Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/179 E. 2022/492 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/179
KARAR NO : 2022/492

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/408
KARAR NO : 2019/720
DAVA TARİHİ : 11/04/2012
KARAR TARİHİ : 22/11/2019
DAVA : ALACAK
KARAR TARİHİ : 30.03.2022
KARARIN YAZ. TARİH : 22.04.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.11.2019 gün 2013/408 Esas 2019/720 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı ile davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, gönderilen dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın dava dışı … …’nın 04-III-DMY-997 proje numaralı işin yapımını üstlenen …-… ortak girişimi’nin alt işvereni olarak ondan iş aldığını, söz konusu proje kapsamında müvekkili firmanın evsel atıklar, sintine, deniz kullanma suyu, arıtılmış su hattı ve yangın olmak üzere 5 adet boru hattında kullanılmak üzere kelepçeli duktil borusu, fittingsleri ve boru fittings bağlantıları için kullanılan çeşitli çaplardaki kelepçeleri ihtiyacını davalı firmadan karşılamak için davalı ile aralarında sözleşme akdedildiğini, davalı firmanın müvekkilinin yapımı işini üstlendiği proje için iş sahibi …’nın, …’nın teknik şartnamesini inceleyerek onayladığını ve teknik şartnamede belirtilen uygunlukta imalat yapacağını taahhüt ettiğini, söz konusu onaylama işleminin delil listelerinde sunulduğunu, aynı zamanda da davalı firmanın 22/10/2010 tarihli iş sahibi …, …’na imalatını yapacağı malzemeler için en az 10 yıl süresince garanti verdiğine dair taahhütname imzalandığını, dava dışı … …’nın 04-III-DMY-997 proje numaralı işin yapımını üstlenen …-… ortak girişimi arasında akdedilen sözleşme gereğince yapılan işin süreli bir iş olduğunu, bu bakımdan müvekkili firmanın yapımını alt işveren olarak üstlenmiş olduğu işin bitimi hususunda da iş sahibi ile anlaşma düzenleyerek işin 12/07/2011 tarihine kadar bitirileceğini, bitmemesi halinde ise işin toplam bedeli göz önüne alınarak belirlenen günlük ortalama 35.000,00 TL’lik cezai şart ödemeyi kabul ettiklerini ve daha bir çok açıklamalarda bulunup, davalı taraftan alınan ve kullanılamayan ayıplı mallar sebebi ile piyasadan tedarik edilen mallar için ödenen 80.051,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, davalıdan alınan diğer ayıplı malların piyasada eşdeğerinin bulunmaması sebebiyle malzemeler üzerinde yapılan demontaj, onarım ve montaj işlemleri ile muadili bulunan ayıplı malların dimontajı ve de ayıplı mallara karşılık alınan yeni malzemelerin montajı için ödenen işçiliklere istinaden toplam 70.800,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı avukatı tarafından verilen davaya yanıt dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen yazılı bir sözleşme olmadığını, taraflar arasında muhtelif görüşmeler neticesinde davacının …. …’na teslim etmek üzere boru ve kelepçe imalatı istediğini ve kendilerinin de bu işi üstlendiğini, imal edilerek davacıya teslim edildiğini, davacı tarafın kötü niyetli olarak müvekkili şirketten temin ettiği kelepçelerin ayıplı olduğunu iddia ettiğini, kelepçelerin ve contaların uygun muhafaza koşullarında muhafaza edilmediğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 22.11.2019 gün ve 2013/408 Esas 2019/720 Karar sayılı kararında özetle; taraflar arasında sözlü olarak kurulan eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacının davalıdan, dava dışı … …’nın 04-III-DMY-997 işine ilişkin olarak contaları imal ettirerek aldığı, davalı tarafça üretilen ve teslim edilen contaların ayıplı üretildiği, davalı tarafın contaları depolama şartlarındaki olumsuzluklar nedeniyle bozulduğuna dair savunmasının malzemenin özelliği nedeniyle mümkün olmadığı, davalı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına dair itirazının olayın oluş şekli ve davacı tarafından davalıya yapılan bildirimler nedeniyle yerinde olmadığı, davacının ayıplı olan ve kullanılmayan malzeme bedelleri toplamının KDV dahil 49.806,72 TL olması karşısında, bu miktarın davalıdan istenebileceği, işçilik bedeli olarak ise kullanılmayan malzemelerin demontaj ve yeniden montajı için davacının …. Şti tarafından düzenlenen 01/11/2011 tarihli KDV dahil 70.800,00 TL fatura içeriğinin işe ve piyasa şartlarına göre uygun olduğu ve bu miktarı davalıdan isteyebileceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, 49.806,72 TL ayıplı mallar yerine tedarik edilen malzeme bedeli ve 70.800,00 TL demontaj yeni malzeme montajı için ödenen işçilik bedeli olmak üzere toplam 120.606,72 TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin 30.244,28 TL istemin reddine dair karar verilmiştir” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 09.01.2020 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı firmanın ayıplı ürünleri nedeniyle …’nin cezai şart