Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/887 E. 2021/656 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/887
KARAR NO : 2021/656

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/268
KARAR NO : 2018/608
DAVA TARİHİ : 22.07.2014
KARAR TARİHİ : 21.12.2018

DAVA : Alacak

KARAR TARİHİ : 21.05.2021
KARARIN YAZ. TARİH : 27.05.2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.12.2018 tarih ve 2014/268 Esas, 2018/608 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 20.03.2019 tarih ve 2019/804 Esas, 2019/458 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 22.07.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tekstil ürünleri imalatçısı ve ihracatçısı olduğunu, müvekkili şirketin, İspanya’da faaliyet gösteren ….. isimli firmadan % 50 pamuklu, % 50 polyester ve %100 pamuklu pantolon siparişi aldığını, pantolonların üretim aşamasında davalı şirkete 22.500 metre tres kordon siparişi verildiğini, siparişe konu pantolonların imal edilerek 15956 adet pantolonun yurt dışına gönderildiğini, ancak alıcı firma tarafından söz konusu pantolonlardan 8198 adedinin davalı şirketten satın alınan kordonların, kullanılan kimyasallar yüzünden pantolonlar üzerinde leke bırakması sebebiyle iade edildiğini, iade edilen ürünlerin müvekkili şirket yetkilileri tarafından derhal incelemeye alınarak gerçekten iade olunan pantolonların kemer bölgesinde davalı şirketten satın alınan kordon kısımlarında lekeler olduğunun tespit edildiğini, imal edilen 8.198 adet pantolondaki üretim hatasının kaynağının ve oluşan zarar miktarının tespiti amacıyla Karşıyaka 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/23 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı ve dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile “pantolonlarda kullanılan kordonların üretildikleri dikiş ipliklerinin üzerilerindeki parafinin pantolonların lekelenmesine, kirlenmesine neden olduğu, karşı tarafın kordonlar üzerindeki yağ tabakasını uzaklaştırarak tespiti isteyene göndermesinin gerekli olduğu, kuru temizleme masrafının ise karşı tarafa ait olması gerektiğinin” bildirildiğini, müvekkili şirketin davalı şirketin satın alınan kordonların üzerindeki yağ tabakasını uzaklaştırmadan kendisine teslim edilmesi nedeniyle iade olunan pantolonların temizlenebilmesi için 30.703,56 TL kuru temizleme masrafı yaptığı, ayrıca iade olunan 8.198 adet pantolonun yeniden ilgili şirkete teslimi için 13.837,89 TL navlun ücreti ödenmek zorunda kaldığını, davalı şirketin müvekkili şirkete satmış olduğu kordonlardaki ayıp sebebiyle müvekkili şirkete karşı TTK.nun 23 ve B.K.nun 219 ve devamı maddeleri gereğince sorumlu olduğu ileri sürülerek müvekkili şirketin uğradığı 30.703,56 TL tamir masrafı ve 13.837,89 TL navlun masrafı olmak üzere toplam 44.541,45 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
YANIT :
Davalı avukatı tarafından verilen 09.12.2014 tarihli yanıt dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari ikametgahının İstanbul olduğunu, davanın açıldığı yerin ise davacının ticari ikametgahının bulunduğu İzmir Karşıyaka Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin ifa edildiği yerin İstanbul olduğunu, bu nedenle davaya bakma görev ve yetkisinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğunu, müvekkiline tebliğ edilen Karşıyaka 1. Asliye Ticaret Mahkemesince yaptırılan 2014/23 D.İş sayılı delil tespiti dosyasına ve sunulan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, delil tespiti işleminin yokluklarında yapıldığını, yokluklarında yapılan bu işleme itiraz ettiklerini ve hükme esas alınmaması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından söz konusu ayıplı ürünlerin ham maddesinin ….. Tic. Ltd. Şti.’den temin edildiğini, eldeki davanın aleyhe çıkabilecek sonucuna göre bu firmaya rücu hakkı bulunduğundan, davanın bu firmaya ihbarını talep ettiklerini, davacının müvekkilinden talep ettiği zarar miktarının fahiş olduğunu, değişik iş dosyasındaki bilirkişi raporunun dahi davacının talep ettiği zararının gerçekçi olmadığını gösterdiğini, kaldı ki talep edilen kuru temizleme ve taşıma bedellerine ilişkin sunulan faturaların bu raporla temelsiz kaldığını, bu nedenle mahkemenin kuru temizleme ve navlun ücretleri konusunda araştırma yapması ve bilirkişi raporları aldırması gerektiğini, davacının B.K.nun 227/1.maddesi uyarınca seçimlik haklarından zararın tazminini talep etme hakkını kullandığını, ancak 229/1.maddesinin “sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir” hükmü