Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/956 E. 2023/1016 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/956
KARAR NO : 2023/1016

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2023/103
DAVA TARİHİ : 06/02/2023
ARA KARAR TARİHİ : 06/02/2023
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAİRE KARAR TARİHİ : 25/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2023 Tarih ve 2023/103 Esas sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile dava dışı …’nın davalı şirketin mülkiyetinde bulunan … ili, … İlçesi, … Mah., … ada, … parsel, … nolu bağımsız bölümün satışı için 21/04/2022 tarihinde emlakçı …’ın nezaretinde davacının …’nda olduğu …’nın ise fiilen Ankara’da olduğu esnada anlaştıklarını, bu anlaşma davacı ile …’nın aynı anda karşılıklı imzalamış olduğu bir sözleşme ile yapılmadığını, emlakçı tarafından hazırlanan sözleşme müvekkil ve emlakçı tarafından fiilen imzalandığını, whatsapp üzerinden …’ya gönderildiğini, o da çıktısını aldığı sözleşmeyi imzalayarak yine whatsapp ortamında müvekkiline gönderdiğini, iş bu sözleşmede söz konusu taşınmazın 01.06.2022 tarihinde teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, taşınmazın satış bedeli olarak 2.925.000,00 TL (iki milyon dokuz yüz yirmi beş bin) belirlendiğini, kapora bedeli olarak da 550.000,00 TL (beş yüz elli bin) belirlendiğini, müvekkilinin imzalamış olduğu sözleşmede bahsi geçen peşinat ödemesi için davalı şirketin … Bankası … iban nolu banka hesabına 22/04/2022 tarihinde 550.000,00 TL ödeme yaptığını, 01.06.2022 tarihinde teslim edilmesi kararlaştırılan taşınmazın kalan tutarını müvekkilinin bu tarihte kendi satacağı gayrimenkulun satışının gerçekleşmemesi nedeniyle temin edemediğini, bunun üzerine … ile görüşüldüğünü, ödenen 550.000,00 TL ‘nin geri ödenmesi konusunda anlaşılamadığını, anlaşma sağlanamayınca bedelin tahsili için sadece sözleşmede taraf olarak görünen … aleyhine Kuşadası İcra Dairesinin 2022/3935 Esas sayılı dosyasıyla takip yapıldığını, … borca itiraz edince Kuşadası 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/397 Esas sayılı dosyasıyla ihtiyati tedbir talepli itirazın iptali davası açıldığını, mahkeme ihtiyati haciz talepli itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verdiğini ve hacizlerin uygulandığını, …’nın itirazı üzerine hacizlerin kalktığını, …’nın her şeyi reddeder konuma düşmesiyle Kuşadası İcra Dairesinin 2022/7837 esas sayılı dosyasıyla direkt para kendisine gönderilen davalı şirket aleyhine 606.009,59 TL toplam alacağın borçlusu … olan Kuşadası İcra Müdürlüğü’nün 2022/3935 Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip başlatıldığını, borçlu tarafından ödeme yapılmak yerine ödemeyi geciktirir hukuki değeri olmayan sebeplerle takibe itiraz edildiğini, arabuluculuk görüşmesi tarafların anlaşamaması ile 25/01/2023 tarihinde son bulduğunu, davalının yetki itirazında bulunduğunu, Nevşehir İcra Dairelerinin yetkili kılındığını öne sürdüğünü, davalının yetki itirazının haksız olduğunu, zira taraflar arasında para borcunun söz konusu olduğunu, borçların ifası kapsamında TBK m. 89’a göre para borcu götürülecek borç olup alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı ile davalı arasında gayrimenkul alım satımına ilişkin bir sözleşmenin mevcut olduğunu, Tapu Kanunun 26/1 maddesi gereği gayrimenkul satımına ilişkin sözleşmelerin tapu memuru önünde yapılmadığı sürece geçersiz olduğunu, TMK m. 706 da ise taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlı olduğunu, geçerli olmayan sözleşmeye dayalı olarak alınan para sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iadesinin gerektiğini, ayrıca geçersiz sözleşmelerde sözleşmeye eklenen cezai şart anlamındaki hükümlerin de geçersiz olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmede alıcının veya satıcının vazgeçtiği takdirde 50.000,00 TL cezai ödemeyi kabul eder hükmünün geçersiz olduğunu, davalı borçlu geçersiz sözleşme ile almış olduğu bedeli ödemediği için müvekkilinin icra takibi yapmakta haklı olup itirazın iptali için iş bu davanın açıldığını, davacının alacaklı sıfatını taşıdığını, buna ilaveten ihtiyati haciz istenen alacak para alacağı olup muaccel hale gelmesine rağmen ödenmediğini, alacağın rehinle de temin edilmemiş (güvence altına alınmamış) olması dolayısıyla borçlunun mal kaçırma ihtimali durumunda müvekkil alacağını tahsil edemeyeceği göz önünde bulundurulup ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek 550.000,00 TL için borçlunun, borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerin muhafazası için ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, borçlunun Kuşadası İcra Dairesini 2022/7837 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 06/02/2023 Tarih ve 2023/103 Esas sayılı ara kararında özetle;”…davacının dava dışı … ile yaptığı gayrimenkul satışına ilişkin harici satış sözleşmesi olduğu, …’nın davalı şirketin temsilcisi olup olmadığının belli olmadığı, davalıya banka kanalı ile mesken alış