Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/817 E. 2023/747 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/817
KARAR NO : 2023/747
KARAR TARİHİ : 13/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1121
DAVA TARİHİ :28/12/2022
ARA KARAR TARİHİ :02/01/2023

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)

DAİRE KARAR TARİHİ :13/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :13/04/2023

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1121 Esas sayılı dosyasından verilen 02/01/2023 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı vekili dilekçesi ile; davacı … Mah. No:… Konak / İZMİR (davalı kurumun kayıtlarında adresin aynı olup numarataj … olarak geçiyor) adresindeki soğuk hava deposunun kiracısı olduğunu, kasaplık için gerekli olan et, sakatat ve ilgili ekipmanları depoladığını, davacının uzun süredir anılan adreste ticari işletmesi için davalıdan 100206812645 Sözleşme Hesap No ve … Tesisat No üzerinden elektrik aldığını, şimdiye kadar herhangi bir ödenmeyen ya da geciken fatura bulunmadığını, davalı çalışanlarınca 17.11.2022 tarihinde davacıya ait işyerine gelinerek davacının bilgisi ve muvafakati dışında elektrik sayacının söküldüğünü ve incelemeye alındığını, 23.12.2022 tarihinde davacının telefonla aranılarak 26.12.2022 tarihinde Konakta bulunan şubeye gelmesinin söylendiğini, belirtilen tarihte gittiğinde davacının 17.11.2022 tarihli, K 292156″kaçak/usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı” ve 30.12.2022 son ödeme tarihli ve 219.737,75TL tutarlı elektrik faturasının teslim edildiğini, ancak davacının bilgisi ve rızasıyla hiçbir zaman sayaca müdahale edilmediğini, sayaçla oynanmadığını, son aylarda 57.000,00-TL civarında fatura ödediğini, davacının kaçak elektrik kullanımının mümkün olmadığını, geçmiş dönemlere göre fahiş bir elektrik kullanımının da bulunmadığını, kaçak kullanım hesaplamasına dair davacıya hiçbir belge ibraz edilmediğini, hesaplamanın hangi suretle yapıldığının bildirilmediğini, davalının hukuka ve hakkaniyete aykırı bir şekilde hesaplama yaparak davacıya 219.737,75TL’lık fatura tahakkuk ettirdiğini, davalı şirket çalışanları tarafından 30.12.2022 tarihi itibariyle mevcut 219.737,75-TL tutarlı faturanın ödenmemesi halinde elektriğin kesileceğinin ihtar edildiğini, elektriğin kesilmesi halinde davacının depo içerisinde bulunan yaklaşık 6.500.000,00-TL bedelli ürünün çözülüp bozularak telef olacağını ve anılan zararın oluşması halinde davacının iflas etmesinin kaçınılmaz olacağını, bu nedenle henüz vade tarihi gelmemiş olan borç için icra takibi de açılmamış olması da göz önünde bulundurularak uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, açıkladığı nedenlerle davanın kabulüne, öncelikle teminatsız ya da uygun görülecek bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilerek, davalı tarafından davacıya ait 100206812645 sözleşme hesap no ve … Tesisat Nolu iş yerindeki elektrik enerjisini kesilmemesine ve kesilerek davacıya zarar verilmesinin engellenmesine, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyetli davalı taraf aleyhine dava tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilerek davacıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince, “…davacının daha öncesinde ödenmemiş borcunun bulunmaması, tahakkuk edilen elektrik miktarını kullanmış olmasının mümkün olmaması, davalı tarafından işlemin keyfi, fahiş ve hukuka aykırı olması nedeniyle menfi tespit davası açtıklarını, müvekkilinin kasaplık yapması ve mesleği için gerekli et, sakatat ve ilgili ekipmanların soğuk hava deposunda bulunması gerektiğinden dava süresince elektriğin kesilmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İhtiyatı tedbir kararı ancak dava konusu olan şey üzerinde verilebilir. İhtiyati tedbirle asıl davada beklenen amacın elde edilmesi de mümkün değildir ve bu itibarla asıl uyuşmazlığı çözer mahiyette tedbir kararı verilemez. Ayrıca elektriğin kesilmesi veya bağlanması bu davanın konusu da değildir (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2022/1631 E. 2022/979 K, 2020/2481 E 2020/2077 K sayılı, 2022/1268 E 2022/447 K sayılı kararlarında da aynı husustaki ihtiyati tedbir isteminin reddi gerektiği ve esası çözümleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.)