gereğince satım konusu malları müvekkiline geri vermeksizin ve bu husustaki kararını müvekkiline bildirmeksizin tazminat talepli davayı açtığını, müvekkilinin 227/3.maddesinin” satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamanını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir” hükmündeki müvekkiline tanınan hakka davacının engel olduğunu, müvekkiline malların davacı tarafından iade edilmiş olması durumunda müvekkili tarafından ayıpsız benzeri ile değiştirme ve muhtemel kuru temizleme masraflarını karşılayarak davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olacağını, dolayısıyla bu hususların davanın esasını ilgilendirdiğinden araştırılması ve uzman görüşüne başvurulması gerektiğini, bu itibarla haksız açılan davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 21.12.2018 tarih ve 2014/268 Esas, 2018/608 Karar sayılı kararında özetle; “…Dosya içine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; hukuka ve gerçeğe uygun görülecek hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla da anlaşılacağı üzere, taraflar arasında satım ilişkisine konu olan kordonların davacının üçüncü kişiye satmış olduğu pantolonların bir kısmına zarar verdiği, zarar gören 3.298 adet lekeli pantolon için davacının 30.703,56-TL kuru temizleme masrafı yaptığı, ayrıca bu pantolonların yeniden satım yapılan üçüncü kişiye gönderilmesi için navlun ödendiği, navlun bedelinin 1.420 EUR’ya karşılık gelen 4.299,61-TL (1.420×3027) olduğu tespit edilmiş, davacının bu miktarlardan sorumlu olduğu, alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış…” şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiştir.
Davacı avukatı tarafından verilen 28.01.2019 havale tarihli tavzih talepli dilekçesinde özetle; karara bağlanan davada, gerekçeli kararın 2 ve 8 nolu hüküm fıkraları ile “30.703.56 TL kuru temizleme masrafı, 4.299,61 TL navlun bedeli olmak üzere toplam 35.003,17 TL’nin dava tarihi olan 22/07/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline…… Davacı tarafından yapılan…… takdiren 1.993,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiğini, verilen kararın 23.01.2019 tarihinde tebliğ alındığını, kararın 2 ve 8 nolu hüküm fıkrasındaki maddi hatanın düzeltilmesini, 2 nolu hüküm fıkrasında, dava tarihi olan 22/07/2014 tarihinin sehven 22/07/2017 olarak yazıldığını, ayrıca 8 nolu hüküm fıkrasında, mahkememizin 2014/23 değ. iş. sy. dosyası ile yaptırılan tespit masrafı ile tespit vekalet ücretinin sehven yargılama giderlerine eklenmediğini, sunulu sebeplerle, talebin kabulü ile, dava tarihinin 22/07/2014 olarak düzeltilmesine, tespit masrafları ile vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ TAVZİH KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 30.01.2019 tarih ve 2014/268 Esas, 2018/608 Karar sayılı tavzih kararında özetle; “…Davacı vekilinin tavzih talebinin KABULÜNE,
Mahkememizin 21/12/2018 tarih ve 2014/268 E., 2018/608 K. sayılı ilamında hüküm kısmındaki;
“Davanın KISMEN KABULÜ ile;
30.703,56-TL kuru temizleme masrafı, 4.299,61-TL navlun bedeli olmak üzere toplam 35.003,17-TL’nin dava tarihi olan 22/07/2017 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
Fazlaya ilişkin 9.538,28-TL istemin REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.391,06-TL karar harcının 760,70-TL’sı peşin harç olarak alındığından mahsubu ile bakiye 1.630,36-TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.200,35-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 760,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı 3,80-TL vekalet harcı, 2.508,00-TL tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.537,00-TL yargılama giderinin kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen taktiren 1.993,57-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,” şeklindeki kısmın;
”Davanın KISMEN KABULÜ ile;
30.703,56-TL kuru temizleme masrafı, 4.299,61-TL navlun bedeli olmak üzere toplam 35.003,17-TL’nin dava tarihi olan 22/07/2014 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