bedeli açıklamalı 550.000,TL gönderildiği, ancak bu taşınmazın davacıya tescil edilip edilmediğinin belli olmadığı, taşınmaz davacı adına tescil edilmiş ise ödediği bedeli geri isteyemeyeceği, tensip aşamasında dava dosyasındaki mevcut delil durumu nazara alındığında alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilemediği…” ifadelerini içeren gerekçelerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 10/02/2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz şartlarının gerçekleştiğini, ödeme emri gönderilen ve temerrüte düşmüş olan borçlu davalının para borcunun vadesi gelmiş bulunmakta olduğunu, aynı zamanda bu borç rehinle de temin edilmediğini, İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağa ilişkin ve ihtiyati haczin yapılmasını haklı gösterecek delillerin bulunmasının gerekli olduğunu, Müvekkilin davalı şirkete ”… ada … parsel … Mah. … Sk No:… … mesken alış bedeli ” şeklindeki açıklamayla gönderdiği 550.000,00 TL makbuzun sunulduğunu, bahse konu taşınmaz müvekkilime teslim edilmediğini ve ödenen tutar geri iade edilmediğini, bu makbuzun delili yaklaşık ispat ölçüsünün çok üzerinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen 21.04.2022 tarihli Satış sözleşmesi ile davalı şirkete ait bağımsız bölümün 2.925.000-TL bedel karşılığı davacıya satışı için peşin olarak verildiği iddia olunan 550.000-TL bedelin kapora bedelinin tahsili amaıyla başlatılan takibe itirazın iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesi bu sıfatla yargılamaya başlamış ve ihtiyati haciz kararını da bu sıfatla red etmiştir.
Dava, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesine açılmıştır.
Bilindiği gibi, İİK.’nun 258/1 maddesi gereğince ihtiyati hacze aynı yasanın 50 inci maddesine göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Maddede gösterilmemekle birlikte ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin de asıl uyuşmazlığın çözümünde görevli olması gerekir.
Bununla birlikte, İİK.’nun 264/1-3 maddesi gereğince ihtiyati haciz, dava açılmadan veya icra takibine başlanılmadan talep edilebileceği gibi, alacak dava açıldığı sırada veya dava devam ettiği esnada da talep edilebilir. Dava açılmadan veya takip başlatılmadan önce istenilen ihtiyati haciz talebi yetkili (görevli) mahkemeden talep edilmelidir. Aksi halde borçlu İİK.’nun 265/1 maddesi gereğince mahkemenin yetkisine (görevine) itiraz edebilir. Dava dilekçesiyle birlikte, başka bir anlatımla dava açıldıktan sonra ihtiyati haciz talep edilecekse, bu talep dava dilekçesinin verildiği ve yargılamanın devam ettiği mahkemeye yapılmalıdır. Alacak davası devam ederken başka bir mahkemeden ihtiyati haciz talep edilmesi mümkün değildir. Alacak davasının görüldüğü mahkeme kendi görevini incelemeden sırf ihtiyati haciz talebinde görevli olmadığına dair karar veremez. Dava sırasında görevsiz mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararı, mahkemenin esas dava bakımından görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermesi ile kendiliğinden hükümsüz hale gelmez. Görevsiz veya yetkisiz mahkeme tarafından verilmiş ihtiyati haciz kararı, dava dosyası kendisine gelen görevli/yetkili mahkemeyi de bağlar. Yalnız bu mahkemenin ihtiyati haciz kararını talep üzerine ve toplanan delillere göre, teminat ve ihtiyati haczin dayandığı sebepler noktasında yeniden değerlendirme imkanı da mevcuttur.
Özet olarak, İİK.’nun 265/1 maddesi gereğince ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin yetki ve görevine yönelik itirazın dava açılmadan önce verilen ihtiyati haciz kararlarına münhasır olduğu, somut olayda olduğu gibi dava dilekçesi ile birlikte veya yargılama sırasında istenilip de verilen ihtiyati haciz kararlarına karşı mahkemenin görev ve yetkisi yönünden itiraz edilebilme olanağının bulunmadığı, asıl dava sırasında ihtiyati haciz kararı veren ilk derece mahkemesinin yargılamanın her aşamasında HMK.’nun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince asıl uyuşmazlığın çözümünde görevli olup olmadığını resen gözetmesi gerektiği dikkate alındığında, öncelikle dava konusu taşınmazn satışına dair sözleşmenin okunaklı bir sureti ile tapu kaydının tüm tedavülleriyle birlikte temini ile davacının tacir olup olmadığı yönde ilgili kurumlardan araştırmanın yapılmasının ardından hasıl olacak sonuca göre ihtiyati haciz talebi hakkında derhal karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmakla davacının istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2023 Tarih ve 2023/103 Esas sayılı ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ İLE,
2-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/02/2023 Tarih ve 2023/103 Esas sayılı ara kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca, karar verilmek üzere, dosyanın, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-İstinaf talebinde bulunan davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-c maddesi gereğince, kesin olmak üzere 25/05/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.