…” ifadelerini içeren gerekçelerle davacı vekilinin ihtiyati tedbir tabinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davacı vekili yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, anılan sayaç’ın davacının bilgisi ve rızası dışında sökülerek incelendiğini, davacının kaçak elektrik kullanımının söz konusu bile olmadığını, davalı şirket çalışanları tarafından 30/12/2022 tarihinde 219.737,75 TL tutarlı faturanın ödenmemesi halinde elektriğin kesileceği ihtar edildiğini, haksız ve fahiş faturanın ödenmemesine halinde elektriğin kesileceğinin ihtar edildiğini, elektriğin kesilmesi halinde davacının depo içerisinde bulunan yaklaşık 6.500.000,00 TL bedelli ürünün çözülüp bozularak telef olacağını, anılan zararın oluşması halinde davacının iflas edeceğini, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir taleplerini reddettiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp 100206812645 sözleşme hesap no ve … tesisat nolu iş yerindeki elektrik enerjisinin kesilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dava kaçak elektrikten kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile dava konusu soğuk hava deposunun kiracısı olduğunu, davalıdan 100206812645 sözleşme hesap no’su ile davalı şirketten elektrik alımı yaptığını, davalı tarafça 17/11/2022 de iş yerine gelinerek elektrik sayacının söküldüğünü, incelemeye alındığını, 17/11/2022 tarihli 292156″ kaçak usulsüz elektrik kullanım tespit tutanağı” tutulduğunu, 30/12/2022 son ödeme tarihli elektrik faturası teslim edildiğini, davacının sayaca müdahale etmediğini, sayaçla oynamadığını, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, davacı adına 219.737,75 TL’lik fatura taahhuk ettirildiğini, davalı şirket tarafından faturanın ödenmemesi halinde elektriğin kesileceğinin ihtarının edildiğini, soğuk hava deposunda 6.500.000,00 TL’lik ürünün bozulması tehlikesinin mevcut olduğunu belirterek davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, elektriğin kesilmesinin engellenmesi için henüz icra takibinin açılmadığının da göz önünde bulundurularak ihtiyati tedbir kararı verilmesine dair kararın karar verilmesini talep etmiştir.
İDM tarafından asıl davada beklenen amacın ihtiyati tedbirle elde edilmesinin mümkün olmadığı, asıl uyuşmazlığı çözün mahiyette tedbir kararı verilemeyeceği elektriğin kesilmesi veya bağlanmasının bu davanın konusu olmadığı, gerekçeleri ile ihtiyati tedbir isteminin reddine dair 02/01/2023 tarihli ara karar verilmiş davacı vekili 02/01/2023 tarihli ara kararına karşı kararın haksız olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacının ticarethanesi hakkında ve davacı adına 17/11/2022 tarihli kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı düzenlenmiş olup, davacı taraf yaklaşık haklılığını bu aşamada ortaya koymamıştır. Davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK 389. Madde kapsamına aykırıdır. Elektriğin kesilmesi bu davanın konusunu da oluşturmamaktadır. Bu nedenle İDM’nin davacı vekilinin ihtiyati tedbir istemini reddetmesinin HMK’nın 389. Maddesine uygun nitelikte olduğu kanaatine ulaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. (dairemizin 2022/1631 Esas 2022/979 Karar sayımı kararı 2020/2481 Esas 2020/2077 Karar sayılı kararları da aynı doğrultudadır.)

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1121 Esas sayılı dosyasından verilen 02/01/2023 tarihli ara kararının, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davacı taraftan alınması gereken maktu harç olup, peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 391/3 ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca, kesin olarak 13/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.