Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/200 E. 2023/445 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/200
KARAR NO : 2023/445

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/486
KARAR NO : 2018/713
DAVA TARİHİ : 12.04.2016
KARAR TARİHİ : 28.06.2018
DAVA : İtirazın İptali
BİRLEŞEN DOSYA : BİRLEŞEN İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2016/475 ESAS – 2017/918 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA TARİHİ : 12.04.2016
KARAR TARİHİ : 17.10.2017
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 28.03.2023

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.06.2018 tarih ve 2016/486 Esas, 2018/713 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin asıl ve birleşen dosyada davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 07.01.2021 tarih ve 2018/2041 Esas, 2021/38 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DOSYA:
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 12.04.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirketten 25/12/2014 tarihinden 28/10/2015 tarihine kadar havalandırma, izolasyon ve mekanik işleri için malzeme satın aldığını, bu satın alınan malların davalı şirkete teslim edildiğini, alınan her malzemenin faturalarının düzenlendiğini ve sevk irsaliyelerinin de mevcut olduğunu, ancak düzenlenen faturalara konu borcun 127.132,50 TL tutarındaki bakiyesinin 30/09/2015 tarihinde ödenmesi gerekirken davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflar arasında 30/09/2015 tarihinde mutabakat mektubu düzenlendiğini, davalı şirketin mutabık olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine davalı tarafa İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/17376 sayılı dosyasıyla faturalara dayalı cari hesap kaynaklı olarak genel haciz yoluyla takip başlattıklarını ve davalının itiraz ederek takibin durduğunu, davalının faturalara yasal süresi içerisinde itiraz etmemek suretiyle faturaların münderecatını kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği, … Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yaşam Kampüsü şantiyesinde davacı tarafça bir takım edimlerde bulunma yükümlülüğü altına girildiğini, müvekkili tarafından davacıya gönderilen İzmir 5. Noterliği’nin 24/11/2015 tarih ve 13086 yevmiye numaralı ihtarnamesi ve İzmir 5. Noterliği’nin 26/11/2015 tarih ve 13170 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davacının kesmiş olduğu faturalar tutarları ile yapmış olduğu iş miktarlarının birbiriyle uyuşmadığı ve taraflar arasındaki alacak borç durumunun yapılacak kesin hesap neticesinde ortaya çıkacağı, ayrıca şantiye içerisinde davacıya ait kullanılmayan malzemelerin defalarca uyarılmasına rağmen halen teslim alınmadığı, bu nedenle de faturaların iade edildiğinin bildirildiğini, yapılan incelemeler sonucunda davacıya yaptığı iş miktarı üzerinde ödeme yapıldığının tespit edildiğini ve davacıya iade faturası ile fiyat farkı faturası tanzim edilerek ihtarnamele davacıya gönderildiğini, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin ancak mahkemece yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, mutabakat mektubunu kabul etmediklerini, bu tür yazışmaların maddi hukuk anlamında tarafları bağlamayacağını, ayrıca şirketin yetkili temsilcisi haricinde yapılan mutabakatların geçerliliği olmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA:
