Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1445 E. 2022/1473 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/634
KARAR NO : 2022/1530

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1191
KARAR NO : 2019/324
KARAR TARİHİ : 15.03.2019
EK KARAR TARİHİ : 18.01.2022
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/09/2010
BİRLEŞEN DOSYA : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2011/1122
ESAS 2011/321 KARAR SAYILI DOSYASI;
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/12/2011
KARAR TARİHİ : 21.11.2022
KARARIN YAZ. TARİH : 21.11.2022

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.01.2022 tarih ve 2016/1191 Esas, 2019/324 Karar sayılı ek kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava ve birleşen dava alacak istemine ilişkindir.
Dosyada yapılan incelemede;
İzmir 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.06.2013 tarih ve 2012/108 Esas, 2013/193 Karar sayılı kararı ile; esas dosyada davanın reddine, birleşen İzmir 6. ATM’nin 2011/1122 Esas sayılı dosyasının da reddine dair karar verildiği, verilen karara karşı davacı avukatı tarafından kararın yasal süresi içerisinde temyiz etmesi üzerine, dosyanın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 30.11.2015 tarih ve 2015/3071 Esas, 2015/6057 Karar sayılı ilamı ile, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına dair karar verildiği ve dosyanın İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1191 Esas sırasına kaydedildiği ve yargılama devam edildiği, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.03.2019 tarih ve 2016/1191 Esas, 2019/324 Karar sayılı kararı ile, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın da kısmen kabulüne dair Yargıtay yolu açık olarak verilen kararın davalı tarafından temyiz edildiği, ancak yerel mahkemece harçların tamamlanması için muhtıra çıkarıldıktan sonra davalı vekili tarafından adli yardım talebinde bulunulduğu ve İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.12.2021 tarih ve 2016/1191 Esas, 2019/324 Karar sayılı ek kararı ile adli yardım talebinin reddine karar verildiği, davalı vekili tarafından adli yardım talebinin reddine itiraz edilmesi üzerine dosyanın İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi gönderildiği ve 30.12.2021 tarih ve 2021/475 D.İş Esas, 2021/475 D.İş Karar sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, akabinde İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.01.2022 tarih ve 2016/1191 Esas, 2019/324 Karar sayılı ek kararı ile, istinaf başvuru harcının maktu yatırıldığı, eksik harcın tamamlanması için davalı vekiline muhtıra çıkarıldığı, muhtıranın usulüne uygun tebliğ edildiği, muhtıra ile verilen sürede eksik harcın yatırılmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin 15.03.2019 tarih ve 2016/1191 Esas, 2019/324 Karar sayılı kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmemiş sayılmasına dair istinaf yolu açık olmak üzere ek karar verildiği, bu ek karara karşı davalı avukatı tarafından bu kez istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar verilen karara karşı davalı avukatı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, dosya dairemize gönderilmiş ise de,
Burada irdelenmesi gereken öncelikli konunun anılan kararın istinaf kanun yoluna tabi olup olmadığıdır.
T.C Adalet Bakanlığı’nın, 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan, Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihe ilişkin kararıyla, 5235 Sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunu’nun 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulan ve yargı çevreleri belirlenen Bölge Adliye Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı karar altına alınmıştır.
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun geçici 3/2. maddesi, “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (Ek cümle: 01/07/2016-6723 S.K./34. madde) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.” düzenlemesini içermektedir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2017/798 Esas, 2018/3148 Karar sayılı içtihadında; ”5235 sayılı Kanun’un geçici 2/1 maddesinde, “Bölge Adliye Mahkemelerinin kuruluşları, yargı çevreleri ve tüm yurtta göreve başlayacakları tarih, Resmi Gazetede ilân edilir.” düzenlemesine yer verilmiş ve Resmi Gazete’de ilan yapılarak Bölge Adliye Mahkemeleri’nin 20/07/2016 günü itibariyle fiili olarak göreve başlayacakları bildirilmiştir.
Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3/2 maddesinde “Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454’üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İki düzenleme birlikte değerlendirildiğinde, istinaf kanun yolunun yürürlüğe gireceği ilân edilen 20/07/2016 tarihine kadar temyiz kanun yoluna başvurulmuş bir karar hakkında bu kararın kesinleşmesine kadar geçecek süreçte 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun istinafa ilişkin düzenlemeleri eklenmeden önceki hâli uygulanmaya devam edilecektir. 20/07/2016 tarihinden önce bir dosyada verilen karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulmuşsa, o karar Yargıtay’ca bozulmuş olsa dahi bundan sonra verilecek kararlarla ilgili olarak da başvurulması gereken kanun yolu 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun istinafla ilgili değişikliklerinin yapılmadan önceki hâline ilişkin düzenlemeler gereği temyiz ve imkânı varsa karar düzeltme yoludur.” denilmiştir.
Aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan ilk derece mahkemesinin ek kararı 18.01.2022 tarihli ise de;
Yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce bu dosyada; İzmir 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.06.2013 tarih ve 2012/108 Esas, 2013/193 Karar sayılı kararı ile; esas dosyada davanın reddine, birleşen İzmir 6. ATM’nin 2011/1122 Esas sayılı dosyasının da reddine dair karar verildiği, verilen karara karşı davacı avukatı tarafından kararın yasal süresi içerisinde temyiz etmesi üzerine, dosyanın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 30.11.2015 tarih ve 2015/3071 Esas, 2015/6057 Karar sayılı ilamı ile de ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar karşısında; uyuşmazlığa konu ilk derece mahkemesinin 18.01.2022 tarih ve 2016/1191 Esas, 2019/324 Karar sayılı ek kararına karşı kanun yolu inceleme mercii Yargıtay olacağından, dosyanın Yargıtay’a gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373/4. maddesi gereğince, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle verilen ilk derece mahkemesi kararının yasa yolu denetiminin ilgili Yargıtay Hukuk Dairesi’ne ait olması nedeniyle, ilgili Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmek üzere dosyanın, İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.