Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1694 E. 2022/176 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/1694
KARAR NO : 2022/176

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/2
KARAR NO : 2019/84
DAVA TARİHİ : 22/05/2017
KARAR TARİHİ : 20/02/2019
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 10.02.2022
KARAR YAZ. TARİHİ : 17.02.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.02.2019 tarih ve 2018/2 Esas, 2019/84 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davalılar avukatları tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçeleri ile, müvekkili şirket ve davalılardan … Şti. arasında 15/05/2013 tarihinde Karşıyaka 400 Yataklı Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi Yapım İşinin mekanik tesisat işlerinin yapımı konusunda anlaşıldığını, müvekkilinin taşeron olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, imalatları yaptığını, ek imalatlar da yaptığını, davalı işsahibi … firmasının kesin teminat mektuplarını müvekkiline iade ederek müvekkilinden herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını veya yapılan imalatlarda herhangi bir sorun olmadığını fiili olarak kabul ettiğini, ek imalatların bedelinin sözlü ve ihtarname ile istenmesine rağmen ödenmediğini, mahkememizin 2016/240 D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, iş ve eylemleri ile diğer davalı şirketlerin … firması ile özdeşlik oluşturduğu ve tek hukuki kişilik olduğunu, bu nedenle diğer iki davalı şirketin de iş bedelinden sorumlu olduklarını bildirerek, müvekkilinin davalılardan KDV dahil 1.776.682,34 TL alacaklı olduğunun tespitine, ilave imalatların bedellerinin ödenmeyen kısmı olan KDV dahil 1.776.682,34 TL’sının davalı … firmasından temerrüt tarihi 16/02/2016’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi ile, yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, dayanak sözleşmede Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığını, davacının alacağının bulunmadığını ve zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, diğer davalılardan bağımsız ve ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. Vekili cevap dilekçeleri ile, müvekkili … firması ve davacı arasında akdedilen sözleşmede Ankara Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının iddia konusu ek imalatlar olarak bahsettiği imalatların sözleşme kapsamında olduğunu ve dolayısıyla müvekkilinin borcunun bulunmadığını, ayrıca davacının eksik ve kusurlu imalatlarının bulunduğunu, müvekkillerinden … A.Ş. nin sözleşmede taraf olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
MAHKEME KARARI;
İlk derece mahkemesince özetle ‘….Davalılar … ve … arasında para akışının bulunduğu, şirket ortaklarının ve yönetim kurulunun çoğunun aynı kişilerden oluştuğu, …ın öz sermayesinin tamamını kaybetmiş olduğu, her iki şirketin adresinin aynı yer olduğu, böylece dürüstlük kuralı gereği her iki şirketin tek hukuki kişilik olarak kabul edilmesi gerektiği; davalı … şirketinin her ne kadar diğer davalılar ile cari hesap ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmiş ise de, TBK’nun 637/3 ve 638/3 maddeleri gözetildiğinde … ile arasındaki adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu ve … ile söz konusu adi ortaklık arasında taşeronluk ilişkisi kurulduğu, ayrıca diğer davalılar arasındaki ilişkinin mahiyeti ve olayları bilebilecek durumda olduğu tespit edildiğinden, davacıya karşı belirlenen ek imalat tutarından tüm davalıların sorumlu tutulması gerektiği, davacı tarafın sözleşme dışı yapmış olduğu işlerin rayiç bedeli olarak KDV hariç 1.505.341,49 TL yi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmış…’ şeklindeki gerekçeyle tüm davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Ticaret mahkemesince verilen yetkisizlik kararı dairemizin 2017/1831esas sayılı kararıyla kaldırılmakla ticaret mahkemesince işin esasına girilmek suretiyle karar verildiği görülmektedir.
