Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/198 E. 2023/443 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/198
KARAR NO : 2023/443

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/798
KARAR NO : 2018/537
DAVA TARİHİ : 02.07.2014
KARAR TARİHİ : 01.06.2018
DAVA : İtirazın İptali
BİRLEŞEN DOSYA : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2014/1479 ESAS, 2015/593 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA TARİHİ : 04.11.2014
KARAR TARİHİ : 10.07.2015
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 23.03.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 28.03.2023

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.06.2018 tarih ve 2014/798 Esas, 2018/537 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 14.01.2021 tarih ve 2018/2103 Esas, 2021/63 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
ASIL DOSYA:
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 02.07.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı yan ile davalı taraf arasında proje-tasarım-yazılım ve elektronik malzeme alımına dayalı ticari bir alışveriş mevcut olduğunu, karşı tarafın … Bulaşık Makinesi Fabrikası Konveyör Projesi için müvekkili şirketin proje bazında hizmet verdiğini, bunun karşılığında da 29/04/2014 tarihli 29.383,48 TL’lik faturanın noter kanalı ile gönderildiğini, faturanın haksız ve kötü niyetli olarak davalı tarafça iade edildiğini, cari hesaba dayalı olarak bakiye alacağın ödenmemesi nedeniyle İzmir 9 İcra Müdürlüğünün 2014/6785 sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle takibin durduğunu, itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT :
Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; davacı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak ve hiçbir belgeye dayanmaksızın İzmir 9 İcra Müdürlüğünün 2014/6785 Sayılı dosyası ile takip başlattığını, hukuki ve ticari dayanağı olmayan takibe itiraz edildiğinden takibin durduğunu, davacı tarafın alacağın ispatı açısından hiçbir sayılı belge sunmadığını, müvekkilinin davacı tarafa borcunun bulunmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil etmek üzere İzmir 25 İcra Müdürlüğünün 2014/7823 Sayılı dosyası üzerinden davacı tarafa takip başlatınca davacı tarafın haksız ve kötü niyetle hiçbir alacağı olmadığı halde icra takipleri açmaya başladığını, müvekkili şirketin defterleri incelendiğinde davacı tarafa borcu olmadığının anlaşılacağını, davanın reddine, % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA:
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 04.11.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı şirkete gönderilen ödeme emrinde belirtilen faturalar nedeniyle müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, müvekkili şirketin söz konusu faturalarda yazılı olan emtiayı davalı şirkete irsaliyeli fatura ile teslim ettiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle İzmir 25 İcra Müdürlüğünün 2014/7823 Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle takibin durduğunu, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT :
Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; davaya konu takibe itiraz edildiğini, müvekkili şirketçe söz konusu faturalara ilişkin ödemelerin davacı tarafa yapıldığını, müvekkili şirkete ait defterler incelendiğinde müvekkili şirketin borcu değil aksine alacağının olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin İzmir 9 İcra Müdürlüğünün 2014/6785 sayılı dosyası ile başlattığı takibe davacı tarafın itirazı nedeniyle İzmir 1 ATM’nin 2014/798 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, her iki davada taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olduğundan ve usul ekonomisi açısından birleştirilmesinde fayda olduğunu, dosyanın 1 ATM dosyası ile birleştirilmesine, İzmir 25 İcra Müdürlüğünün 2014/7823 sayılı itirazının kabulü ile işbu davanın reddine, % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 01.06.2018 tarih ve 2014/798 Esas, 2018/537 Karar sayılı kararında özetle; “…Dosyaya toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine İzmir 9 İcra Müdürlüğünün 2014/6798 Sayılı dosyası ile 29.383,48 TL asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 29.995,63 TL üzerinden ilamsız takip yolu ile takip yapıldığı, davalı tarafın itirazı üzerine itirazın iptaline yönelik işbu davanın açıldığı, aşamada İzmir 3 ATM’nin 2014/1479 Esas, 2015/593 karar sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirildiği, birleşen dosyadaki davanın … Şti tarafından … Şti aleyhine İzmir 25 İcra Müdürlüğünün 