Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2024 E. 2022/32 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/2024
KARAR NO : 2022/32

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/282
KARAR NO : 2019/430
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
KARAR TARİHİ : 17/04/2019
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 12.01.2022
KARARIN YAZ. TARİHİ: 08.02.2022

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.04.2019 tarih ve 2016/282 Esas 2019/430 Karar sayılı dosyasından verilen kararın davalı … A.Ş. avukatı tarafından istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kamuoyunda “…” olarak bilinen .. ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel’de kurulu bulunan konut projesinin ve “…” olarak bilinen … ili … ilçesi … Mahallesi … ada … parsel’de kurulu konut projesinin sahibi olduğunu, davalılardan … A.Ş’nin bu sitelerde yer alan teras daireleri ve havuz çevresinde yapılan “…” marka ahşap kompozit zemin kaplamalarının üreticisi ve garanti vereni davalılardan … Şti’nin ise bu imalatların yapım ve mahallinde montaj işlerini üstlenen ve davalı … AŞ’nin acentası şirket olduğunu, konutların yapımı aşamasında davalıların müvekkiline sunduğu malzeme garanti taahhüdünde “…” marka ürünlerin ilk satın alındığı tarihten itibaren 20 yıl boyunca normal kullanım koşulları altında üretimden kaynaklanan sorunlara karşı olduğu, çatlama, çürüme, kıymıklanma veya böcek ve mantarlardan kaynaklanabilecek yapısal bozulmaların garanti kapsamında yer aldığı, ilk yazılı bildirimle hasarlı ürünün değiştirileceği belirtilerek güvence verildiğini, imalatın yapım ve montajını üstlenen … şirketinin de söz konusu ahşap kompozit zemin kaplama malzemelerine ilişkin … Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü raporu sunarak kullanılacak malzemenin raporda belirtilen özellik ve vasıfta olacağını taahhüt ettiğini, davalıların taahhütlerindeki yazılı özellikleri taşıması koşuluyla malzemelere çok yüksek bedeller ödenerek davacı tarafından yapımına onay verildiğini, söz konusu sitelerde yaşamın başlamasının üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden davalılar tekeffülü altında bulunan ahşap kompozit zemin kaplamalarında kırılma ayrılma bükülme ve kıvrılma gibi imalattan kaynaklanan kullanım amacını ortadan kaldıran gizli ayıplarla karşılaşıldığını, davalılara ayıp ihbarında bulunulmasına rağmen ayıplı imalatların giderilmediğini, müvekkili tarafından bedeli mukabilinde davalılara değiştirtilmek zorunda kalındığını, ne varki kaplamalarda yeni kırılma, ayrılma ve bükülme ve kıvrılmaların gözlenmesi üzerine söz konusu malzemelerin kendilerine vadedilen nitelikte olmadığının anlaşıldığını, bu konuda … Üniversitesi İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği bölümünde de testler yaptırıldığını, her iki davalının gizli ayıptan davacıya karşı sorumlu olduğunu, her iki davalıya karşı Beyoğlu 37.Noterliği’nin 05/02/2016 tarihli 3333 yevmiye nolu ihtarnamesiyle ayıp ihbarında bulunulduğunu, davalıların olumlu yanıt vermediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL ayıp giderim bedelinin bu talepleri mümkün olmazsa bedel indirimi olarak şimdilik 5.000,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı … A.