Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/611 E. 2023/1019 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/611
KARAR NO : 2023/1019

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/685
KARAR NO : 2020/209
DAVA TARİHİ : 31.12.2018
KARAR TARİHİ : 02.03.2020
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklı Menfi Tespit, İstirdat Ve Peşin Ödenen Miktarın Alacak
KARAR TARİHİ : 22.06.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 23.06.2023

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.03.2020 tarih ve 2018/685 Esas, 2020/209 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 24.03.2021 tarih ve 2020/883 Esas, 2021/535 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacılar avukatı tarafından verilen 31.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden …. Ltd.Şti’nin ticari ilişki kapsamında diğer davacı müvekkili … lehine 12/01/2019 tarih , 30.000 TL bedelli ve 12/02/2019 tarih,30.000 TL bedelli olmak üzere toplamda 60.000 TL bedelli 2 adet çek keşide ettiğini, davacılardan …’nın diğer davacı …..Ltd.Şti sahibi ve fırının işleticisi olduğunu ve davalıya 4 adet pergola sisteminin imali, kurulumu için yaptıkları anlaşma nedeniyle anılan çekleri davalıya ciro ettiğini ve 2.000 TL nakit parayı elden verdiğini, davalıyla yapılan 08/10/2018 tarihli anlaşma uyarınca 20 iş günü içerisinde işin teslim edileceği hususunda anlaşıldığı ancak dava tarihine kadar davalı tarafça hiçbir şekilde anlaşmaya uygun edimin yerine getirilmediğini, bu hususta İzmir 5.SHM’nin 2018/228 D.İş sayılı dosyası ile delil tespit talebinde bulunulduğunu, anılan çeklerin ödeme tarihlerinin yaklaşmış olması nedeniyle davalının çekleri ibraz etmesi halinde müvekkillerinin ödeme yapmak durumunda kalacaklarını bu nedenle anılan çekler hakkında öncelikle menfi tespit talebinde bulunularak ayrıca anılan çeklere karşılıksızdır kaşesi vurulmaması, çeklerle ilgili herhangi bir işlem yapılmaması ve icra takibine konulmamasına yönelik teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini mahkememizce bu talebin kabul görmemesi halinde takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, akabinde müvekkillerinin davalıya verilen 2 adet çek karşılığında borçlu olmadığının ve çeklerin konusuz kaldığının tespitine ve bedelsiz kalan söz konusu 2 adet çekin iptali ile iadesine, müvekkil … Gıda İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’nin 08/10/2018 tarihli sözleşme uyarınca borçlu olmadığının tespitine, işin taahhüt edilen süre içerisinde yerine getirilmemesi nedeniyle nakit verilen 2.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkil … Gıda İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti’ne iadesini talep ve dava etmiş, 29/04/2019 tarihli celsede 12/02/2019 tarih, 6956298 seri nolu 30.000 TL bedelli çekin yargılama sırasında müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığından bu çeke yönelik talebinin istirdata dönüştüğünü beyan etmiştir.
YANIT :
Davalı avukatı tarafından verilen 09.09.2019 tarihli yanıt dilekçesinde özetle; Mahkeme tarafından gönderilen tebligatların müvekkiline ulaşmadığından herhangi bir savunma yapılamadığını, aleyhe olan hiçbir beyanı kabul etmediklerini, taraflar arasında 4 adet pergola yapımı için toplamda 75.000 TL’ye anlaşıldığını ve sözleşme imzalandığını, davaya konu edilen çeklerin söz konusu işle ilgili olarak malzeme alımı için başka şahıslara ciro edildiğini, elden verilen 2.000 TL nin ise işle ilgili proje çizimi için grafikere verildiğini, sözleşmede tarafların işin 20 gün içerisinde bitirilmesini kararlaştırdıklarını, müvekkil tarafından gerekli malzemelerin alındığını ve pergolaların yapılmaya başlandığını ancak sözleşmenin imzalanmasından yaklaşık 10 gün sonra şirket yetkilisinin müvekkilinin yanına giderek apartmanın tente konulmasını istememesi üzerine işlerin durdurulmasını talep ettiğini, apartmanın sorun çıkarması üzerine müvekkilinden parayı geri ödemesini istediklerini ancak müvekkilinin malzeme alınıp işe başlandığı için bunun mümkün olmayacağını belirttiğini ancak yapılan işin ölçülerinin başka bir yere uyması halinde geri ödemelerini yapabileceğini de söylediğini, ciro edilen çeklerden birinin ödenmemesi üzerine müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını ve bu durumun müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, davacı firmanın müvekkiline gelerek apartmanın itiraz ettiğini belirterek işi bizzat kendisinin durduğunu, davacıların amacının işin tamamlanması olmayıp tamamen kötüniyetli şekilde hareket etmek olduğunu beyan etmiştir.ö