2014/7823 Sayılı dosyasında yapılan icra takibine itirazın iptali talepli olarak açıldığı, İzmir 25 İcra Müdürlüğünün 2014/7823 Sayılı dosyasındaki icra takibinin …. Endüstriyel Teknoloji Sistemleri …. tarafından …. Şti adına açıldığı, takip alacaklısının dava dışı …. olduğu, davacı şirket olmadığı nazara alındığında birleşen dosya yönünden davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, mahkememiz dosyasında davaya konu İzmir 9 İcra Müdürlüğünün 2014/6798 Sayılı dosyasındaki takibin cari hesaba ilişkin olduğu, dayanağının 29/04/2014 tarihli … Bulaşık Makinası Konveyör Proje İşçilik Bedeline ilişkin olarak düzenlenen 29.383,48 TL ‘lik fatura olduğu, davacı defter kayıtlarında söz konusu fatura kaydının bulunduğu, davalı tarafın faturayı iade ettiği, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı ile davacı şirketin yapılan işin projelendirilmesi ve uygulaması, mekanik işlerin yapılması konusunda davalı şirkete hizmet verdiği ve takip konusu yapılan takibe dayanak 29/04/2014 tarihli … Bulaşık Makinası Fabrikası Konveyör Proje İşçilik Bedeline ilişkin 29.383,48 TL’lik faturanın teknik bilirkişi raporu ile isabetli olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin mali müşavir marifetiyle incelenen ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle davacının 27.451,03 TL alacağının tespit edildiği belirlenerek davanın 27.451,03 TL üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları bulunmadığından icra inkar tazminat talebinin reddine, mahkememiz dosyası ile birleşen İzmir 3 ATM’nin 2014/1479 Esas sayılı dosyası yönünden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine…” şeklindeki gerekçelerle, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı avukatı tarafından verilen 01.08.2018 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; “…Dilekçemizin kabulü ile; Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle talebimiz doğrultusunda,
1-Tehir-i icra talebimizin kabulüne,
2-Yerel Mahkeme tarafından verilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/798 E. 2018/537K. sayılı 01/06/2018 tarihli kararının düzeltilmesine, mümkü değilse hükmün bozulmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere yerel mahkemeye gönderilmesine…” karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
ASIL DAVA:
Davacı … Şirketi, davalı … Şirketi’ne karşı, proje tasarım yazılımı ve elektronik malzeme alımına dayalı bir ticari ilişki olduğunu, davalının … bulaşık makinesi fabrikası kon ve yör (taşıma bandı) projesi için hizmet verdiğini, bunun için fatura düzenleyip noter vasıtasıyla gönderdiğini, faturanın iade edilmesi üzerine cari hesabına dayalı ilamsız takip başlatıldığını, itirazla takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı …. Şirketi, davalı … Şirketi ile aralarında ticari ilişki olduğu, bu nedenle faturalarda yazılı emtiayı teslim ettiği halde bedelinin ödenmediğinden bahisle icra takibi yaptıklarını, itirazla takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi asıl davanın kısmen kabulü, birleşen davanın ise aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen karara karşı davalı-birleşen dosyada davacı avukatı istinaf etmiştir.
Asıl dosyada davalı-birleşen dosyada davacı avukatı dilekçesinde;
Asıl dava yönünden;
İzmir 5. İş Mahkemesi’nde 2014/407 Esas sayılı dava dosyası ile davacı firma sahibinin proje danışmanı olarak çalışması nedeniyle iş mahkemesindeki bu alacak davasının görüldüğünü, ayrıca İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/254 Esas sayılı dava dosyasında arasında bağlantı olduğu bekletici mesele yapılması veya birleştirilmesi talebinin dikkate alınmadığını, ihtarnameye konu faturadaki hizmet bedelinin alınmadığını bu nedenle iade edildiğini, kararın kaldırılması gerektiğini,
Birleşen dava yönünden;
… Şirketi’nin yetkilisinin … olduğunu, tarafların arasında uzun süredir ticari bir ilişki bulunduğunu, bu nedenle akdi ilişkinin gerçek tarafı olup olmadığı akdi ilişki çerçevesinde alacaklı olup olmadığının işin esasına girilerek belirlenmesi gerektiğini, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Asıl dava, yüklenici şirketin iş sahibi davalı şirkete proje tasarım yazılım, … Bulaşık Makinesi Fabrikası Kon ve Yör (taşıma bandı) için projesi nedeniyle fatura tanzim edip gönderdiği, davalının da itiraz ederek faturayı iade ettiği, davacının takibe geçtiği, davalının itiraz ettiği, takibin durduğu, davacı şirketin itirazın iptali davası açtığı, dava özü itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa dayalı itirazın iptali davasıdır.
