Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1923 E. 2021/1192 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14.HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1923
KARAR NO : 2021/1192

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/125
KARAR NO : 2018/1036
DAVA TARİHİ : 02/02/2016
KARAR TARİHİ :16/10/2018
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 05.10.2021
KARARIN YAZ. TARİHİ : 20.10.2021

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.10.2018 gün ve 2016/125 Esas 2018/1036 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı tarafından istenilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 12.07.2019 tarih ve 2019/1539 Esas 2019/1485 Karar sayılı görevsizlik kararı ile dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen 02.02.0216 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının … ilçesindeki işyerine elektrik projesi çizdiğini bedelini tahsil edemediğini, bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan çeşitli itirazlar nedeni ile tahsilin gerçekleştirilemediğini, itirazın iptali davası açmak zorunda kalındığını, bu nedenlerle müvekkilinin 10.500,00 TL tutarındaki alacağına ilişkin Kemalpaşa İcra Dairesi 2015/3464 Eaas sayısı ile başlatılan ilamsız icra takibine borçlunun yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin 10.500,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren işleyecek % 11,75 avans faizi ile birlikte devamına, davalının takip konusu alacağa % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; öncelikle husumet yokluğundan dolayı itiraz ettiklerini, projeyi …’ın yaptığını, …. ile tüzel kişiliği ile ilişkinin veya sözleşmenin olmadığını, …’ın … ne hizmet verdiğini, bu nedenle …’ın taraf olabileceğini, müvekkilin davacı ile doğrudan ticari bir ilişkisinden bahsedilmeyeceğini, davanın reddine, davacının % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 16.10.2018 tarih 2016/125 Esas 2018/1036 Karar sayılı kararında özetle; “davalı iş sahibinin davacı alt yükleniciye karşı müteselsil borçlu veya kefil olarak ücret ödeme borcu altına girdiğine dair bir delil de bulunmamaktadır. Davacı ile dava dışı asıl yüklenicinin ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde, davalı iş sahibinin, aralarındaki sözleşme uyarınca sözleşme bedelinin tümünü asıl yüklenici olan … ‘ne ödediği tespit edilmiştir. Davalı alt yüklenici, elektrik proje bedelini ancak dava dışı asıl yüklenici …’nden talep edebileceğinden davacının davasının reddine, davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı ve disiplin para cezası talebinin reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 27.05.2019 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkete verdiği hizmetin bedelini davalıdan tahsil edemediğini, proje çizim aşamasında davalı şirket yetkilileri ile görüştüğünü, talimatları davalı şirketten aldığına dair mail yazışmalarının dosya içerisinde bulunduğunu, davalının dava dışı şirkete yaptığı ödemelerin bu davanın konusunu oluşturmadığını,Elektrik Mühendisleri Odasından gelen yazı cevabına göre elektrik projesinin rayiç bedelinin belirlendiğini, talep ettikleri bedelin uygun bir bedel olduğunu, hizmeti alanın davalı şirket olduğunu, davanın kabul edilmesi gerekirken reddine karar verildiğini, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
YANIT:
Davalı avukatı tarafından verilen 02.06.2021 tarihli istinafa yanıt dilekçesinde özetle, projeyi …’ın yaptığını, … tüzel kişiliği ile ilişkinin veya sözleşmenin olmadığını, …’ın … ne hizmet verdiğini, bu nedenle …’ın dosyada taraf olabileceğini, eksik elektrik projesinin … tarafından başka bir proje firmasına tamamlatıldığını, İDM’ce davanın reddine dair verilen kararın doğru bir karar olduğunu, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine bakiye elektrik proje bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalıya ait … ili ilçesi … Bölgesinde bulunan … ada … ve … numaralı parseller üzerinde yapılan fabrika inşaatının elektrik projesini çizdiğini ancak proje bedelinin davalı tarafça ödenmediğini iddia ederek davalı aleyhine icra takibi başlatmış olup davalının itirazı üzerine takip durmuş, davacı tarafça açılan itirazın iptali davası yerel mahkemece reddedilmiştir.
Somut olayda; davalı iş sahibi ile dava dışı ana yüklenici … arasında ait … ili … ilçesi … Bölgesinde bulunan … ada … ve … numaralı parseller üzerinde yapılan fabrika inşaatına ilişkin olarak, tüm bina ve çevre düzenleme, peyzaj projelerinin çizilmesi, işin anahtar teslimi yapımına yönelik gerekli tüm teknik ve mimari detayları içeren ihale dosyasının hazırlanması, gerekli izinlerin alınması ruhsat işlerinin mevzuata uygun olarak alınmasının işinin 04.09.2013 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Sözleşmenin 3/d-4.bendi uyarınca elektrik uygulama projelerinin hazırlanması işi dava dışı ana yüklenici olan … ‘nin yükümlülükleri içinde yer almaktadır. Sözleşmeye göre dava dışı ana yüklenicinin üstlendiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde şahsen ifa borcu bulunmayıp, söz konusu yükümlülüklerin alt yükleniciye (taşerona) devredilerek yerine getirilmesi de mümkündür. Dava dışı ana yüklenici olan … sözleşme konusu inşaata ilişkin elektrik projelerinin hazırlanması işini davacı şirkete devretmiştir. Davalı iş sahibi ile davacı alt yüklenici arasında elektrik projelerinin hazırlanması hususunda bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. İş sahibi davalı ile alt yüklenici olan davacı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından, davacı alt yüklenici, asıl yüklenici olan … ‘ne karşı borçlu olup, iş sahibi davalı ise aralarındaki sözleşme gereği yalnızca asıl yüklenici …’ne karşı borçludur. Davalı alt yüklenici ücret alacağını ancak asıl yüklenici olan dava dışı … ‘ne karşı ileri sürebilir. Davalı iş sahibinin, aralarındaki sözleşme uyarınca sözleşme bedelinin tümünü asıl yüklenici olan … ‘ne ödediği SMMM bilirkişiden alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Davalı alt yüklenici, elektrik proje bedelini ancak dava dışı asıl yüklenici … ‘nden talep edebileceğinden davacının davasının reddine dair İDM kararı dairemizce usul ve yasaya uygun bulunmuştur.
Her ne kadar davacı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkemenin karar gerekçesine göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, davacının davasının reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davacının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.10.2018 gün ve 2016/125 Esas 2018/1036 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1.maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacının istinaf kanun yoluna başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle alınması gerekli 59,30 TL istinaf maktu karar harcından 44,40 TL peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacının istinaf kanun yoluna başvurusunun reddine karar verilmesi nedeniyle davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-a.maddesi gereğince kesin olmak üzere 05.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.