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 12.04.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkil şirketten 25/12/2014 tarihinden 28/10/2015 tarihine kadar havalandırma, izolasyon ve mekanik işleri için malzeme satın aldığını, satın alınan malların davalı şirkete teslim edildiğini, alınan her malzemenin faturalarının düzenlendiğini, sevk irsaliyelerinin mevcut olduğunu, faturalara konu 12.799,94-TL tutarındaki borcun ödenmediğini, davalı tarafça faturaların İzmir 24/11/2015 tarih 13086 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, faturaların Karşıyaka 5. Noterliği’ nin 04/12/2015 tarih 33892 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yeniden davalı şirkete gönderildiğini ve borcun 3 iş günü içerisinde ödenmesi için süre verildiğini, verilen sürede borç ödenmediğinden davalı hakkında İzmir 2. İcra Müd’ nün 2015/18155 E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı şirketin malzemeleri satım ve teslim aldığını kabul ettiğini belirtmiş, davalının İzmir 2. İcra Müd’ nün 2015/18155 E. Sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 28.06.2018 tarih ve 2016/486 Esas, 2018/713 Karar sayılı kararında özetle; “…Dosya içerisinde mevcut tüm delil ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya el verişli görülmüş olup, taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu takibe konu edilen faturaların her iki tarafın ticari defter ve belgelerinde gözüktüğü, gerek idarenin kontrol elemanlarınca gerekse davalının teknik elemanları tarafından yapılan kontrollerde fatura konusu malzemelerin hatalı olduğuna dair herhangi bir tespit ve tutanağın mevcut olmadığı, davalının faturaların kendisine gönderilmesinden itibaren bir aylık süre içerisinde basiretli bir tacir olarak fatura içeriğini incelemesi ve hatalı malzeme kullanımı veya imalat olduğunu tespit etmesi gerektiği, davalının kesmiş olduğu 04/11/2015 tarihli 70.700,88 TL’lik iade faturası ile 10/11/2015 tarihli 56.431,62 TL’lik fiyat farkı faturasını davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, kaldı ki fiyat farkı faturasının yasal dayanağının da bulunmadığı, ayrıca taraflar arasında 30/09/2015 tarihinde düzenlenen mutabakat mektubu bulunduğu, faturaya konu malzemelerin keşfen tespit edilen yerlerde kullanıldığı anlaşıldığından davanın kabulü…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Asıl ve birleşen dosyada davalı avukatı tarafından verilen 11.09.2018 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; “…İzah edilmeye çalışacağımız hususlar nedeniyle İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/486 E. – 2018/713 K. Sayılı ilamının istinaf yoluna başvuran müvekkil yararına bozulması …” istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
ASIL DAVADA:
Davacı alt yüklenici … Şirketi vekili davalı yüklenici … Şirketinden 25/12/2014 tarihinden 28/10/2015 tarihine kadar havalandırma, izolasyon ve mekanik işleri için malzeme satın aldığını, bu satın alınan malların davalı şirkete teslim edildiğini, alınan her malzemenin faturalarının düzenlendiğini ve sevk irsaliyelerinin de mevcut olduğunu, ancak düzenlenen faturalara konu borcun 127.132,50 TL tutarındaki bakiyesinin 30/09/2015 tarihinde ödenmesi gerekirken davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, taraflar arasında 30/09/2015 tarihinde mutabakat mektubu düzenlendiğini, davalı şirketin mutabık olduğunu bildirdiğini, bunun üzerine davalı tarafa İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/17376 sayılı dosyasıyla faturalara dayalı cari hesap kaynaklı olarak genel haciz yoluyla takip başlattıklarını ve davalının itiraz ederek takibin durduğunu, davalının faturalara yasal süresi içerisinde itiraz etmemek suretiyle faturaların münderecatını kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı yüklenici … Şirketi vekili cevap dilekçesinde taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği, … Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yaşam Kampüsü şantiyesinde davacı tarafça bir takım edimlerde bulunma yükümlülüğü altına girildiğini, davacıya gönderilen İzmir 5. Noterliği’nin 24/11/2015 tarih ve 13086 yevmiye numaralı ihtarnamesi ve 2. ihtarnamesiyle kesmiş olduğu faturalar tutarları ile yapmış olduğu iş miktarlarının birbiriyle uyuşmadığını ve taraflar arasındaki alacak borç durumunun yapılacak kesin hesap neticesinde ortaya çıkacağını, ayrıca şantiye içerisinde davacıya