Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1146 E. 2021/957 K. 01.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/1146
KARAR NO : 2021/957
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/255 D.İş
KARAR NO : 2020/255
TALEP TARİHİ: 28.07.2020
KARAR TARİHİ: 04.08.2020
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 01.09.2021
KARARIN YAZ. TARİH : 01.09.2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.08.2020 tarih ve 2020/255 D.İş Esas, 2020/255 D.İş Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istemde bulunan … avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
İhtiyati haciz isteyen avukatı tarafından verilen 27.07.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “… ” isimli bir şahıs şirketinin bulunduğunu, borçlu şirketle, … ili …, … Ada, … Parselde kain şantiyenin istinat duvarı kaplaması ve dış cephe kaplaması işi (anlaşma değeri 90.000,00 TL), … Ada, …. Parselde bulunan 14 adet villa bulunan sitenin villalarının kaplama işi (anlaşma değeri 343,000,00 TL), … Ada, … Parselde bulunan villanın kaplama işi (anlaşma değeri 60.000,00 TL), ofis içerisinde yapılan şelale ve dışarıya yapılan dekoratif kaplama işleri (anlaşma değeri 20.000) olmak üzere toplamda 513.000 TL bedelli iş için anlaştıklarını ve müvekkilinin işleri eksiksiz tamamlayıp teslim ettiğini, karşılığında ise davalı muaccel hale gelmiş para borçlarının karşılığında, .. … … Mahallesi … ada … parsel … Kat sağ tarafta bulunan taşınmazı 220.000 TL borcu karşılığı, … … … Mahallesi … ada … parsel …. Kat sağ tarafta bulunan taşınmazı 220.000 TL borcu karşılığı, 2007 model … … … aracı 80.000 TL borcu karşılığı, … İli … İlçesi …. Mahallesi … ada … parselde bulunan 575 metrekare arsayı 60.000 TL borcu karşılığı müvekkiline devretmeyi taahhüt ettiğini, ancak davalı şirketin yukarıda anılan karşılıklardan sadece … aracı ve … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde bulunan 575 m2 arsanın zilyetliğini müvekkiline devrettiğini, … … … Mahallesi … ada ve … adada bulunan sözleşme gereği karşılıkları toplam 440.000 TL olan iki adet dairenin müvekkiline devrini gerçekleştirmediği gibi 440.000,00 TL para borcunu da ödemediğini, davalı şirketin, inşaat ruhsatının alınmasından itibaren en geç 18 ay içinde müteahit olarak yapımını üstlendikleri her iki dairenin de müvekkiline devrini kabul ettiğini, ancak ilgili sözleşmede belirtilen taşınmazlardan …. …. Mahallesi … ada … parselde bulunan taşınmaz için 31.12.2018 tarihinde ruhsat onayı alınmış olmasına rağmen inşaatın tamamlanmadığını, hatta inşaat üzerinde kat irtifakı dahi kurulmadığını, … … … Mahallesi … ada … parsel üzerindeki taşınmazın ise ruhsatının iptal edildiğini, müvekkilinin vadesi gelmiş bir para alacağı mevcut olduğundan somut olayda ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, bu nedenlerle müvekkilinin vadesi gelmiş para alacağı bulunduğu sabit olduğundan davalı şirketin tüm mal, hak ve 3. Kişilerdeki alacaklarına uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 04.08.2020 tarih ve 2020/255 D.iş, 2020/255 Karar sayılı kararında özetle; “…İİK m. 257. hükmüne göre, ihtiyati haciz talep eden tarafın rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para alacağının olması gerektiği, bu halde yaklaşık ispat kurallarına göre ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği, dosya kapsamına göre ise ihtiyati haciz talep eden vekilinin talep ettiği alacak konusunun oluşup oluşmadığı, davalı ile aralarındaki sözleşme uyarınca tarafların üstlenilen edimleri yerine getirip getirmediği, buna göre davacı alacağının oluşup oluşmadığı gibi davanın çözümlenmesi için gerekli olan hususlar, talep tarihi itibariyle dosya kapsamına, sunulan belge ve delillerle birlikte değerlendirildiğinde, yasanın aradığı yaklaşık ispat şartlarının karar tarihi itibariyle oluşmadığı, buna göre talep tarihi itibariyle İİK.257.maddedeki kanaat oluşturacak yaklaşık ispat şartlarının bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İhtiyati haciz isteyen avukatı tarafından verilen 07.08.2020 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; “…1-) İlk derece mahkemesi 04.08.2020 tarihli kararında özet olarak tarafların üstlenilen edimi yerine getirip getirmediği, buna göre davacı alacağının oluşup oluşmadığı gibi davanın çözümlenmesi için gerekli olan hususlar, talep tarihi itibarıyla dosya kapsamına sunulan belge ve deliller ile birlikte değerlendirildiğinde yasanın aradığı yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebimizin reddine karar vermiştir. İş bu karar eksik inceleme neticesinde verilmiş olup usul ve yasaya aykırıdır.
B)ESASA İLİŞKİN BEYANLAR
1-) Müvekilimiz “… ” isimli şahıs şirketinin sahibi gerçek kişi tacir …, davalı şirketle
İzmir … … ADA, … Parselde kain şantiyenin istinat duvarı kaplaması ve dış cephe kaplaması işi, (anlaşma değeri 90.000. TL)
…. …. ADA … Parselde bulunan 14 adet villa bulunan sitenin villalarının kaplanma işi, (Anlaşma değeri 343.000 TL)
… Ada … parselde bulunan villanın kaplama işi (Anlaşma değeri 60.000 TL) ve Ofis içerisinde yapılan şelale ve dışarıya yapılan dekoratif kaplama işleri (Anlaşma değeri 20.000) olamak üzere toplamda 513.000 TL bedelli iş için anlaşmışlardır. Müvekkil anılı işleri eksiksiz tamamlayıp teslim etmiştir.
