Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/472 E. 2022/908 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/472
KARAR NO : 2022/908
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/807
KARAR NO : 2019/1276
DAVA TARİHİ : 24/07/2017
KARAR TARİHİ : 13/11/2019
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 21.06.2022
KARARIN YAZ. TARİH : 28.06.2022

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.11.2019 gün ve 2017/807 Esas 2019/1276 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mevcut olduğunu, davalı şirket ile davacının ise aralarında imzalanmış 29/06/2016 tarihli taşeronluk sözleşmesi gereği … ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı bulunan arsa üzerinde yapılmış olan kat karşılığı inşaatın A1, A2, B1, B2, B3, C blok ve sığınak binasının kaba inşaat işinin işçiliğini davacının üstlendiğini, davacının sözleşme gereği üstlendiği işin kaba inşaat işlerinin tamamını ve sözleşme harici bahçe duvar imalatının işçiliğini istenilen düzeyde tamamladığını, B1 blok ve sığınak binalarının kaba inşaatına başlayabilmesi için ise davalı şirketin hafriyatı yapması ve gerekli malzemeyi temini gerektiğinden davalı şirketçe yapılması gereken işlerin hatırlatılarak yerine getirilmesinin ihtar edildiğini, İzmir 3. ATM’nin 2017/269 D.İş. sayılı dosyası ile yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde 8622,12 m² inşaat, 113,84 m bahçe duvarı ve 20,78 m hatıl yapıldığını, ancak B1 blok ve sığınak binasının zeminde mevcut olmadığının tespit edildiğini, yapılan işlere karşılık bugüne kadar 204.500,00 TL ödeme yapıldığını, imalat alacak bakiyesi 210.000,00 TL, KDV alacağı 50.000,00 TL, SGK prim ve iş güvenliği gider alacağı 15.000,00 TL, tespit davası masrafı 1.470,00 TL olmak üzere 276.470,00 TL alacağının 08/03/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalılar vekili yanıt dilekçesinde özetle; davacının inşaatlarda kaba inşaat işini yüklendiğini, ancak inşaatların yapımı sırasında çok defalar proje ve tekniğe aykırı imalatlar yapıldığını, hatalı imalatların yıkılıp yeniden yapılmasının gerektiğini, davalının ciddi ekonomik zarara girdiğini, davalının ciddi ekonomik zarara girdiğini, davalının inşaatları projesine ve etkinliğine uygun olarak yapıp tamamlayamayacağını fark ederek işi bıraktığını, sözleşmeye göre SGK primleri ve KDV’nin 1/3’ünün sözleşme bedelinin dahil olduğu ve davacıya ait olduğu davacının yaptığı imalatların metrajı ve sözleşme fiyatlarıyla bedelinin davadan önce yapılan tespitte ve dava dilekçesinde beyan edilen miktardan daha az olduğunu, ayrıca davacının yaptığı imalatlar değerlendirilirken hatalı imalatların giderilmesi giderlerin düşülmesinin gerektiğini, davacının eseri teslim etmeden ve inşaat bitmeden şu aşamada alacak talebinde bulunma hakkının olmadığının savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 13.11.2019 tarih ve 2017/807 Esas 2019/1276 Karar sayılı kararında özetle; yüklenici tarafından yapılan iş davalı şirketçe benimsenmediği ve açık veya zımnen sözleşme dışı yapılan ve/veya yapıldığı iddia olunan imalata icazet vermediği anlaşıldığından iş sahibi tarafından yükleniciden kabul edilmeyen ve istenmeyen imalata dair 4.670,40 TL miktar talebin reddinin gerektiği anlaşılmakla imalat miktarı yönünden davalı … Şti. yönünden 262.650,26 TL yönünden kısmen kabulüne”dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 04.12.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; faiz başlangıç tarihinin dava tarihi değil, temerrüt tarihi olan 24.03.2017 olduğunu, Karşıyaka Noterliği’nin 27.02.2017 tarih 5805 yevmiye nolu ihtarnamesinin tebliğ ve ödeme için tanınan 15 günlük sürenin tamamlanması ile temerrütün gerçekleştiğini, bahçe duvarının sözleşme dışı iş olduğunu, davalının bu imalata icazetinin olmadığı değerlendirmesinin yanlış olduğunu, bahçe duvar yapımının bir kaç günde tamamlandığını, davalının bu işten haberdar olmamasının mümkün olmadığını, bahçe duvarının yapımına ilişkin sözlü akit yapıldığını, duvar bedelinin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep edilebileceğini, İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/269 D.İş sayılı dosyası üzerinden yaptırılan delil tespiti için vekalet ücreti takdir edilmediğini, vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı ile davalı şirket arasında imzalanmış 29/06/2016 tarihli taşeronluk sözleşmesinin 2.maddesine göre işin konusunun … ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı bulunan arsa üzerinde yapılmış olan kat karşılığı inşaatın A1, A2, B1, B2, B3, C blok ve sığınak binasının kaba inşaat işi olduğu, yapılan teknik inceleme ile imalat tutarları 413.827,68 TL olarak belirlendiği, buna ek olarak sözleşmenin 11 maddesine göre işveren tarafından yükleniciye işin başlamasından itibaren her ay aylık olarak iş güvenliği için ödeme yapılacağı, işyeri için çıkan sigorta primleri ve stopajlarında aylık olarak yükleniciye ödeneceği, yüklenici tarafından işin bitimi sonunda kesilecek faturanın KDV’sinin 1/3’ünün yüklenici tarafından 2/3’ünün işveren tarafından karşılanacağı, sigorta primine göre çıkacak olan gelir vergisinin işveren tarafından yükleniciye ödeneceğinin kararlaştırıldığı, dosya kapsamından işe başlama tarihinin 29/06/2016 olduğu, davacı tarafından davalı şirkete Karşıyaka 5. Noterliğinin 27/02/2017 tarihli ve 05805 yevmiye nolu ihtarnamenin 08/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ihbar süresinin 24/03/2017 tarihinde dolduğu, sözleşmenin 7.maddesine göre davacının sözleşmeyi feshetmesinin yerinde olduğu, buna göre yapılan hesaplamada; KDV hariç imalat bedeli 413.827,68 TL, KDV alacağı 49.659,32 TL, KDV Dahil iş güvenliği ödemesi 8.338,67 TL, SGK primi 39.972,12 TL, stopaj 4.322,87 TL olmak üzere toplam 516.120,66 TL alacak hesaplandığı, buna karşılık davalı şirketin 248.800,00 TL ödeme yaptığınin belirlendiği, alacak miktarının teknik olarak hesaplandığında 267.320,66 TL olduğu görülmüştür.