Ş. avukatı cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ayıplı olduğu iddia edilen … marka ahşap kompozit zemin kaplamalarının üretici firması olduğunu, diğer davalı … Şti’nin ise müvekkilinin bayisi olduğunu, … ve … projeleri kapsamında imalatı müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilen ve sözleşme kapsamında teslimi yapılan … marka ahşap kompozit malzeme ve aksesuarlarına ilişkin olarak malların teslimi öncesinde müvekkili şirket tarafından … Üniversitesince hazırlanmış ürünlerin test raporlarının davacıya sunulduğunu, akabinde mutabakat neticesinde ticaretin gerçekleştiğini, davacının ihtarname ekinde gönderdiği test raporuyla daha önce müvekkili şirket tarafından sunulan rapor arasında ortaya çıkan çelişkili durumun ürünlerin montajından veya hatalı kullanımından kaynaklı bozulmalar olma ihtimalinin değerlendirildiğini, bunun yanında … projesinde davacının tespitleri neticesinde ortaya çıkan bir takım kırılmaların bayilerin … Şti tarafından giderildiğini, bu hususta karşılıklı mutabakata varıldığını, … projesinde ise üretici firma olarak ne müvekkili şirket tarafından nede yetkili bayilerince herhangi bir uygulama hizmeti sunulmadığını, söz konusu ürünlerin garanti kapsamında bulunmasının önemli şartlarından birinin de teknik bilgi ve yeterlilik gerektiren montajın doğru bir şekilde yapılması olduğunu, bahsi geçen ürünlerin … 20 yıl sınırlı garanti metninde müvekkili şirketin garanti vermediği ve sorumlu tutulamayacağı maddeler halinde sayıldığını, ne müvekkili şirket tarafından üretilen malzemede ne de yetkili bayisinin uygulama yaptığı projede kendilerine yüklenecek herhangi bir sorunun bulunmadığını, davacıya gönderilen Çorlu 8.Noterliği’nin 18/02/2016 tarihli ihtarnamesinde sorunun hatalı kullanım ve yetkisiz kişilerce gerçekleştirilen montajdan kaynaklanma ihtimali olduğunun değerlendirildiğinin bildirildiğini, … Üniversitesi Orman Fakültesinden alınan 31/03/2016 tarihinde alınan raporda malzemelerin TS EN15534-1:2014 standardına uygun olduğunun tespit edildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 17.04.2019 tarih ve 2016/282 Esas 2019/430 Karar sayılı kararında özetle; “Davacı tarafından yapımı gerçekleştirilen … ili, … İlçesinde bulunan … ve … konut projelerinde yer alan teras daireler ve havuz çevresinde kullanılan … marka ahşap+pvc kompozit yer kaplamasının döşendikten sonra ıslanma-kuruma, ısınma-soğuma ve güneş gibi etkiler sonucunda aşırı büzülmesinden kaynaklı olarak her bir kaplama malzemesinin büzüştüğü, bu şekilde zeminde birleşim yerlerinden açıldığı, keşifte görüldüğü ve bilirkişiler tarafından tespit edildiği üzere bunların kabul edilemez boyutta olduğu, söz konusu malzemelerin bu durumlarının üretimden kaynaklı ayıp niteliğinde olduğu, davalıların ürünü satışı sırasında vadedilen nitelikleri taşımadığı, bu durumun üretici … AŞ’nin kabulünde olan 20 yıllık garanti süresi içerisinde ve … projesinde eser sözleşmesi kapsamında bu malzemeleri satan ve uygulayan … Şti’nin sözleşme ile üstlendiği, garanti süresi içerisinde meydana geldiği, … projesindeki kaplama malzemesini satan ve uygulayan … şirketinin ayıp giderim bedelinden sorumlu olduğu, bu projeye ilişkin ayıp giderim bedelinin yukarıda ortaya konulduğu üzere 415.791,88-TL olduğu, … AŞ’nin ise garanti veren olarak sadece malzeme bedeli olan 329.751,00-TL’sinden diğer davalıyla birlikte sorumlu olduğu, … projesi ile ilgili aynı ayıbın söz konusu olduğu, bu projeye davalı … Şti’nin kaplama malzemelerini sattığı, satıcı sıfatıyla sorumlu olduğu, … AŞ’nin ise yine 20 yıllık garantisi kapsamında malzeme bedelinden sorumlu olduğu, … Şti’nin malzeme satış bedelinin 62.587,35 TL olduğu, … projesiyle ilgili her iki davalının 62.587,35 TL malzeme bedelinden birlikte sorumlu oldukları kanaatine varılmakla, bu davada talep edilen 5.000,00 TL ayıp giderim bedelinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de ihtarnamede ortaya konulan malzeme değişimi talebi ve iş programının üç günde sunulması talebi karşısında ihtarnamede net bir tazmin talebi de olmadığından davalıların iş bu davanın açılmasıyla temerrüde düştükleri kabul edilmiş dava tarihinden itibaren hükmedilen tutara avans faizi uygulanmıştır. ,” diye karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … A.Ş. avukatı tarafından verilen 14.06.2019 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde; bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, bilirkişi raporlarının hükme esas alınamayacağını, bilirkişilerin ayıp giderinin bedeli olarak hesapladıkları tutarların davalılar açısından hangi yöntem ve hangi kriterler doğrultusunda paylaştırıldığının anlaşılamadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
