Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/73 E. 2023/256 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/73
KARAR NO : 2023/256

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/721
KARAR NO : 2020/566
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 23.02.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 23.02.2023
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 tarih ve 2015/721 Esas, 2020/566 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 14/01/2021 tarih ve 2021/44 E. 2021/64 K. Sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İDDİA VE İSTEK:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Taraflar arasındaki eser sözleşmesi gereğince; davacının alt yıklanici olarak davalı (yüklenici-iş-veren)nin inşaatlarında; mobilya dekorayson, mermer döşeme dış cephe, PVC kapı- pencere kaplam işlerini yaptığı, sözleşmeye dahil işler olduğu gibi, sözleşme dışı işlerin de bulunduğu ve birim fiyat üzerinden anlaşma yapıldığı ancak hakedişin ödenmediği” iddiası ile alacağın tespit ve tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “sözleşme gereği yapılan işlerin tüm ödemelerinin yapıldığı (çek ve nakit olarak) ancak yapılan işlerin eksik ve hatalı olduğu” iddiası ile davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 06/10/2020 tarih ve 2015/721 Esas, 2020/566 Karar sayılı kararında özetle; “Davanın Kabulü ile; 56.580,10 TL alacağın 50.000,00 TL ‘sine dava tarihi olan 23/06/2015 tarihinden 6.580,10 TL ‘sine ıslah tarihi olan 18/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararının hatalı olduğunu, ödemelerin yapıldığını, usul ve yasaya aykırı verilen mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi isteği ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
Taraflar arasında “davalı şirketin inşaatlarındaki bir kısım işlerin davacı alt yüklenici tarafından yapılması” konusunda, bedeli birim fiyatlar üzerinden belirlenen 04/11/2013 tarihli eser sözleşmesi bulunduğu ve sözleşme gereğince davacının belirlenen işleri yaptığı uyuşmazlık konusu olmayıp, dosyadaki belgeler ve karşılıklı kabullerle sabittir.
Uyuşmazlık; davacı yüklenicinin yaptığı işlerde herhangi bir eksik ya da ayıplı iş olup olmadığı, buna göre ödenmeyen hakediş miktarı ile ilgilidir.
Mahkemece; öncelikle gerçek kişi olan davacının tacir sıfatı araştırılıp ticaret mahkemesinin görevi tespit edildikten sonra taşınmaz başında usulünce keşif yapılarak, keşif yerinde taraf tanıkları dinlendikten sonra mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişiden 17/01/2018 tarihli kök rapor ve buna ek olarak düzenlenen rapor alınmıştır. Bu raporlarda; sözleşme gereğince birim fiyatları belirlenen ve davacı alt yüklenicinin yaptığı işlerin bedellerinin ve davalı tarafça savunulan ve tespit edilen ayıplı iş bedellerinin bilimsel bir şekilde belirlendiği, ayrıca davalı ödemelerinin belgeleri de gösterilerek tespit edildiği, yapılan işin toplam hakedişinden ayıplı iş bedeli ile ödemeler mahsup edilmek suretiyle davacı alacağının usulünce belirlendiği anlaşılmıştır. Anılan denetime elverişli raporlara göre mahkemece kurulan hüküm de usul ve yasaya uygun bir hükümdür. Buna göre istinaf nedenleri yerinde değildir.
Bu nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalının istinaf başvurusunun HMK.’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 tarih ve 2015/721 Esas, 2020/566 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 3.864 TL istinaf nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 911,85 istinaf nispi ile 54,40 TL istinaf maktu karar harcın toplamı olan 966,35 TL’nin mahsubu ile kalan 2.897,65 TL harç bedelinin davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı vekili tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere 23.02.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.