Birleşen dava ise, asıl davanın davalısı … Şirketi, davalı … Şirketi’ne karşı itirazın iptali davası açtığı, ancak icra takibine konu takibin şirket yetkilisi …’ın yaptığı takibin durması nedeniyle şirket olarak itirazın iptali davası açtıkları,
İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir.
1-Birleşen davaya dayanak İzmir 25. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7823 İcra dosyasında takip talebinin … ve … Vergi Dairesi gerçek kişi vergi numarası ile takibe geçtiği, faturayı da aynı TC kimlik no ve vergi numarasıyla hazırladığı, alacaklının … olduğu, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne açılıp bu dava ile birleşen dava dilekçesinde ise … Şirketi’nin davacı olduğu, İİK’nın 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın iptali davası açabileceği hüküm altına alındığı, bu durumda Yasa’nın açıkça düzenlemesi karşısında takip alacaklısı … gerçek kişi olduğu halde itirazın iptali davasını … Şirketi tarafından açılması, İİK 67 maddesine açıkça aykırılık teşkil edeceğinden, ilk derece mahkemesince aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun olup, bu nedenle birleşen dosyada davacı olan … Şirketi’nin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
2-Asıl davada ise, yapılan yargılamadan dosya münderecatından anlaşıldığına göre taraflar arasında uzun süre gelen bir cari hesap ilişkisi bulunduğu ve aralarında da çok sayıda davalar bulunduğu, bazı davaların birleştirildiği anlaşılmakta, istinaf eden davalı vekili de çok sayıdaki davaların arasında irtibat bulunduğu, bunun da onlarla birleştirilmesi veyahut da bekletici mesele yapılması taleplerinde bulunmuş ise de, bir kısım dosyalar getirtilip, 15.03.2018 tarihli duruşma tutanağına çok kısa başlıklar halinde geçirilmiş ise de, davalar arasında irtibat olup olmadığı bu kısa özetten anlaşılamamıştır.
Bu nedenle Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre aralarında cari hesap ilişkisi olan tarafların 1 adet faturaya ilişkin bir uyuşmazlık olduğunda, cari hesabının tamamının incelenmesine gerek olmadığına, iddia edilen faturada belirtilen işin ifa edilip edilmediğini, fatura sahibinin ispat etmesinin yeterli olduğunu, bu nedenle fatura sahibinin ispata yönelik delillerinin toplanması ve getirilmesi gerektiği gözetilerek davacının iddiası faturada belirtilen edimi ifa edip etmediğine, ayrıca TTK 222 maddesine uygun olarak tarafların defter ve belgeleri ile dava ispatlanamadığından, ilişkin delillerin tamamen toplanarak ve buna karşı da davalı delillerinin toplanarak faturada belirtilen işin ifa edilip edilmediğine göre bir sonuca ulaşılması gerektiğinden asıl dava yönünden davalı avukatının istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının asıl dava yönünden 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
22.07.2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde HMK 353/(1)-a-6. bendi uyarınca bölge adliye mahkemesinin, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği yönünde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece asıl dava yönünden verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunmadığından asıl dosyada davalı vekilinin asıl dava yönünden istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına, birleşen dava yönünden ise her ne kadar birleşen dosyada davacı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesinin birleşen dava yönünden verilen kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesinin birleşen dava yönünden verilen kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, birleşen dosyada davacı avukatının birleşen dava yönünden istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davalı avukatının istinaf kanun yoluna başvurusunun, KABULÜ ile,
2-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.06.2018 tarih ve 2014/798 Esas, 2018/537 Karar sayılı kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Verilen kararın niteliği gereğince harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafından yatırılan 468,00 TL istinaf peşin karar harcının istek halinde yatıran davalıya ilk derece mahkemesince geri verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.06.2018 tarihli, birleşen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1479 Esas, 2015/593 Karar sayılı dosyası yönünden verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan toplam 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 144,00 TL harç bedelinin davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
C-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, asıl dava yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-g maddesi gereğince, birleşen dava yönünden ise HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca dava değeri itibarıyla kesin olmak üzere 23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.