YANIT:
Davacı avukatı tarafından istinaf dilekçesine verilen yanıt dilekçesinde özetle, davalı tarafın tüm itirazlarının bilirkişi heyetince karşılandığını, istinaf taleplerinin yersiz olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, istinaf talebinin reddine, kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
6100 sayılı HMK’nın 297.maddesinde kararın ne şekilde yazılacağı gösterilmiş olup, bunlar arasında en önemlilerinden biri de kararların gerekçeli olmasıdır. Kararın açık ve gerekçeli olması hakuki dinlenilme hakkının sağlanması açısından önemlidir. Tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmalar ve bunların dayandıkları deliller, kararda tartışılıp gerekçeleri açıklandığı ölçüde karar, hukuki dinlenilme hakkına uygun bir karar olacaktır. İddia ve savunmaların kararda tartışılması, gösterilen delillerin incelenmesi, neden bir kısmının diğerine üstün tutulduğunun belirtilmesi ancak gerekçeyle mümkün olacaktır. Mahkeme kararının gerekçeli olması hususu 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde belirtildiği gibi aynı zamanda Anayasa’nın 141. maddesinin de amir hükmü gereğidir.Tarafların mahkemece hükmün hangi maddi ve hukuki sebebe dayandırıldığını anlayabilmeleri ve kararın usul ve yasaya uygun olup olmadığının denetlenmesi ancak kararın gerekçeli olmasıyla mümkündür.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksiksiz ve yeter derecede kanaat verici olması, varılan sonucun hukuki dayanakları, dökümleri ve ayrıntılarını göstermesi, tarafların itirazlarını karşılaması ve denetimine elverişli bulunması gerekir. Kanaat verici olmayan, yetersiz ve denetime elverişsiz bulunan rapora dayanılarak hüküm verilemez.
Bu anlatımlar ışığında somut olaya gelince; İDM’ce 02.07.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu doğrultusunda karar verilmiş ise de bilirkişi raporunun denetime elverişli ve gerekçeli olmadığı gibi, bilirkişi raporunda ayıp giderim bedeli olarak hesaplanan tutarların davalılar yönünden hangi yöntem ve hangi esaslar doğrultusunda paylaştırıldığının gerekçeli karardan anlaşılamadığı, İDM’ce kurulan hükmün HMK.297.maddesine uygun olmadığı, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır.
22/07/2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK’nın 353/(1)-a-6.maddesinde ise; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde HMK 353/(1)-a-6.bendi uyarınca bölge adliye mahkemesinin, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği yönünde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmadığından davalı … A.Ş. avukatının istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6.maddesi uyarınca kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … A.Ş. avukatının istinaf kanun yoluna başvurusunun KABULÜNE,
2-İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.04.2019 tarih ve 2016/282 Esas 2019/430 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a-6.maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı … A.Ş. avukatı tarafından yatırılan 41,00 TL istinaf nispi karar harcı ile 44,40 TL maktu karar harcının istek halinde yatıran davalıya geri verilmesine,
5-Davalı … A.Ş. tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a.maddesi gereğince kesin olmak üzere 12.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.