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 02.03.2020 tarih ve 2018/685 Esas, 2020/209 Karar sayılı kararında özetle; “…Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Taraflar arasında belirlenen adrese elektrikli açılır kapanır raylı tente sisteminin imali, kurulumu ve yerinde çalışır vaziyette teslimine ilişkin olarak 08/10/2018 tarihli satış sözleşmesi imzalandığı, iş bedelinin 75.000 TL olarak belirlendiği, davacı tarafça davalıya 2 adet 30.000 er TL lik toplam 60.000 TL lik çekler verildiği ve kalan 13.000 TL nin iş teslim edildiğinde elden nakit alınacağı hususunun yazıldığı, dosya içerisinde bulunan İzmir 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/228 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespit neticesinde mahallinde yapılan keşif sonucunda verilen bilirkişi raporu kapsamında 08/10/2018 tarihli sözleşme gereği davalı firma tarafından taahhüt edilen işin keşif tarihi itibariyle yapılmadığının anlaşıldığı, davalının sözleşme gereğini yerine getirmediği sabit olduğundan davacılar tarafından davalı tarafa verilen … AŞ …/… Şubesi’ne ait 12/01/2019 tarih ve 6956297 seri nolu, 30.000 TL bedelli ve aynı banka şubesine ait 12/02/2019 tarih ve 6956298 seri nolu, 30.000 TL bedelli 2 adet toplam 60.000 TL bedelli çekler karşılığında davacıların davalı tarafa borçlu olmadığı ve çeklerin konusuz kaldığı, davacı tarafların 08/10/2018 tarihli sözleşme uyarınca davalı … …’ya borçlu olmadığı, davacılar tarafından davalıya nakit verilen 2.000 TL yönünden de davalının davacılara borçlu olduğu anlaşılmakla, açılan davanın kabulü ile … AŞ …/… Şubesi’ne ait 12/01/2019 keşide tarihli, keşidecisi … … İnş.San ve Tic.Ltd.Şti olan 30.000 TL bedelli 6956297 seri nolu çek yönünden davacıların borçlu olmadığının tespitine, … AŞ …/… Şubesi’ne ait 12/02/2019 keşide tarihli, keşidecisi … … İnş.San ve Tic.Ltd.Şti olan 30.000 TL bedelli 6956298 seri nolu çek bedelinin istirdat istemine dönüşmüş olması nedeniyle 30.000 TL nin 12/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,2.000 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine…” şeklindeki gerekçelerle davanın kabulüne dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı avukatı tarafından verilen 14.05.2020 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; “…Yukarıda açıkladığımız üzere; istinaf başvurumuzun kabulüne, ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasına ve yapılacak istinaf incelemesi neticesinde yeniden hüküm kurularak haksız olarak açılan davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine…” karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile pergole işini kapsayan eser sözleşmesi gereğince menfi tespit ile 2 adet çekin konusuz kaldığının tespiti iptali ve iadesi, istirdat nedeniyle alacak davası açmıştır.
Davalı süresinde cevap vermemiş, duruşmalarda ise işi davacının bıraktırdığını, kusurunun bulunmadığını beyan etmiştir.
İlk derece mahkemesi davanın kabulüne, 1 adet çekle ilgili borçlu olmadığının tespitine, diğer çekle ilgili de istirdatına, peşin ödediği 2.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline, karar vermiş, verilen kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; proje ve çekin ciro edildiği malzeme alınan şirketin mahkemece araştırılmadığını, taraflarca sözleşmede 20 iş günü içerisinde bitirilmesinin kararlaştırıldığını 10 gün sonra davacı apartmana tente konulmasını istemesi üzerine işin durdurulmasını talep ettiğini, çekin ödenmesine ilişkin dosyanın getirtilip incelenmediğini, halbuki işi atölyesinde yapmaya başladığını, işi durduranın davacı olduğunu, davacının kötüniyetle hareket ettiğini, asıl kendilerinin mağduriyetlerinin ve zararlarının olduğunu, muhtara tebliğ ile cevap süresini kaçırdıkların, bu nedenle kararın kaldırılmasını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dava, pergole yapımı işini kapsayan eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit, istirdat ve peşin ödenen miktarın alacak talebinden ibarettir.
Davacı iş sahibi ile davalı yüklenici arasında yapılan 08.10.2018 tarihli 4 adet pergole işi yapımı konusunda anlaştıkları, 20 iş günü sonunda teslim edilmesi hususunda anlaştıkları, 75.000,00 TL’ye anlaşıldığını, 60.000,00 TL’lik çek alındığı, kalan “13.000,00 TL’nin iş tesliminde elden nakit alınacak” diye yazıldığı, davacı tarafça 31.12.2018 tarihinde İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/228 Değişik iş dosyası üzerinden delil tespiti istendiği, mahallinde keşif yapılarak bilirkişilerden rapor alındığı, buna göre bilirkişilerin 08.10.2018 tarihli sözleşme kapsamında davalı firma tarafından taahhüt edilen işin keşif tarihi olan 11.01.2019 tarihi itibariyle yapılmadığının tespit edildiğinin bildirildiğini, bu durumda sözleşmeden itibaren 20 iş günü içerisinde teslim edileceği göz önüne alındığında, 28.10.2018 tarihinde işi bitirerek teslim etmesi, edimini yerine getirmesi gerekirken, davalının edimini ifa etmediği, değişik iş dosyasındaki tespitler ve bilirkişi raporu da tebliğ edildiği, herhangi bir itirazda bulunmadığı, davacının açtığı dava tebliğ edildiği halde yine itirazda bulunmadığı, yargılama sırasında çeşitli itirazlarda bulunduğu, ancak bu itirazlarını zaten ispatlayamadığı, ispatlayamadığı gibi cevap süresini de kaçırmış olduğundan, delil ibraz hakkı da olmadığından, mahkemece de usulüne uygun davacının delillerinin toplandığı, usul ve yasaya uygun şekilde karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davalı avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.03.2020 tarih ve 2018/685 Esas, 2020/209 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 4.235,22 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.058,90TL harcın mahsubu ile kalan 3.176,32 TL harç bedelinin davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca dava değeri itibarıyla kesin olmak üzere 22.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.