2-) Anlaşma gereği müvekkil yukarıda sayılan işleri tamamlamıştır. Karşılığında ise davalı muaccel hale gelmiş para borçlarının karşılığında
… … … Mahalllesi … ada … parsel 2. Kat sağ tarafta bulunan taşınmazı 220.000 TL borcu karşılığı,
… … … Mahallesi … ada … parsel 3. Kat sağ tarafta bulunan taşınmazı 220.000 TL borcu karşılığı,
2007 model … … … aracı 80.000 TL borcu karşılığı,
İzmir İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parselde bulunan 575 metrekare arsayı 60.000 TL borcu karşılığı müvekkile devretmeyi taahhüt etmiştir. ( … başlıklı sözleşme dosyadadır..)
3-) Yerel mahkeme üstlenilen edimin yerine getirilip getirilmediğine dair dosya içerinde belge olmadığı gerekçesiyle başvurumuzun reddine karar vermiştir. Oysa dosya içerisine sunulmuş olan “…” başlıklı sözleşmede yapılan işin karşılığı 140.000 TL değerinde araç ve arsa zilyetliği şeklinde ödeme alındığı, 440.000 TL değerinde ki kalan ödemenin henüz ifa edilmediği anlaşılmaktadır. İş bu 440.000 TL değerinde ki işin karşılığının ise müvekkil tarafından ifa edildiği “…. İnşaat daire satış sözleşmesi ve özellikleri” başlıklı sözleşmede açıkça anlaşılmaktadır. İlgili sözleşmenin peşinat başlıklı bölümünde “iş karşılığı tamamı alındı” ibaresi mevcuttur. Dolayısıyla müvekkil ediminin yerine getirildiği konusunda borçlu yanca imzalanmış belge dosyada mübrezdir.
4-) Borçlu yan … İli … İlçesi’nde müteahhitlik yapmaktadır. İlgili şirket akdettiği kat karşılığı inşaat sözleşmeleri yoluyla pek çok taşınmazın devrinin alacaklısıdır. Kemalpaşa 2. Noterliği’nde düzenlenen 12.04.2017 tarihli taşınmaz satış vaadi gereği taşınmaz devri alacağı bulunmaktadır. (ek 1) İlgili sözleşmede iş süresi ruhsat tarihinden itibaren 18 ay olarak düzenlenmiştir. (ek 2) Taşınmazın yapı ruhsatı ise 31.12.2018 tarihinde alınmıştır. Dolayısıyla taşınmazın Temmuz 2020 itibarıyla borçlu şirkete devri gerekmektedir. Ancak şirket kendi alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla bu taşınmaları üzerine almamakta, doğrudan taşınmaz sahiplerinden 3. kişilere devretmektedir. İlgili şirketin hali hazırda inşaatını tamamladığı ve taşınmaz satış vaadi anlaşması nedeniyle hak sahibi olduğu taşınmazlar kuvvetle muhtemelen kısa süre içerisinde 3. Kişilere devredilecektir. İhtiyati haciz kararı alınamaması halinde şirketin devir alacağı olan taşınmazlar 3. Kişilere devrolacak ve bir daha ilgili şirketten herhangi bir tahsilat yapılması mümkün olmayacaktır. Çünkü borçlu şirket sahibi şirketlerin aktiflerini kaçırıp şirketleri borç altında bırakmakta ve sonrasında yeni şirketler kurarak aynı işlemleri tekrarlamaktadır. Açıklanan nedenle ihtiyati haciz kararı alınması somut olayda dava neticesinin elde edilebilmesi için zaruridir. Aksi halde müvekkilin masraflı ve uzun bir dava süreci sonunda elinde tahsilat imkanı kalmayan bir ilam elde etmesi yüksek ihtimaldir.
Yukarıda açıklanan ve resen nazar alınacak nedenlerle istinaf başvurumuzun kabulü ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.08.2020 tarihli ihtiyati haciz talebimizin reddine dair kararın kaldırılmasını ve borçlu hakkında ki ihtiyati haciz talebimizin kabulüne…” eklindeki beyanlarla ilk derece mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257.maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258.maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265.maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Değişik iş istemi, eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati haciz istemi olup; somut olayda davacı vekili taraflar arasında adi yazılı eser sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacı yüklenici tacirin edimini yerine getirmesine rağmen iş sahibi ..’nin edimin eksik yerine getirdiğini, sözleşme uyarınca devretmesi gereken iki dairenini devrini gerçekleştirmediğini belirterek harca esas değeri 450.000,00 TL göstererek ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesi ise ihtiyati haciz isteminin reddine karar vermiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmenin adi yazılı olması, dava konusunun yargılamayı gerektirmesi,İ.İ.K 257. Maddedeki yasal koşulların oluşmaması karşısında ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin doğru nitelikte olduğu dikkate alınarak istinaf isteminin HMK 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatına dairemiz tarafından ulaşılmıştır .
Her ne kadar istemde bulunan … avukatı, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, istemde bulunan … avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04.08.2020 tarih ve 2020/255 D.İş Esas, 2020/255 D.İş Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan istemde bulunan … avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstemde bulunan … avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle alınması gerekli 97,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile kalan 43,30 TL harç bedelinin istemde bulunan …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstemde bulunan … tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 01.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.