Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1772 E. 2021/1637 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1772
KARAR NO : 2021/1637

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/489
DAVA TARİHİ : 12/08/2021
ARA KARAR TARİHİ : 20/10/2021
TALEP : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARARIN YAZ. TARİH : 06/01/2022

İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/489 Esas sayılı dosyasından verilen 20/10/2021 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı avukatı tarafından verilen 12.08.2021 tarihli ihtiyati tedbir istemli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 19/11/2019 tarihli eser sözleşmesi uyarınca davacı müvekkilinin, davalı ve dava dışı üçüncü şahısların maliki oldukları ve yine davalının asıl yüklenici olduğu … ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel numarasında kayıtlı taşınmaz üzerindeki inşaatta birtakım detay inşaat işlerinin yapılmasını üstlendiğini, davalının ise yapılan işin karşılığında 3, 5 ve 7 numaralı 3 adet daireyi davacıya devrini ve geri kalan iş ve bedelini nakit olarak ödemeyi üstlendiğini, işbu sözleşme gereğince davacının edimlerini ifa ettiğini, 5 ve 7 numaralı dairelerin tapuda devrinin sağlandığını, 3 numaralı dairenin ise verilmediğini, … ili … ilçesi 1… Mahallesi … ada … parsel … numaralı bağımız bölümün tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, tapu kaydının iptali ile her türlü takyidattan ari şekilde davacı adına tescil edilmesine, bu mümkün olmaması halinde taşınmazın güncel anahtar teslim satış fiyatı üzerinden tespit edilerek davacının uğradığı müspet zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari ve avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı avukatı tarafından verilen davaya cevap dilekçesinde özetle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 20/10/2021 tarihli ve 2021/489 Esas sayılı dosyasından verilen ara kararında özetle;..”31/08/2021 tarihli ara kararı ile, dava konusu … ili … ilçesi 1. … Mahallesi … ada … parsel zemin … numaralı bağımız bölüm numaralı taşınmazın üçüncü kişilere satışının önlenmesi yönünden dava sonuçlanıncaya değin tapu kaydına HMK 389 vd maddeleri gereğince tedbir konulmasına ilişkin karara davalı taraf itirazda bulunmuş ise de, anılan kararın davalı tarafa tebliğinin 15/09/2021 tarihinde yapıldığı, itiraz eden davalı vekilinin ise işbu itiraz dilekçesini 23/09/2021 tarihi itibariyle mahkememize sunduğu, bu itibarla vaki itirazın süresi içerisinde yapılmadığı, itiraza konu tedbir kararının HMK 389.maddesi uyarınca verildiği ve ihtiyati tedbir kararının verildiği tarihten bu yana ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek herhangi bir değişikliğin bulunmadığı anlaşıldığından itirazın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
Davalı avukatı tarafından verilen 01.11.2021 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafın edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmediğini, eksik işler bulunduğunu, mahkemece delillerin toplanmadığını, işin esasını çözümleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, ihtiyati tedbir için gerekli yasal şartların oluşmadığını, 20.10.2021 tarihli ihtiyati tedbire karşı yapılan itirazın reddine ilişkin kararın istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389.maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkında iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davanın taşınmazın aynına ilişkin tapu iptali ve tescili olması, yargılama sırasında taşınmazın devri olasılığının bulunması, ileride davanın kabulü halinde kararın infaz kabiliyetinin olmasının gerekmesi nedeniyle ilk derece mahkemesince davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ihtiyadi tedbirin kabulüne ilişkin karar tarihinin 31.08.2021, itirazın reddine ilişkin tarihin 20.10.2021 olduğu,
davalı vekilinin istinaf istemlerinin dairemizin 30.11.2021 tarih 2021/1676 Esas 2021/1544 Karar sayılı ilamı ile değerlendirildiği, ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın tekrar incelenmesini gerektirir yeni sebep ileri sürülmediği anlaşılmakla davalı avukatının istinaf istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/489 Esas sayılı dosyasından verilen 20/10/2021 tarihli ara kararına ilişkin davalı avukatının istinaf istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Verilen kararın niteliği gereğince istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına ve davalı tarafından yatırılan toplam 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcının talebi halinde yatıran davalıya iadesine,
3-İstem sahibi davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 391/(3) ve 362/(1)-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere 14/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.