uygulaması ile karşılaşmamak için … firmasından mal almak zorunda kaldığını, bu firmaya yüksek bedel ödemek durumunda kaldığını, … firmasına bedellerin ödendiğini, fatura alındığını, ticari defter ve kayıt incelemesi ile durumun sabit olduğunu ayıplı malların bedelinin 80.051,00 TL yerine 49.806,72 TL olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, kısmen kabul kararın kaldırılarak davanın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı avukatı tarafından verilen 03.01.2020 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirketin imal etiği ürünlerde üretim hatası bulunmadığını, uygunluk testleri ve kabulü yapılarak Ocak 2011 tarihinde teslim edildiğini, davacının uygun saklama koşullarında muhafaza etmeyerek 6 ay sonra montajını yaptırdığını, ürünlerde açık veya gizli ayıp bulunmadığını, davacının oluşan zarara kendilerinin sebebiyet verdiğini, muayene ve ihbar yükümlüğünü yerine getirmediğini, davacı şirketçe ayıbın giderilmesi için makul süre tanınmadığını, buna rağmen 7 gün içinde ayıplı olan ürünlerin yerine yeni contoların imal edilip bedelsiz olarak gönderildiğini, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin davalı şirkete iade edilmediğini, yedek parça olarak … …na verildiğini, bu hususun mahkemece araştırılmadan hüküm kurulduğunu, mahkemece gerçek anlamda teknik inceleme ile rapor tazım eden bilirkişi kurulunun raporuna itiraz edilmemesinin hatalı olduğunu, davacı şirketin … firması ile birlikte hareket ederek fazla ödeme aldığı (…) aslında var olmayan zararını varmış gibi göstererek bu davalı ile haksız kazanç elde etmeye çalıştığı iddialarının incelenmediğini, montaj demontaj yapan firma yönünden de eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, hatalı bir karar verildiğini, itirazlarının incelenmediğini, … …ndan gelen 18.08.2017 tarihli yazı cevabının dikkate alınmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve aysaya aykırı olduğunu, ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davacı avukatı tarafından verilen istinafa yanıt dilekçesinde özetle, istinaf taleplerinin kabulüne, davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı avukatı tarafından verilen istinafa yanıt dilekçesinde özetle, istinaf taleplerinin kabulüne, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı vekili tarafından eser sözleşmesi nedeniyle alacak davası açılmış, davalı vekilince davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, taraf vekillerince süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
HMK 31.maddesinde “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi ve hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir” denilmektedir.
TBK.475.maddesinde iş sahibinin seçimlik hakları
475- Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
İş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz. olarak açıklanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinin HMK 31.maddesine göre davacı vekiline açıklattırılması, ayıplı mal teslimi nedeniyle davacının sözleşmeyi feshedip feshetmediğinin açıklığa kavuşturulması TMK.475.maddesinde belirtilen ayıplı mal teslimi nedeniyle iş sahibinin hakları dikkate alınarak sözleşmenin feshinin kabulü halinde davacı iş sahibinin menfi zarar talebinde bulunabileceği gözetilerek yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda davacı tarafın menfi zararını irdeleyen, denetime elverişli bilirkişi raporu alınmak suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi dairemizce usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
22/07/2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK’nın 353/(1)-a-6.maddesinde ise; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde HMK 353/(1)-a-6.bendi uyarınca bölge adliye mahkemesinin, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği yönünde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6.maddesi doğrultusunda kabulü ile; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.11.2019 gün 2013/408 Esas 2019/720 Karar sayılı kararının kaldırılmasına dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı avukatı ile davalı avukatının istinaf kanun yoluna başvurusunun KABULÜ İLE,
2-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.11.2019 gün ve 2013/408 Esas 2019/720 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-a-6.maddeleri maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı avukatı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf maktu karar harcının talebi halinde yatıran davacıya geri verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Davalı avukatı tarafından yatırılan 2.060,00 TL istinaf nispi harcının talebi halinde yatıran davalıya geri verilmesine,
7-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a.maddesi gereğince kesin olmak üzere 30.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.