Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/690 E. 2022/863 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/690
KARAR NO : 2022/863

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/391
KARAR NO : 2019/1317
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 14.06.2022
KARARIN YAZ. TARİH : 24.06.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.12.2019 tarih 2016/391 Esas 2019/1317 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği, gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı firma arasında ISPM 15 standartlarında ahşap ısıl işlem fırını ekipmanlarının imal ve montajının yapılması konusunda sözleşme düzenlendiğini, müvekkilinin bu sözleşme kapsamında yükümlülüklerini eksiksiz olarak teslim ve ifa etmesine rağmen, davalı tarafça müvekkiline bugüne kadar sözleşmeden kaynaklanan 12.000,00 TL peşinat ödemesi ile 1.000,00 TL elden ödeme dışında bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafça sözleşme ile müvekkiline çek olarak yapılması gereken bakiye ödemeler yapılmadığı gibi kapasite raporu alınmadığını, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol ISPM 15 (memur teslimi) yetki belgesinin alınması için gerekli harçlarında yatırılmadığını, müvekkilinin otomasyon ve yazılımlar dahil olmak üzere ürünü montajı ile birlikte çalışır halde eksiksiz ve tam olarak davalıya teslim ettiğini, buna rağmen davalı tarafın üstüne düşen yükümlülüklerini ifadan kaçındığını ve müvekkiline faturadan kaynaklanan bakiye alacağını ödemek yerine ürünün eksik teslim edildiğinden bahisle sözleşmeyi fesh ettiği gibi bakiye ödemeyi de yapmadığını, davalı tarafla bu konuda yapılan tüm görüşmelerin neticesiz kaldığını, davalıya ürünün eksiksiz olarak teslim edildiğini, bu hususun fatura ve irsaliye ile sabit olduğunu, bu nedenlerle davalının İzmir 7.İcra Müdürlüğünün 2016/414 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında 1 adet ısıl işlem fırını, 4 adet aksiyel fan, 26 adet resistans, 1 adet otomasyon sisteminin satımı ve montaj işlemlerinin yapımı için sözleşme düzenlendiğini, ancak satın konusu malzemelerin bir kısmının müvekkiline hiç teslim edilmediğini, bir kısmının eksik teslim edildiğini, teslim edilen bir bölümünün de kullanıma hazır hale getirilmediğini, eksik ifa nedeniyle müvekkilinin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davacının icra takibine dayanak yaptığı 21/10/2015 tarih ve A-4404 seri nolu faturayı da kabul etmediklerini, müvekkilinin sözleşme gereği ifa edilmesi gerekirken kendisine hiç teslim edilmeyen ve eksik ifa edilen ürünlerin tespiti amacıyla Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/9 D.İş sayılı dosyasında tespit davası açtığını, sözkonusu dosyada alınan bilirkişi raporunda davacı tarafın satış sözleşmesine göre eksik ifada bulunduğunu, ürünleri faal hale getirmediğini, sözleşme koşullarına uymadığının tespit edildiğini, ayrıca bilirkişi raporunda bu tip imalatların anahtar teslim olarak tabir edilen faal, çalışır, ruhsatlandırılmış tesisler olarak anlaşılması gerektiğinin belirtildiğini, ayrıca sözleşmedeki eksikliklerin müvekkili tarafından tamamlanabilmesi için toplam 25.000,00 TL daha harcama yapılması gerektiğinin tespit edildiğini, müvekkilinin bilirkişi tespit raporu ile belirlenen eksikliklerin tamamlanması ve bin an önce üretim yapabilmek için … A.Ş ile anlaştığını ve bu firmaya 43.070,00 TL ödeme yaptığını, bu nedenlerle dava hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuki mesnetten yoksun iş bu davanın reddine, haksız ve kötü niyetli olarak takip yapılması nedeni ile alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 05.12.2019 tarih ve 2016/391 Esas 2019/1317 Karar sayılı gerekçeli kararı ile özetle;”Davacı yüklenicinin bakiye alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davasının reddine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 28.02.2020 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; ısıl işlem fırınının tam ve eksiksiz bir şekilde davalı yana teslim edildiğini, müvekkil firma tarafından yapılan işe fatura ve teslime ilişkin sevk irsaliyesi kesildiğini ancak davalı yan tarafından müvekkilin bakiye alacağı ısrarla ödenmediği, davalı yanca faturaya itiraz edilmediği gibi eksik ve ayıplı teslim iddiasıyla ihtar ve bildirimde bulunulmadığını, aksine müvekkilce kesilen fatura ile kapasite raporu alındığını, yine davalı yanca bir mahsup talebininde bulunmadığı, müvekkilce bakiye alacak yönünden başlatılan icra takibinden sonra eksik ifa iddialarında bulunmaya başladığı dolayısıyla davalı yanın tek amacının haksız menfaat elde etmek olduğu açık olup, İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/391 E. 2019/1317 K. ve 05.12.2019 tarihli kararın yasa ve usule aykırı olduğunu, İzmir 7.İcra Müdürlüğü’nün 2016/414 Esas sayılı dosyasında davalı yanca yapılan borca itirazın iptali ile takibin asıl alacak miktarı olan 28.000,00 TL üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizi işletilmek suretiyle devamına, davalı borçlunun haksız, mesnetsiz ve kötüniyetli olarak yaptığı itiraz nedeniyle % 20 den aşağı olmamak kaydıyla müvekkil şirket lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
YANIT:
