Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1158 E. 2021/672 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/1158
KARAR NO : 2021/672

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/837
KARAR NO : 2018/1290
DAVA TARİHİ : 21/07/2015
KARAR TARİHİ: 06/12/2018
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25.05.2021
KARARIN YAZ. TARİH : 03.06..2021

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.12.2018 tarih ve 2015/837 Esas 2018/1290 Karar sayılı kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi’nin 17.04.2019 tarih ve 2019/829 Esas 2019/828 Karar sayılı görevsizlik kararı ile, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM: Davacı avukatı tarafından verilen 21.07.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin inşaat alanında çalışan bir firma olduğunu, davalı …’ın ise …. İstasyonunda yapılacak olan, …. İstasyonu 4 ve 5. yollar arasında olan kilit parke döşeme inşaatı işinde makinelerin çalışması işleri hususunu ihale ile kazandığını, …. İstasyonundaki işlerde kullanılacak araçları müvekkili şirketten ve taşeronlardan temin etmek üzere müvekkili şirket ile anlaşma yapıldığını, buna göre müvekkili şirket ile taraflar arasında yapılacak iş için 19.535,50 TL+ KDV olarak anlaşıldığını ve müvekkili şirketin anlaşma gereği bütün işleri yaptığını ve 02/03/2015 tarihinde 007881 nolu faturayı borçlu davalıya gönderdiğini, davalının teslimat fişlerini imzalamasına rağmen, kendisine gönderilen faturayı Bornova ….Noterliğinin 13/04/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkili şirkete iade ettiğini, bu nedenle de davalı tarafın yapılan işin ücretini ödememesinden dolayı İzmir 1.İcra Müdürlüğünün 2015/7177 Esas sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını ve davalı tarafından takibe itiraz edilmesi neticesinde takibin durdurulduğunu belirterek, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT: Davalı avukatı tarafından verilen dava dilekçesine yanıt dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme yapılmadığını, 22/01/2015 tarihinde …. ‘ye ait “iş makinesi çalıştırma” bedeli adı altında, 13.044,90 TL tutarında bir adet fatura ekinde 15 adet teslimat fişi gönderildiğini, müvekkilinin ise hiç bir zaman böyle bir iş ilişkisi kurmadığı için Bornova …Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, borcun kendisine ait olmadığını ihtar ederek faturayı ve eki teslimat fişlerini iade ettiğini, yaklaşık 2 ay sonra davacı tarafından İzmir …Noterliğinin 24/03/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle “iş makinesi çalıştırma” bedeli adı altında, 23.051,89 TL tutarında bir adet daha fatura gönderdiğini, bu faturada iş makinesi çalışma saati bedelinin ilkine göre misliyle arttırıldığını, müvekkilinin bir ay boyunca fahiş saat ücreti ödeyerek makine kiralamasının hayatın olağan akışına ters olduğunu, müvekkili bu faturayı da Bornova …Noterliğinin 13/04/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile itiraz ederek iade ettiğini, teslim fişlerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, bunun üzerine davacı tarafından İzmir 1.İcra Müdürlüğünün 2015/7177 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını belirterek, haksız kazanç sağlamaya yönelik davanın reddine, davacının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 06.12.2018 tarih ve 2015/837 Esas, 2018/1290 Karar sayılı kararında özetle; “mahallinde yapılan keşif ve tanık anlatımları ile dosyaya sunulan dava dışı … ne ait fatura ve teslim fişleri içeriğine göre, davacı şirket ile davalının, dava dışı …. ye ait …. İstasyonunun 3 ve 4 ve 5. yollar arasına manevra hizmetleri için kilit parke taşı döşeme işinin, birbirini takip eden ve kısım kısım ihale edilen işin ayrı ayrı olarak üstlenildiği, bilahare kilit parke döşeme için getirilen malzemenin, işin yapılacağı yere taşınması ve döşeme işlemi sonrası düzeltilmesi işinde kullanılmak üzere dava dışı …. nden davacı tarafça temin edilen araç ile ve davacı şirkete ait aracın birlikte her iki tarafça ayrı ayrı üstlenilen işin yapılması konusunda sözlü olarak anlaştıkları, bu kapsamda davacı tarafça dava dışı …. ‘nden temin edilen aracın, davalıya ait üstlenilen kilit parke taşıma işinin yapımı sırasında malzemenin taşınması işinde kullanıldığı, iş bu nedenle dava dışı şirketin düzenlediği fatura, teslim fişleri ve mahallinde yapılan keşif sonrası inşaat mühendisi bilirkişi tarafından tespit edilen ölçülere göre, davacının dava dışı şirkete ait aracın davalı işinde kullanılması sebebi ile, davalıdan takip tarihi itibarı ile 13.044,00 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın iş bu miktar dışındaki alacağını kanıtlar nitelikte belge sunamadığı kanaatine varılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine, taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden doğduğu, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektiren likit alacaklardan olmadığından taraflar leh ve aleyhlerine icra inkar ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına davanın kısmen kabul, kısmen reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı avukatı tarafından verilen 08.02.2019 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde; davacı şirket ile davalı müvekkili arasında yazılı ve sözlü akit kurulmadığını, ticari bir ilişki bulunmadığını, davacının iddia ettiği için ….’nin kamu ihalesiyle verilen resmi bir iş olduğunu, dosyaya sunulan faturaların davacıya değil …. hafriyat firmasına ait olduğunu, fişlerin müvekkilinin iş süreli ile örtüşmediğini, müvekkilinin iş süresinin 08.09.2014-01.10.2014 tarihleri arasında olduğunu, davacının sunduğu fişlerin 20.09.2014-10.10.2014 tarihleri arasında olduğunu, davalının …. istasyonu 3-4-5 yolları arasına kilit parke döşeme işi yaparak teslim ettiğini, bilirkişi heyetince belirlenen bedelin fahiş olup …. kontrol mühendislerinin belirlediği iş makinası çalışma bedelinin 3.000-4.000 TL civarında olduğunu, davalının malzeme alımı …. şirketinin yaptığını, o şirketin araçları ile taşındığını, teslim fişlerinindeki imzasının incelenmediğini, benzerlik beyanı ile yetinildiğini, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edildiğini, ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
YANIT: Davacı tarafından istinaf dilekçesine karşı herhangi bir yanıt sunulmadığı UYAP ve dosya kapsamından anlaşılmıştır.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı yüklenici … İstasyonu 4 ve 5.yollar arasında olan kilit parke döşeme inşaatı işinde makinelerin çalışması işlerini yapmayı üstlendiğini, anlaşma gereğince işin tamamlanıp teslim edildiğini, ücretinin ödenmemesinden dolayı icra takibine başlandığını, takibin itiraz üzerine durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, davalı davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, 13.044,00 TL alacağa ilişkin itirazının iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından, taraflar leh ve aleyhlerine icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 1/(1) maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c.maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup, aynı kanunun, 115.maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
Eldeki dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra 21/07/2015 tarihinde açılmıştır. Burada öncelikli olarak Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunun veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın 19/2 maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, 6102 sayılı TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar dışında, ticari davayı ticari iş esasına göre değil ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 Sayılı Kanununun 2.maddesi ile değişik 6102 Sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince Asliye Ticaret Mahkemeleriyle diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunununda ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 6335 Sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı HMK’nın 1.maddesi uyarınca, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından re’sen incelenir.

