Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2715 E. 2021/1607 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2715
KARAR NO : 2021/1607

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1441
KARAR NO : 2019/733
DAVA TARİHİ : 06/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/06/2019
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09.12.2021
KARAR YAZ. TARİHİ : 09.12.2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.06.2019 tarih ve 2018/1441 Esas, 2019/733 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosyanın gönderildiği, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 17.10.2019 tarih ve 2019/2340 Esas, 2019/1931 Karar sayılı görevsizlik kararıyla Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … arasında düzenlenen … Ambar, Atölye idari bina ve işçi soyunma WC ikmal inşaat işi sözleşmesi kapsamında … ve … plakalı araçların müvekkili tarafından 01.06.2017 tarihinde davalıya teslim edildiğini bu araçların … den kiralandığı teslim edilen araçlardan … plakalı aracın davalının uhdesindeyken 30.000 KM bakımının yapılmadığını eksik bakım nedeniyle aracın turbosunun garanti kapsamında olmadığından 5015,00 TL bedel ile yetkili servise ödeme yapıldığını davalının ihtara rağmen bu bedeli ödemediğini ….’nin bu paranın tahsili hakkında aydın icra müdürlüğünün 2018/31123 Esas sayılı dosya ile takip yaptığını müvekkilinin bu parayı ödediğini araçta kullanımdan kaynaklanan hatadan dolayı ücretli değişim yapıldığından müvekkili tarafından ödenen 5900.00 TL’nin ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş 32,01 TL faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin talep ettiklerini ancak davalının bu bedeli ödemediğini belirterek müvekkilinin davalı hakkında İzmir 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13510 Esas sayılı dosyası ile yaptığı takibe, borçlunun itirazının haksız ve kötü niyetli olduğundan, itirazın iptali, takibin devamı %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
YANIT :
Davalı avukatı tarafından verilen, dava dilekçesine yanıt dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında 10.03.2017 tarihli 04/208 sayılı … müdürlüğü yönetim kurulunun 4734 sayılı kanun madde 19’a istinaden düzenlenen açık ihale ile 25.05.2017 tarihinde düzenlenen “…. Ambar, Atölye idari bina ve işçi soyunma WC ikmal inşaat işine” dair sözleşme yapıldığını, bu sözleşme kapsamında 01.06.2017 tarihinde davacıya yer teslim edildiğini, 23.10.2018 tarihinde işin bitirilmesinin kararlaştırıldığını, bu sözleşme kapsamında 01.06.2017 tarihinde 0 kilometre iki aracın müvekkile teslim edildiği, şartnamenin 46.2 maddesinde yüklenicinin yer teslim tutanağını imzalaması ile birlikte geçici kabul tarihine kadar kontrollü hizmetinde kullanılmak üzere 2 adet şoförsüz binek aracı, araçlara ait kasko, akaryakıt, bakım onarım vs masrafları yükleniciye ait olmak üzere idareye teslim etmekle yükümlü olduğunu, ayrıca araçlarla ilgili her türlü masrafların teklif fiyata dahil olduğunun kararlaştırıldığını, yine şartnamenin 3.23 maddesinde bütün araçların iyi emniyetli ve yasalara uygun biçimde kullanılmasını temin etmek için gereken vergi, sigorta, yakıt, yedek parça, koruyucu bakım onarımlar dahil tüm işletme giderlerini karşılayacaktır, hükmünün bulunduğunu, bu nedenle davacının ….’ den kiralamış olduğu araçların bakımını yapmakla yükümlü olduğu, davacının 05.10.2018 tarihinde müvekkilinden hasar bedelini talep ettiğini, müvekkilin 10.10.2018 tarihli cevabı ihtarla bunun karşılanamayacağını bildirdiği, … plakalı aracın 14.09.2017 ve 24.11.2017 tarihinde 2 defa periyodik bakıma girdiğini aracın 45652. kilometresinde turbo arızasının tespit edildiğini araçtaki bu arızanın müvekkilin kullanımındayken olmadığını, araçta 40.000 kilometre bakımın yapıldığı sırada bu arızanın tespit edilmediğini belirterek davanın husumet ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 20.06.2019 tarih ve 2018/1441 Esas, 2019/733 Karar sayılı kararında özetle; “…..Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi ve dosya tetkik edildiğinde davacının davalı … Müdürlüğünün açtığı “…. Ambar, Atölye idari bina ve işçi soyunma WC ikmal inşaat işine” ihaleyi alarak sözleşme yaptığı, bu sözleşme kapsamında 01.06.2017 tarihinde … ve … plakalı araçların davalıya teslim edildiği, yapılan sözleşmenin dayanağı olan İdari Şartnamenin 46.2. Maddesinde ” …. iki adet şoförsüz binek aracın, araçlara ait kasko, akaryakıt, bakım, onarım, vs. masraflar yükleniciye ait olmak üzere idareye temin etmek zorundadır. … araçlarla ilgili her türlü masraflar teklif fiyata dahil olup ayrıca bir bedel ödenmeyecektir. … ” ve Teknik Şartnamenin 3.23. maddesinde “Yüklenici … iki adet şoförsüz araç temin edecektir. Temini yakıt, bakımı ile tüm giderler teklif edilen fiyata dahil olup ayrıca herhangi bir bedel ödenmeyecektir. … Yüklenici bütün araçların iyi, emniyetli ve yasalara uygun biçimde kullanılmasını temin etmek için gereken belgeler, sigorta, yakıt, yedek parça, yağ, koruyucu bakım ve onarımlar dahil tüm işletme ve bakım giderlerini karşılayacaktır. …Araçlar yakıt deposu, yakıt, yağ hazneleri ve tankları, yağ, hidrolik yağı ve antifriz dolu olarak teslim edilecek ve tamamen servis görmüş ve sürekli ağır hizmet vermeye hazır durumda olacaktır. …” hükümlerinin yer aldığı bu şartlarla davalıya teslim edilen araçların bilirkişi raporunda da yer aldığı üzere 14.09.2017 ve 24.11.2017 tarihinde iki defa periyodik bakıma girdiği, araçların iade edildiği 02.05.2018 tarihi itibari ile herhangi bir sorununun bulunmadığı hatta 17.05.2018 tarihinde 40.176 km de periyodik bakımının yapıldığı ve motor yağının değiştirildiği, araçta herhangi bir arızanın bulunmadığının tespit edildiği, neden sonra 25.09.2018 tarihinde aracın tesliminden 147 gün ve 5.476 km sonra (45.652 km de iken) bu arızanın tespit edildiği, arızanın araç tesliminden sonra meydana geldiği ve aracın teslim tarihi ile yapılan kontrolde böyle bir arızanın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Buna göre gerek aracın bakımı ve tüm koruyucu hizmetlerinden yüklenicinin sorumlu olduğu gibi (idare şartname ve teknik şartname hükümlerine göre) aracın davalının sorumluluğu altında iken arızalanmadığı, teslimden sonra arızanın ortaya çıktığı ve davalının kullanmadığı 5.476 km nin araç kullanma sırasında oluştuğu tespit edilmekle davacının davasının reddine….” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 02.08.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; Dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere, esasa itiraz ederek davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Davada davacı, 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu m.19’a göre ihale ile almış olduğu iş kapsamında yapılan sözleşme ile davalıya teslim etmiş olduğu … ve … plakalı araçlardan … plakalı araçta kullanımdan meydana gelen (turbo parçasının değişimi) hasarının davalı … Müdürlüğünden tahsili için takip yapmış, davalı takibe itiraz etmiştir.
Dava, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi nedeniyle teslim edilen araçta meydana gelen hasarın tahsili amacıyla takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı tarafından davalıya sözleşme nedeniyle teslim edilen araçta oluşan arıza nedeniyle oluşan zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
TBK’nın 49. maddesi gereğince; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Buna göre davalı servisin tamir eylemi ile davacının aracında arıza meydana gelmiş ise, davalı, davacının bu nedenle uğradığı zararı tazminle yükümlüdür. Ancak zararın davalıdan tazminine karar verilebilmesi için öncelikle zararın davalının ayıplı hizmet ifasından kaynaklandığının kesin olarak ispatlanması gerekir.