İSTİNAF EDENLER; Davacı avukatı ile davalılar … ve … vekili ile … vekili tarafından ayrı ayrı verdikleri istinaf dilekçeleriyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ; Davalılar avukatlarının istinaf dilekçelerinde özetle; davalı iş sahibiyle diğer davalılar arasında organik bağ olmadığını, husumetten reddi gerektiğini, varsa borçtan da diğer iki davalı şirketin sorumlulukları bulunmadığını beyn etmişler; Davalı iş sahibi … ise davacı taşeronun yaptığın iddia ettiği ve ek iş (imalat) olarak nitelendirdiği bedellerin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında, sözleşme dahilinde, sözleşme bedelinde herhangi bir değişiklik meydana getirmeden ve yalnızca projenin güncel mevzuata uyarlanmasına ilişkin olduğunu,bu nedenle yaptığı buı işlerden dolayı davacının ek ücret talep edemeyeceğini, davacının yaptığı işlerin bedellerinin tamamının davacıya ödendiğini, şirketin sözleşme uyarınca davacıya borcu kalmadığını, yani davalının yaptığı tüm imalatların sözleşmenin öngördüğü proje kapsamında olduğunu beyanla davanın reddini savunmuşlardır.
Davacı avukatı tarafından verilen 12.04.2019 tarihli istinaf başvurusu ve davalı … Şti avukatının istinaf dilekçesine yanıt dilekçesinde; Dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere, ilk derece mahkemesi kararının istinaf gerekçeleri doğrultusunda “fazlaya ilişkin istemin reddine” kısmının kaldırılarak, asıl alacak yanında 270.961,486 TL tutarında KDV’sinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve fazlaya ilişkin istemin reddine yönelik yargılama giderlerinin de bu yönde kaldırılmasına, davalılardan …’ın hukuka aykırı istinaf gerekçelerinin reddine, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı avukatı tarafından verilen 12.04.2019 tarihli davalılar .. A.Ş ve … .. A.Ş avukatının istinaf dilekçesine yanıt dilekçesinde; Dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere, … ve …’nın hukuka aykırı istinaf gerekçelerinin reddine, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava, TBK.’nun 470 vd.madde hükümlerine ve genel hükümlere göre açılmış, eser sözleşmesinden kaynaklanan iddia konusu ek imalat bedeli alacağının tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Davacı taşeron … ile davalılardan iş sahibi davalı … Ltd. Şti arasında 15.05.2013 tarihinde Karşıyaka 400 yataklı bölge eğitim araştırma hastanesi yapım işi kapsamında yapılması gerekli mekanik tesisat işlerinin taşeron davacı tarafından yapılması kararlaştırılmıştır. Taşeron sözleşmesinin konusunu dava dışı … ile müteahhit davalılardan … AŞ. ile diğer davalı … Şti. ortaklığı arasında tanzim edilen Karşıyaka 400 yataklı Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi Yapımı İşi kapsamındaki mekanik tesisat işleri oluşturmaktadır.
Mahkemece yargılama sırasında 21.05.2018 ve 16.01.2019 tarihinde iki ayrı rapor alınmıştır. Bununla birlikte davacı tarafça Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nden 14.03.2017 tarihli değişik iş dosyasından alınan rapor ile tarafların sunduğu hukuki görüşler dosyada mevcuttur.
Yargılama sırasında alınan raporla birbiriyle uyumludur ve çelişmemektedir.
Alınan raporlara göre, 21.05.2018 tarihli raporda özetle; ”…Ayrıntıları rapor içeriğinde anlatıldığı üzere;
Sayın Mahkemenin ara kararı gereğince davacının yasal defter ve dayanağı belgeleri ile dosya kapsamında yapılan incelemelerde;
-Davacı ile Davalı arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu,
-Davacı Tarafın Davalı taraftarı aralarında yapılmış olan sözleşmede yazılı olan işler karşılığında yapmış olduğu imalatların bedellerinden kaynaklı alacağının bulunmadığı ancak sözleşmede yazılı olmayan sonradan davalı tarafça yapılması talep edilip davacı tarafça sözleşmeye ilave olarak yapmış olduğu imalatlardan kaynaklı alacak talebinin olduğu görülmüştür.
-Davacı tarafından mahkeme dosyasına sunulan Davalı tarafa ait olan hesap ekstresinde davalı tarafın hesap ekstresinin kalan tutarının “0” “sıfır” olduğu görülmüştür.
