tarihinde imzalandığını, işin yer tesliminin 13.12.2012 tarihinde İzmir Bölge Müdürlüğü ve Belediye yetkililerinin katılımı ile yapıldığını, işin bitiş tarihinin 31.12.2013 olarak belirlendiğini, İzmir Bölge Müdürlüğünün 20.05.2013 tarih ve 1275 sayı ile 29.07.2013 tarih ve 1919 sayılı yazıları ile yüklenici uyarılarak iş programının gerisinde kaldığını dolayısıyla iş bitim tarihini de dikkate alarak yeterli malzeme, ekip ve ekipmanla çalışmalara hız verilerek tesisin geçici kabule hazır hale getirilmesinin istendiğini, yüklenicinin 31.12.2013 tarih ve bila sayılı yazısında 30.12.2013 tarih ve 8 no lu hak ediş kapsamında bulunan imalatları tamamlayarak tesisi işler hale getirdiğini, sözleşme kapsamında bulunmasına karşın yapılmayan diğer imalatları ise maddi olarak acz içerisinde olması sebebiyle tamamlayamayacağını belirterek işin feshedilmesi talebinde bulunduğunu, sözleşmenin 26.1 maddesi ve sözleşme eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 47. maddesi 1 bendi hükümlerine göre feshedilerek, 25.3 maddesi gereğince kesin teminatının gelir kaydedilmesi fesih tespit oluru ile uygun görülerek yüklenicinin anılan işe ait 70.000,00-TL tutarlı teminat mektubunun 26.02.2014 tarihinde bankasından tazmin olunarak yasal faizleri ile birlikte bankaları hesaplarına intikal ettirildiğini, …’a (İnş. Yük. Müh.) ihale edilen … (Muğla) Kanalizasyon İnşaatı işinin sözleşmesinden arta kalan bakiye işlerin ihalesi Genel Müdürlüğünce … Şti. firmasına ihale edilerek yapımının tamamlandığını ve ikmal inşaatın kesin hesabının 2017 yılında onaylandığını, fesihten kaynaklanan idarenin uğrayacağı menfi veya müspet zarar tespiti, ikmal inşaatının işlerinin tamamlanması ve kesin hesabın onaylanmasından sonra yapılabileceğinden yapım işleri genel şartnamesinin ilgili hükümlerine göre yazışmaların tamamlanması süreci ve idaredeki kesin hesabın hazırlanması ve tetkiki süreçlerinin uygulandığını ve kesin hesap raporunun 14.01.2020 tarihinde onaylandığını, alacağın muaccel olduğu, yani zamanaşımının başlangıcının, kesin hesap raporunun onay tarihi (14.01.2020) olduğunu, açıklanan nedenlerle iş bu davanın süresinde açıldığını belirterek kararın kaldırılması ile dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda davanın kabulüne, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye kesin hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında 03.12.2012 tarihinde ‘…(MUĞLA) Kanalizasyon Tesisi İşine Ait Sözleşme” imzalanmıştır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicinin mali acze düştüğünden sözleşme kapsamındaki taahhütlerini yerine getirmediğini, kesin hesap sonucu iş sahibinin zarara uğraması nedeniyle bakiye kesin hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
İlk derece mahkemesi tarafından gerçek kişi olan davalı yönünden usulüne uygun olarak tacir araştırması yapılmadan uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ticari dava olup olmadığı tespit edilmeden davaya bakılarak karar verildiği görülmüştür.
Bu kapsamda, Mahkeme tarafından öncelikle davalı gerçek kişinin T.T.K.nun 14 ve 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3. maddesi çerçevesinde tacir olup olmadığı araştırılarak, davalının tacir olmasının anlaşılması halinde eldeki davanın uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili ticari dava olacağından görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olacağı; aksi halde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği halde davalının tacir araştırması yapılmadan eksik incelemeye dayalı olarak yargılamaya devam olunarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kamu İhale sözleşmeleri Kanununa göre yapılan sözleşmelerde zamanaşımı, kesin kabulün onay tarihi ile kesin hesabın onay tarihinden hangisi sonra ise o tarihten başlar ve 5 yıldır. (Yargıtay 6.HD’nin 2021/5885 Esas ve 2022/4993 Karar sayılı kararı)
Somut olayda, Mahkemece Kamu İhale sözleşmeleri Kanununa göre yapılan taraflar arasındaki sözleşmede zamanaşımının kesin kabulün onay tarihi ile kesin hesabın onay tarihinden hangisi sonra ise o tarihten başlayacağı hususu yerine “sözleşmenin feshi iradesinin karşı tarafa ulaştığı tarihin” esas alınması usule ve yasaya uygun bulunmadığından bu husustaki davacı vekilinin istinaf istemi yerinde görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın hükmün kapsamı başlıklı 297/1-ç maddesine göre, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresinin yazılması yine aynı maddenin 2.fıkrasında hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir hükmünün düzenlendiği; ilk derece mahkemesi tarafından gerekçede tartışılması gereken davalının yetki itirazının hükmün sonucuna “davalının yetki itirazının reddine” şeklinde yazılması suretiyle HMK’nın 297. maddesine aykırı davranılması da doğru görülmemiştir.
Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-4 ve 6. maddeleri gereğince kaldırılması gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
2-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.04.2022 tarih ve 2021/1706 Esas, 2022/490 Karar sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a-4. ve 6. maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Verilen kararın niteliği gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı vekili tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının istemi halinde ilk derece mahkemesince yatıran davacıya iadesine,
5-Davacı vekili tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-g maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.