ait kullanılmayan malzemelerin defalarca uyarılmasına rağmen halen teslim alınmadığını, bu nedenle de faturaların iade edildiğinin bildirildiğini, yapılan incelemeler sonucunda davacıya yaptığı iş miktarı üzerinde ödeme yapıldığının tespit edildiğini ve davacıya iade faturası ile fiyat farkı faturası tanzim edilerek ihtarnamelerin davacıya gönderildiğini, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinin ancak mahkemece yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, mutabakat mektubunu kabul etmediklerini, bu tür yazışmaların maddi hukuk anlamında tarafları bağlamayacağını, ayrıca şirketin yetkili temsilcisi haricinde yapılan mutabakatların geçerliliği olmayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:
Birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/475 Esas sayılı dosyası bu dosya ile birleştirildiği, davacı … A.Ş tarafından davalı … A.Ş aleyhine, faturalara dayalı cari hesapta alacaklı oldukları 12.799,94 TL’ye ilişkin başlatılan İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18155 sayılı dosyasındaki takibe, davalının itirazının iptali istemli açıldığı, 17/10/2017 tarih 2017/918 Karar sayılı kararla dosyalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunması nedeniyle asıl dosya ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen dava, davacı alt yüklenici … Şirketi’nin, davalı yüklenici … Şirketi ile davalı şirketin … Büyükşehir Belediyesi ile … bölgesinde yapımını üstlendiği olimpik yüzme havuzunun havalandırma, izolasyon mekanik işlerinin malzeme ve işleri hususundaki eser sözleşmesinden kaynaklı alacak iddiasıyla başlatılan takibe itirazın iptali talebinden ibarettir.
İlk derece mahkemesi asıl ve birleşen davanın kabulüne karar vermiş, verilen kararı asıl ve birleşen dosyada davalı vekili istinaf etmiştir.
Asıl ve birleşen dosyada davalı vekili dilekçesinde;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, havuz işinde çok sayıda firma ile çalışıldığını, yüzme havuzu işleri için integral ısıtma şirketi ile anlaşma yapıldığını, yuvarlak kanalların imalatının yeniden … şirketine yaptırıldığını, bu nedenle yuvarlak kanallar için haksız bir ödeme talep edildiğini, bu iki firmanın yaptığı işleri kendileri yapmış gibi mükerrer fiyatlandırma yaptıklarını, bu nedenle borçları olmadığını, davacı tamamlanmayan ve yanlış yapılan imalatlar için şirketlerden malzeme alınarak montajı kendi ekiplerine yaptırdıklarını, bu nedenle davacının işin aksamasına neden olduğunu, büyükşehir belediyesinin ceza kestiğini, bu cezaların da bu davacıya rücu edilmesi gerektiğini tüm bu nedenlerle asıl ve birleşen davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İlk derece mahkemesince keşif yapılmış, iki inşaat mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişiden oluşan heyetten alınan 13/06/2017 tarihli raporda; icra takibine konu 30/09/2015 tarihli cari hesaba dayanak faturaların ve ödemelerin davacı ve davalı defterlerinde birebir aynı şekilde kayıtlı olduğu, 30/09/2015 tarihi itibariyle her iki tarafın ticari defterlerinde davacının davalıdan 127.132,50 TL tutarında cari hesap alacağının görüldüğü, 30/11/2015 icra takip tarihi itibariyle davacı kayıtlarına göre davacının 139.775,18 TL cari hesap alacağının görüldüğü, davalı kayıtlarına göre, davalının davacıya 04/11/2015 tarihinde düzenlediği 70.700,88 TL bedelli iade faturası ve 10/11/2015 tarihinde düzenlediği 56.431,62 TL bedelli fiyat farkı faturası sonucu icra takip tarihinde davalının herhangi bir borcunun görünmediği, işbu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, taraflar arasında mutabakat mektubunun 30/09/2015 tarihinde düzenlendiği, tarafların ticari defterlerinin davalı tarafından kesilen iade faturası ve fiyat farkı faturası dışında uyumlu olduğu, davacı tarafın düzenlediği 20 adet faturanın (montaj dahil olan 35863 ve 35979 numaralı faturalar hariç) havalandırma