Davalı vekili, iki adet mutfak giriş kapılarının da projeye uygun olmadığı, projeye göre olması gereken yere göre sol tarafta yapıldıkları, dolayısıyla tadilat bedelinin davacının alacağından mahsup edilmesini ileri sürmüş ise de; benimsenen asıl ve 06/08/2019 tarihli ek raporda kapıların yerlerinin projeye aykırılığının tespit edilemediği, davalı tarafça giderim bedeline ilişkin bir belge sunulmadığı, bu hususta yapılan bir tadilatın da bulunmadığını tespit ettiklerinden, davalı tarafın bu beyanına itibar edilmemesine ilişkin yerel mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesinde sözleşme dışı ilave iş, sözleşmenin ifası sırasında iş sahibinin talimatı ile ya da talimatı olmaksızın işin gereği yüklenici tarafından gerçekleştirilen ve iş sahibi yararına olan imalât olarak tanımlanmakta ve Yargıtay 15.Hukuk Dairesi uygulamalarında bedelinin vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile istenebileceği kabul edilmektedir.
Mahkemece davacının gerçekleştirdiği sözleşme dışında ve iş sahibinin yararına olan imalât olduğu belirlenen bahçe duvarı bedeli olan 4.670,40 TL’lik bedelin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep edilebileceği anlaşılmakla be bedelin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi gerekirken davalı tarafının icazetinin bulunmadığından bahisle bahçe duvarı bedeline ilişkin talebin reddedilmesi dairemizce usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Davanın dayanağı, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen 29/06/2016 tarihli taşeronluk sözleşmesinde davalılardan davalı …’in taraf olmadığı, dolayısıyla davalı …’e husumet düşmeyeceği anlaşılmakla davalılardan …’e karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine ilişkin İDM kararının dairemizce usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine ulaşılmıştır.
Karşıyaka Noterliği’nin 27.02.2017 tarih 5805 yevmiye nolu ihtarname içeriğinde ödenmesi talep edilen alacak miktarının açıklanmaması nedeniyle davalı tarafın ihtarnamenin tebliği ile temerrüde düşmediği, temerrüdün dava tarihinde gerçekleştiği, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesinin de usul ve yasaya aykırı olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Yargılama giderlerinden kabul edilen delil tespiti vekalet ücretinin yerel mahkeme hükmünde yargılama giderleri arasında gösterilmemesi de hatalı bulunmuş, delil tespiti vekalet ücreti de dairemizce yeniden kurulan hükümde yargılama giderlerine eklenmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1)-b-2.maddesinde,” Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında.” duruşma yapılmadan karar verileceği hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı avukatının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2.maddesi gereğince kaldırılarak esas hakkında yeniden karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı avukatının istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile,
2-İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13.11.2019 gün 2017/807 Esas 2019/1276 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1)-b-2.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davalı …’e husumet düşmeyeceğinden pasif husumet yokluğundan ona karşı açılan davanın reddine,
4-Davalı … Şti.’ne karşı açılan davanın kısmen kabulü ile, 267.320,66 TL’nin dava tarihi olan 24/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine,
5-Davacı tarafından peşin ve ıslah ile alınan 5.862,42 TL harcın davalı … Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin ve ıslah ile yatırılan 5.862,42 TL harcın alınması gerekli 18.260.67 TL nispi harçtan mahsubu ile eksik kalan 12.398,25 TL harcın davalı … Şti.’den alınarak Hazineye gelir yazılmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 300,00 keşif yol ücreti, 178,70 TL posta ve tebligat masrafı ve 1.470,00 TL tespit masrafı, 440,00 TL delil tespiti vekalet ücreti olmak üzere toplam 4.488,70 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranı dikkate alınarak 3.495,88 TL’sinin davalı … Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücretinin, davalıların kabul ve ret oranı dikkate alınarak 230,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 27.162,45 TL nispi ücreti vekaletin davalı …. Şti.’den alınarak davacıya ödenmesine,
10-Davalı … Şti. taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 10.669,36 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … Şti.’ne ödenmesine,
11-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesi uyarınca 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı …’e ödenmesine,
12-Kararın, dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 361/(1).maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere 21.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.