Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/3168 E. 2022/377 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/3168
KARAR NO : 2022/377

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/730
KARAR NO : 2019/861
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ: 11/07/2019
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 16.03.2022
KARARIN YAZ. TARİH : 31.03.2022
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.07.2019 tarih 2017/730 Esas 2019/861 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği, gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 06.07.2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalıdan muhtelif faturaya dayanan cari hesap alacağı nedeniyle alacaklı olduğunu, davalı tarafından ödenmeyen cari hesaba ilişkin alacağın tahsili amacıyla İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2017/7602 Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafından 19/06/2017 tarihinde haksız ve kötüniyetle iş bu borca ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, borçlunun itirazının iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takibin talep edilen miktar üzerinden devamına, alacağın likit olması sebebiyle kötüniyetle icra takibine itiraz eden davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; davacı tarafından, müvekkili aleyhine İzmir 22.İcra Müdürlüğünün 2017/7602 Esas sayılı dosyası ile 5.070,57 TL alacak için icra takibi başlatıldığını, alacaklının icra takibine konu ettiği borcu kabul etmediklerini, bu nedenle takip konusu olan ana para, işleyecek faiz, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davacı tarafından açılan takip cari hesap alacağına istinaden açılmış, itirazın iptali davasında ise alacaklı vekili tarafından faturalardan bahsedilmiş ise de bu faturaların müvekkiline tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde de bahsedilmediğini, icra dosyasına da sunulmadığını, müvekkilinin iddia edilen araç bakım ve tamir hizmetlerini almadığını, muhasebe kayıtlarında ve BA formlarında ihtilaf konusu faturalarında gözükmediğini, tanık dinletilmesine muvaffakatlarının olmadığını, talep edilen % 20 icra inkar tazminatını da kabul etmediklerini, alacağın likit bir alacak olmadığını, icra inkar tazminatının koşulu alacağın likit bir alacak olması gerektiğini, sözkonusu alacağın olup olmadığına dair yargılamanın gerekmesi ve alacağın olup olmadığı yargılama sonucunda belli olacağından icra inkar tazminatının da talep edilemeyeceğini, davacının haksız ve dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 11.07.2019 tarih ve 2017/730 Esas 2019/861 Karar sayılı kararında özetle; “ispat edilemeyen davanın reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 28.08.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; davacının araç servisi olarak faaliyet gösterdiğini, davalının … plakalı aracı tamir ettirdiğini, tamir ücretini vermediğini, alacağın tahsili için yürütülen icra takibinin itiraz üzerine durduğunu, davalının tanzim edilen faturalarını kötüniyetli olarak ticari defterlerine, BA formlarına işlemediğini, fatura ve işlemlerini sigortasız çalışanlarına tebliğ ettirdiğini, davalının kabul edilmesi gerekirken red edildiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı avukatı tarafından verilen 19.11.2019 tarihli istinafa yanıt dilekçesinde özetle, yargılama aşamasında sundukları dilekçeleri tekrar ettiklerini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibi olup davacı araç servisi olarak faaliyet gösterdiğini, davalının … plakalı aracını tamir ettirdiğini, tamir ücretini vermediğini, tamir ücretine ilişkin alacağın tahsili için yürütülen icra takibinin itiraz üzerine durduğunu beyan ederek dava açmış, mahkemece davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Davacı taraf, icra takibine konu ettiği faturalarda belirtilen araç tamir ve bakım hizmetini davalıya verdiğini ancak bakiye bedeli alamadığını ileri sürmekte, davalı ise fatura konusu hizmeti almadığını savunmaktadır. Somut olayda ispat yükü davacıya düşmektedir. Davacı taraf, söz konusu araç tamir ve bakım hizmetini davalıya verdiği hususunda irsaliyeli fatura ve servis iş emirleri dışında herhangi bir delil göstermemiştir. İş emirlerinden bir kısmında teslim alan kısmında yalnızca … isminin el yazısı ile yazıldığı görülmüş olup, bu kişinin davalının SGK’lı çalışanları arasında yer almadığı anlaşılmaktadır. Faturaların teslimine ilişkin kargo gönderi belgeleri üzerinde yapılan incelemede, 3 adet kargo gönderim belgesinde teslim alan kısmında isimlerin bulunduğu, bir belgede isim bulunmadığı, 4 belgenin de imzalı olduğu, belgelerde isimleri yazan kişilerin dosyada bulunan SGK kayıtları ile karşılaştırılmasında bu kişilerin davalı çalışanı olmadığı tespit edilmiştir. Faturanın, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, BA formlarında da yer almadığı belirlenmiştir. Her ne kadar davacıya ait ticari defterlerde takip konusu faturalar kayıtlı ise de faturadaki hizmetin verildiğinin ve faturaların davalıya teslim edildiğinin sevk irsaliyesi, teslim belgesi makbuz vs. yazılı delillerle ispatlanması gerekli olup bu hususta tanık dinlenmesi de mümkün değildir. Kısmi ödeme olarak davacı defterlerinde görünen kayda dair ödemeyi yapan kişi davalı olmayıp, dava dışı …’nun kredi kartından yapıldığı tespit edilen bu ödemenin tek başına faturalara konu tamir ve bakım hizmetinin davalıya verildiğini ispat etmeye yeterli ve elverişli değildir. Davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış ve davalı tarafa yemin teklif etmiş olup, davalı duruşmaya gelerek yemini eda ettiğinden kanıtlanamayan davanın reddine ilişkin İDM kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı avukatının istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Her ne kadar davacı avukatının istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, davanın reddine, dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davacı avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.07.2019 tarih ve 2017/730 Esas 2019/861 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle davacıdan alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 36,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-a.maddesi gereğince kesin olmak üzere 16.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.