Teknik yönden yapılmış olan tespit neticelerinde dava konusu uyuşulmayan noktalar olan ek imalat kalemlerinin; kümülatif miktar değişiklikleri (artış ve azalışlar); değişikliğe sebep raporlar ve taşerona kadar gelen talimat silsilesi göz önünde bulundurulduğunda sözleşme kapsamı dışında, fazla imalat niteliğinde olduğu görülmüştür. İlgili imalatlara ilişkin mukayeseli metraj listelerinden elde edilen metraj farkları ve Taşeron Sözleşmesi kapsamında toplam bütçeyi oluşturan imalat birim fiyatları, hakedişi tabtosuna da dahil olmuş birim fiyatlar ile fazla imalat niteliğinde olan konu imalatların yapıldıkları tarih itibari ile rayiç bedeli 1.505.341,49 TL (KDV Hariç) olarak tespit edilmiştir.
Davalı ve davacı arasında 15.05.2013 tarihinde imzalarımış olan Taşeronluk Sözleşmesi ile Karşıyaka 400 Yataklı Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi yerinde yapılmış olan Taşeronluk işlerinden kaynaklı taraflar arasında alacak borç ilişkisinin sonlandırılmış olduğu, ancak davalı tarafın talebi doğrultusunda davacı tarafından yapılmış olan ek imalatlar doğrultusunda yukarıda detaylı olarak belirtilmiş olan tablolara göre davacı … Şti. firmasına dava tarihi itibarıyla davalı … A.Ş. firmasının imalatların dava tarihi itibari ile rayiç bedeli olan 1,505.341,49 TL (KDV Hariç) tutarında borçlu olduğu” görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği,
22.01.2019 havale tarihli raporda özetle; ”…Davacı şirketin hakediş raporlarında yer almayan ilave imalatlarının yapıldıkları tarih itibariyle rayiç değerlerinin;
Havalandırma tesisatı için KDV hariç 1.291.236,85 TL,
Çelik konsol için KDV hariç 214,104,64 TL olmak üzere toplam (1.291.236,85+214.104,64)=1.505.341,49 TL olarak hesaplandığı,
-Dava konusu olayda KDV oranın 418 olduğu göz önüne alındığında, davacı şirketin hakediş raporlarında yer almayan ilave imalatlarının KDV dahil toplam tutarının (1.505.341,49 x 1,18)=1.776.302,96 TL olarak hesaplandığı,
Davalı şirketlerin ticari defterlerin incelenmesi neticesinde; … A.Ş. ile … A.Ş. arasında 2013-2017 yılları arasında yoğun bir şekilde para, mal ve hizmet akışı gerçekleştiği,
Buna karşılık davalılardan … Şti. ile … A.Ş. ile aralarında 2009-2017 yılları arasında cari hesap ilişkisi bulunmadığı,
Yapılan bu tespitler doğrultusunda davacı şirketin yapmış olduğu fazla imalat bedelinden davalı … A.Ş. ile birlikte diğer davalıların da sorumlu olup olmadıkları hususunun mahkemenin takdirinde olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
6098 sayılı TBK’nın 480. maddesine göre eser sözleşmesinde bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez. Sözleşme kapsamı dışında kalan fazla işlerin yapılması halinde ise bedelinin 6098 sayılı TBK 526. ve devamı maddelerinde düzenlenen vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca, imalâtın yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi ve mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanan bu tutara KDV ve yüklenici kârı dahil olduğundan, ayrıca KDV ve yüklenici kârı ilave edilmeksizin hesaplanması gerekir.
Taraflardan davacı-taşeron ve davalılardan-işveren … arasında düzenlenen 15.05.2013 tarihli sözleşmede yapılacak işin bedelinin 900.000,00 TL anahtar teslimi götürü bedel esasına göre belirlendiği; taşeronluk sözleşmenin 7. Maddesinde;’… tarafların yapacağı iş karşılığında taşerona ödenecek toplam ücret 9000.000.tl’dir. Bu tutara KDV dahil değildir….’ olarak kararlaştırılmıştır. Yargılama sırasında alınan raporlarla davacı taşeronun sözleşmede yer almayan ek imalatlar yaptığı, yapılan işlerin yalnızca projenin güncel mevzuata uyarlanmasına ilişkin olmadığı sözleşme dışı fazla imalat olduğu sabittir.