İspat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. TMK’nın 6. maddesinde bu husus; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” şeklinde ifade edilmiştir.TBK’nın 50/1’e göre de “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır”. Bu bağlamda davacının hem uğradığı zararı ve miktarı hem de davalının eylemi ile zarar arasındaki illiyet bağını ispat etmesi gerekir.
Davacı, davalıya eser sözleşmesinin ifasında kullanılmak üzere teslim edildiği iddia olunan aracın tesliminden sonra ortaya çıkan arızadan dolayı uğradığı zararın tahsili sebebiyle takip başlatmıştır.
Davacı, davalı … Müdürlüğünün açtığı “…. Ambar, Atölye idari bina ve işçi soyunma WC ikmal inşaat işine” ihaleyi alarak sözleşme yapmıştır. Bu sözleşme kapsamında 01.06.2017 tarihinde … ve … plakalı araçların davalıya teslim edilmiştir. Yapılan sözleşmenin dayanağı olan İdari Şartnamenin 46.2. Maddesinde ” …. iki adet şoförsüz binek aracın, araçlara ait kasko, akaryakıt, bakım, onarım, vs. masraflar yükleniciye ait olmak üzere idareye temin etmek zorundadır. … araçlarla ilgili her türlü masraflar teklif fiyata dahil olup ayrıca bir bedel ödenmeyecektir. … ” ve Teknik Şartnamenin 3.23. maddesinde de ise”Yüklenici … iki adet şoförsüz araç temin edecektir. Temini yakıt, bakımı ile tüm giderler teklif edilen fiyata dahil olup ayrıca herhangi bir bedel ödenmeyecektir. … Yüklenici bütün araçların iyi, emniyetli ve yasalara uygun biçimde kullanılmasını temin etmek için gereken belgeler, sigorta, yakıt, yedek parça, yağ, koruyucu bakım ve onarımlar dahil tüm işletme ve bakım giderlerini karşılayacaktır. …Araçlar yakıt deposu, yakıt, yağ hazneleri ve tankları, yağ, hidrolik yağı ve antifriz dolu olarak teslim edilecek ve tamamen servis görmüş ve sürekli ağır hizmet vermeye hazır durumda olacaktır. …” hükümlerinin yer aldığı, bu şartlarla araçların davalıya teslim edildiği hususu açıktır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan raporla da araçların 14.09.2017 ve 24.11.2017 tarihinde iki defa periyodik bakıma girdiği, araçların iade edildiği 02.05.2018 tarihi itibari ile herhangi bir sorununun bulunmadığı hatta 17.05.2018 tarihinde 40.176 km de periyodik bakımının yapıldığı ve motor yağının değiştirildiği, araçta herhangi bir arızanın bulunmadığının tespit edildiği, neden sonra 25.09.2018 tarihinde aracın tesliminden 147 gün ve 5.476 km sonra (45.652 km de iken) bu arızanın tespit edildiği, arızanın araç tesliminden sonra meydana geldiği ve aracın teslim tarihi ile yapılan kontrolde böyle bir arızanın bulunmadığı tespit edilmiştir. Buna göre idari şartname ve teknik şartnamenin yukarıda değinilen hükümlerine göre davaya dayanak aracın bakımı ve tüm koruyucu hizmetlerinden yüklenicinin sorumlu olduğu gibi aracın davalının sorumluluğu altında iken arızalanmadığı, teslimden sonra arızanın ortaya çıktığı ve davalının kullanmadığı 5.476 km nin araç kullanma sırasında oluştuğu sabit olup, davacı yanca hasarın davalının eylemiyle veya sorumluluğu altındayken meydana geldiği de ispatlanamamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; Bu haliyle dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın somut olayın özelliklerine uygun olarak belirlendiği, yargılamanın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtilen usullere uygun olarak yürütüldüğü, taraflarca gösterilen hükme etki edecek delillerin usulüne uygun olarak toplandığı, delillerin takdirinde ve yasa kurallarının olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği, kararda kamu düzenine aykırı herhangi bir husus bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı avukatının istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.06.2019 tarih ve 2018/1441 Esas, 2019/733 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı avukatının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile kalan 14,90 TL harç bedelinin davacıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca dava değeri itibarıyla kesin olmak üzere 09.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.