Görevli mahkemenin asliye ticaret olması konusunda mahkeme tarafından da tacir araştırması yapılmamıştır. Davacı gerçek kişi olup tacir olup olmadığının araştırılması, davacının tacir olmadığının saptanması halinde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olup olmadığı hususunun T.T.K 4.maddesi gereğince mahkeme tarafından değerlendirilmesinin yapılması koşulları oluşmuş ise görev yönünden usulden ret kararı verilmesinin gerekip gerekmediği hususunun değerlendirilmesi gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması nedeniyle sair istinaf sebebleri değerlendirilmeksizin davalı vekilinin istinaf istemlerinin HMK.353/(1)-a-6.maddesi gereğince kabulü gerektiği kanaatine dairemiz tarafından ulaşılmıştır.
22.07.2020 tarihli ve 7251 Sayılı Yasa ile Değişik HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde HMK 353/(1)-a-6.bendi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği yönünde düzenleme getirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı avukatının istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/(1)-a-3. ve 353/(1)-a-6.maddeleri doğrultusunda kabulü ile; İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.12.2018 tarih ve 2015/837 Esas 2018/1290 Karar sayılı kararının kaldırılmasına dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı avukatının istinaf kanun yoluna başvurusunun KABULÜ İLE,
2-İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.12.2018 tarih ve 2015/837 Esas 2018/1290 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/(1)-a-3. ve 353/(1)-a-6.maddeleri maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Verilen kararın niteliği gereğince istinaf karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına, davalı avukatı tarafından yatırılan 294,00 TL istinaf nispi harç ve 44,40 TL istinaf maktu harcın talebi halinde yatıran davalıya geri verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a.maddesi gereğince, kesin olmak üzere 25.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.