Davalı tarafından verilen istinaf dilekçesine yanıt dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi’nce davacının davalıdan bakiye eser bedeli alacağının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilince davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı üreticinin, davalı iş sahibine karşı “ISPM 15 standartlarına uygun ısıl işlem fırınını imali ve montajı” işini üstlendiği, eser bedelinin eksik ödendiği iddiasıyla bakiye eser bedelinin tahsili için davalı iş sahibine karşı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe itirazı üzerine mahkememize açılan itirazın iptali davasında davalı iş sahibinin eserin eksik ve ayıplı imal edildiği savunmasını defi olarak ileri sürdüğü, eser bedelinin KDV dahil 41.300,00 TL olduğu, davalı iş sahibi tarafından 13.000,00 TL’lik kısmının takipten önce davacıya ödendiği, dava ve takip konusu faturadaki fırın ekipmanlarının davalı iş sahibinin adresine 19.09.2015 tarihinde getirilerek kurulduğu, söz konusu fırının çalıştırılarak denendiği ve çalışır halde teslim edildiğine dair bir belgenin, tutanağın bulunmadığı, işyeri açma ve çalışma ruhsatı, kapasite raporu, ticaret sicil kaydı, ısıl işlem operatör belgesi alma işlemlerini takip davacı üreticinin sorumluluğunda olduğu halde, tüm bu işlemlerin davalı iş sahibinin başvurusu ve takibi ile yerine getirildiği, ısıl işlem operatörü belgesinin 09.10.2015 tarihinde, kapasite raporunun 23.03.2016 tarihinde alınabildiği, eksik iş ve ayıplı ifa yönünden gerek tespit dosyasındaki belirlemeler gerekse mahkememizce bilirkişi heyetinden alınan 10.01.2019 tarihli rapordaki ile talimatla alınan 07.05.2019 tarihli rapordaki tespitlere göre eksik iş bedelinin 16.250,00 TL olduğu, fırına takılan fanların sözleşmede geçen 18000 m3/h’lik debi şartını sağlamaması ve ısıya dayanıklı olmaması nedeniyle fırının test aşamasında çalıştırılması esnasında yandığı, bu nedenle davalı tarafından bedeli mukabilinde başka bir firmaya değiştirilen ve bilirkişi tarafından piyasa şartlarına uygun görülen fan bedelinin KDV dahil 6.319,99 TL olduğu, davacı üretici tarafından bilgisayar yazılımının yapılmaması nedeniyle davalı iş sahibinin fırını işletime alabilmek için dava dışı …A.Ş. ile anlaştığı, dava dışı bu şirket tarafından imal edilen ve kurulan ısıl işlem otomasyonunu desteklememesi nedeniyle davacı üretici tarafından takılan elektrik güç panosunun değiştirildiği, dava dışı …A.Ş tarafından düzenlenen proforma fatura, irsaliyeli fatura ve yerinde yapılan keşif üzerine düzenlenen 07.05.2019 tarihli bilirkişi raporu ile elektrik güç panosunun değiştirildiği sabit olup, aynı raporla değişikliğin yapıldığı tarih itibariyle piyasa şartlarına uygun görülen elektrik güç panosu bedelinin KDV dahil 7.498,90 TL olduğu, sözleşme bedelinin 41.300,00 TL olduğu, 16.250,00 TL eksik iş bedeli ile davalı iş sahibi tarafından ödenen (7.498,90 TL elektrik güç panosu bedeli +6.319,99 TL fan bedeli)=13.818,89 TL ayıp giderim bedeli karşılaştırıldığında davalı iş sahibinin eser sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, bu nedenle davacı tarafından eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak talebinde bulunamayacağı kanaatine varılmıştır.
HMK’nın 353/(1)-b-2.maddesi gereğince İDM’nin davanın reddine ilişkin kararının gerekçesinin davalı iş sahibinin eser sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, bu nedenle davacı tarafından eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak talebinde bulunamayacağı şeklinde düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HMK’nın 353/(1)-b-2.maddesinde, “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında..” duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı avukatının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2.maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek esas hakkında yeniden aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı avukatının istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile,
2-İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05.12.2019 tarih 2016/391 Esas 2019/1317 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1)-b-2.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın REDDİNE,
4-Peşin alınan 334,83 TL harçtan maktu red harç tutarı olan 80,70 TL’nin mahsubu ile fazladan alınan 254,13 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Dava tamamen reddedildiğinden davacı tarafın yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
6-Dava tamamen reddedildiğinden davalı tarafın yaptığı 500,00 TL bilirkişi ücreti, 150,00 TL keşif aracı ücreti, 233,66 TL davetiye ve posta gideri ile keşif harcı olmak üzere toplam 883,68 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine.
7-Dava tamamen reddedildiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulüne karar verilmiş olması sebebiyle istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına ve davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
9-Davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
10-HMK’nın 333/(1).maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde artan delil-gider avansının taraflara iadesine,
11-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a.maddesi gereğince kesin olmak üzere 14.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.