işleri malzeme temini konusunda olduğu, davalının basiretli bir tacir ve işin uzman uygulayıcısı olarak hazır veya sipariş ile üretildiği anlaşılan bir takım malzemenin imalata uygun olup olmadığının malzeme tesliminden itibaren 1 ay içinde tespit etmesinin mümkün olduğu, fiyat farkına dair davalı tarafından düzenlenen faturanın teknik yönden bir dayanağına dava dosyasından ulaşılamadığı, davalının davacıya 04/11/2015 tarihinde düzenlediği 70.700,88 TL bedelli iade faturası konusu malzemelerin davalı tarafından davacıya şantiyeden alınması ihbar edilen malzemeler olduğu ve davacının düzenlediği 35863 sayılı fatura konusu malzeme olduğu kanaati oluştuğu yönünde rapor verdikleri devamla ancak bu faturanın montaj dahil düzenlendiği dikkate alındığında montajı yapılan malzemenin projeye uygun olmadığı ve İdare tarafından kabul edilmediğine dair bir tespit tutanağı veya herhangi bir belge sunulmadığından malzemenin iadesini ve iade faturası düzenlenmesi gerektiren bir durum olmadığı belirtilmiştir.
Fatura ile satılan malzemenin ise mağazada teslim edildiği, İdarenin kontrol elemanlarınca ve davalının teknik elemanlarınca fatura konusu malzemelerin hatalı olduğuna dair bir tespit ve tutanak mevcut olmadığı, davalının proje kapsamında idareden aldığı ödemeden fazla fatura düzenlenmiş olması durumunun tek başına davacının mükerrer fatura düzenlediği iddiasını ispatlayamayacağı belirtildiği,
Mahkemece birleşen dava yönünden bilirkişi heyetinden rapor aldırıldığı, raporda özetle; birleşen dava konusu, davacının davalıya düzenlediği 28/10/2015 tarih 70254-70256 numaralı ve 12.622,68 TL bedelli faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı, fatura konusu malzemenin çeşitli ebatlarda prizmatik hava ayar damperi, prizmatik yangın damperi, tek sıra kanatlı menfez ve çift sıra kanatlı menfez malzemesi olduğu, malzemenin 22/10/2015 tarihli sevk irsaliyeleri ile teslim edildiği, irsaliyeler üzerinde teslim yeri belirtilmediği, malzemenin … tarafından teslim alındığı belirtilmiştir.
Böylece mahkemece usulüne uygun yargılama yapılarak tarafların bildirdiği delillerin toplandığı, asıl ve birleşen davada taraf şirketlerin defter ve kayıtlarını inceleyip rapor aldığı, gerekçeli kararda delilleri ve raporu ayrıntılı ve açıklayıcı şekilde irdeleyip tartıştığı dosya ve rapora ve tarafların fatura ve defterlerine uygun sonuçlara ulaştığı, asıl olan yapılan işlerin yüklenicinin yaptığının karine olarak kabul edildiğinden yüklenicinin yapmadığını iddia eden taraf iddiasını ispatlayamadığı, yüklenici de malları teslim ettiğini, faturaları imza ile ispat ettiği, mahkemece usul ve yasaya uygun bir şekilde asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verdiği anlaşıldığından, asıl ve birleşen dosyada davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar asıl ve birleşen dosyada davalı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını asıl ve birleşen davalar yönünden istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, asıl ve birleşen dosyalarda davalı avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.06.2018 tarih ve 2016/486 Esas, 2018/713 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 8.836,81 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 2.210,00 TL harcın mahsubu ile kalan 6.626,81 TL harç bedelinin davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.06.2018 tarihinde, birleşen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/475 Esas, 2017/918 Karar sayılı dosyasına yönelik verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 874,36 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 219,00 TL harcın mahsubu ile kalan 655,36 TL harç bedelinin davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
C-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca dava değeri itibarıyla kesin olmak üzere 23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.