Yargıtay 15 HD’nin yerleşik içtihat ve uygulamalarında, sözleşme dışı fazla imalât; işin devamı sırasında iş sahibinin talimatı ya da talimatı olmaksızın işin gereği olarak yüklenici tarafından yapılan ve iş sahibi yararına olan iş ve imalâtlar olarak tanımlanmaktadır. Sözleşme dışı imalâtların da Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin eki olduğu sözleşmelerde, şartnamenin 22. ve devamı maddeleri ile, şartnamede belirtilen oranları aşan kısımlarının vekâletsiz iş görme hükümlerince yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile bedelinin istenebileceği ve ödenmesinin gerektiği kabul edilmektedir. 6098 sayılı TBK 526 ve devamı maddelerine göre eser sözleşmesinin ifası sırasında sözleşme dışı fazla imalât yapılmış olması halinde bedelin yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre istenebileceği kabul edilmektedir. Mahalli piyasa rayici içerisinde yüklenici kârı ve KDV bulunduğundan ayrıca eklenmeyecektir.(Yarg.15. HD. Esas:2020/2239 -Karar: 2020/2689).Bu nedenle Yerel mahkemece de tespit edilen ek imalatların yapıldığı tarihteki piyasa rayiç değerine KDV eklenmeksizin 1.505.341,49-TL üzerinden hesaplanan ve yukarıda yapılan açıklamalar ışığında hüküm kurmaya elverişli raporlara göre verilen kısmen kabul kararının dosya kapsamına uygun olduğu görülmüştür.
Bununla birlikte, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalılardan … ve … arasında para akışının bulunduğu, şirket ortaklarının ve yönetim kurulunun çoğunun aynı kişilerden oluştuğu, davalılardan … ve …(işveren) şirketin adresinin aynı yer olduğu; keza davaya dayanak taşeron sözleşmesinin konusunu dava dışı … ile müteahhit davalılardan … AŞ. ile diğer davalı … Şti. ortaklığı arasında tanzim edilen Karşıyaka 400 yataklı Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi yapımı işi kapsamındaki mekanik tesisat işlerinden kaynaklandığı, davalı … ile de diğer davalı … arasında hastane yapımından dolayı iş ortaklığı bulunduğu, TBK’nun 637/3 ve 638/3 maddeleri gözetildiğinde … ile arasındaki adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu ve … ile sözleşme konusu adi ortaklık arasında taşeronluk ilişkisi kurulduğu, ayrıca diğer davalılar arasındaki ilişkinin mahiyeti ve olayları bilebilecek durumda olduğu tespit edildiğinden yapılan tespitler ışığında tüm davalıların talep edilen alacağın niyeliği bakımından davacıya karşı “tüzel kişilik perdesinin kaldırılması” ve “organik bağ” kavramları ışığında hukuki sorumlulukları olduğunun kabulü gerekmekle, davacıya karşı belirlenen ek imalat tutarından tüm davalıların sorumlu tutulması gerektiği yönündeki mahkemenin gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle, davacı avukatı ile davalı … Şti avukatının bu karara karşı yapmış oldukları istinaf kanun yoluna başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş; Davalı … A.Ş ve … A.Ş tarafından istinaf nispi karar harcı tamamlanmadığından, istinaf başvuruları hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … A.Ş ve … A.Ş tarafından istinaf nispi karar harcı tamamlanmadığından, istinaf başvuruları hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.02.2019 tarih ve 2018/2 Esas, 2019/84 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı avukatı ile davalı … Şti avukatının bu karara karşı yapmış oldukları istinaf kanun yoluna başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı … A.Ş ve … A.Ş avukatının istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğinden, Davalı … A.Ş ve … A.Ş tarafından ayrı ayrı yatırılan 44,40’ar TL istinaf maktu karar harçlarının istekleri hakinde bu davalılara iadesine,
4-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 36,30 TL harç bedelinin davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davalı … Şti avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 102.829,87 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan toplam 25.752,40 TL harcın mahsubu ile kalan 77.077,47 TL harç bedelinin davalı … Şti’den alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı avukatı, davalı … Şti ile Davalılar … A.Ş ve … A.Ş tarafından ayrı ayrı yatırılan 121,30’ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kararın, Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361/(1) maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere 10.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.