Fazlaya ilişkin 9.538,28-TL istemin REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.391,06-TL karar harcının 760,70-TL’sı peşin harç olarak alındığından mahsubu ile bakiye 1.630,36-TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.200,35-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 760,70-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı 3,80-TL vekalet harcı, 2.508,00-TL tebligat, müzekkere gideri ve bilirkişi ücreti, 818,50-TL tespit gideri, 300,00-TL tespit vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.655,50-TL yargılama giderinin kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen taktiren 2.872,49-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,…” şeklinde belirtilerek hükmün düzeltilmesine,…” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı avukatı tarafından verilen 13.02.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirketin 8198 pantolon göndermesine rağmen, sadece 3298 pantolonun kuru temizlemeye gönderildiğini, ki bunun bile davacı tarafın kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, ayıplı malın durumun davalı şirkete bildirilmesi gerektiğini, bunun bildirilmesi halinde şirketlerinin kuru temizleme masrafını karşılayacağını, ihbar yönünden ise davalı şirketin ihbar isteminin haksız olduğunun aşikar olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
“…Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulanan 818 sayılı TBK’nın 360/I ve II. fıkralarında ayıplı imalâtta yüklenicinin taksiri varsa, iş sahibinin zarar ve ziyanını da isteyebileceği kabul edildiği gibi, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nın 475/II. fıkrasında eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkının saklı olduğu hükmü getirilmiştir. Burada talep edilebilecek olan BK’nun 96 ve TBK’nın 112. maddeleri gereğince istenebilecek bir tazminat olup, anılan maddelerde borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde borçlunun kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu kabul edilmiştir…” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/2607 E 2020/2841 k sayılı içtihadı).
Somut olayda davacı vekili, müvekkili şirketin dışarıdan aldığı siparişle dava konusu pantolonları yaptığını ve davalı şirkete de pantolonların kordonunu yapma işini verdiklerini, ürünlerin teslim edildikten sonra, kendilerine iade edildiğini, tespit yaptırdıklarını pantolondaki lekelerin, davalının yaptığı kordonlardan kaynaklandığını belirtip, kuru temizleme ve navlun masrafı olarak toplam 44.541,45 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi davalıdan tahsili için dava açar, davalı vekili davanın reddini talep eder, mahkeme ise davanın kısmen kabulüne karar verir, karar hakkında davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulur.
Karardan sonra mahkeme tavzih kararı vermiştir (Dava tarihinin kararda yanlış yazılması ve tespit d.iş giderinin yargılama giderine katılması hususunda, ancak bu konu istinafa konu değildir.).
Dosyadaki hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre mallar ayıplıdır. Kusur davalının ürettiği kordonlardan kaynaklanmaktadır. Raporda 30.703,56 TL kuru temizleme gideri ve 5.566,89 TL’nin davalıdan alınması gerektiği belirtilmiştir.
Davalı vekili ise istinaf sebebi olarak sadece ihbarın yapılmamasının hatalı olduğu, ihbar yapılsa, kendilerinin kuru temizlemeye göndererek davanın açılmasının engelleneceğini ve davada kendilerinin işi yaptırdığı şirkete davanın ihbar edilmesini istemelerine rağmen ihbarın yapılmamasını gerekçe göstermiştir.
İstinaf gerekçeleri ve bilirkişi raporuna göre malların 3298 adedi için kuru temizleme yaptırılmış olup bu mallar için davalının yaptığı kordonlar ayıplıdır, bu nedenle pantolonlar lekelenmiştir. Miktarlar istinaf konusu değildir.
TBK 475/2 maddesi uyarınca davacı şirket ayıplı ifadan ötürü yükleniciden zararının tazminini isteme hakkına sahiptir, kuru temizlemeye giden mal adedi esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yasaya uygun niteliktedir. Ayıp ihbarının süresinde olmadığına dair istinaf olmadığı gibi, ayıplar niteliğine göre gizli ayıp niteliğindedir.
Davalı şirketin, pantolonların kordonunu yaptırdığı şirkete davanın ihbarını istemesine rağmen mahkemenin bunu yapmamakla birlikte ihbarın her zaman için davalı tarafından da yapılması mümkün olmakla davalı vekilinin istinaf istemlerinin HMK 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddi gerektiği kanaatine dairemiz tarafından ulaşılmıştır.
Her ne kadar davalı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davalı avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.12.2018 tarih ve 2014/268 Esas, 2018/608 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 2.600,00 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan toplam 650,00 TL harcın mahsubu ile kalan 1.950,00 TL harç bedelinin davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca dava değeri itibarıyla kesin olmak üzere 21.05.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.