Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/79 E. 2023/254 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/79
KARAR NO : 2023/254

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2020/525 Esas-2022/345 Karar
DAVA TARİHİ : 29/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAİRE KARAR TARİHİ : 15/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/02/2023

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/525 Esas 2022/345 Karar sayılı dosyasından verilen 12/04/2022 tarihli kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı vekili, davalının sevk ve idaresindeki araç ile yaya …’a çarpması sonucunda ölümlü kaza gerçekleştiğini, kaza sonrasında davalının kusurlu bulunduğunu, müteveffa …’ın yakınlarının araç maliki …, araç sürücüsü davalı … ve müvekkili şirket aleyhine maddi manevi tazminat davası açtığını, dava sonucunda 16.09.2014 tarihinde; 16.756,75 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiğini, müteveffa yakınlarınca bu karara istinaden başlatılan İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2018/1499 sayılı icra dosyasına 75.762,93 TL müvekkil şirket tarafından 01.02.2018 tarihinde ödendiğini, ödenen tutara istinaden kusurlu sürücü davalı aleyhine İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9787 sayılı dosyası ile 75.762,93 TL (asıl alacak) tutarında icra takibi başlatıldığını, borçlu davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı, davanın reddini istemiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI ÖNCESİ İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
Mahkemece davalının … firmasının çalışanı olduğu, davanın mutlak ve nispi ticari davalardan sayılamayacağı, mahkemenin görev alanına girmediği, İzmir İş Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI:
Davacının istinafı üzerine Dairemizin 2020/696 Esas 2020/985 Karar sayılı ilamı ile ” Dosya kapsamından davalının sevk ve idaresinde iken kazaya karışan aracın servis aracı niteliğinde olduğu ve malikinin de dava dışı … olduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf dava dilekçesinde ve rücu talebine konu olan dava dosyasında davalı ile aralarında iş ilişkisi olmadığını iddia etmektedir. Bu durumda davacı ile davalı arasında gerçekten iş ilişkisi olup olmadığı, davacının akidinin davalımı yoksa dava dışı …’mi olduğu anlaşılamamaktadır. Davacı ile dava dışı … arasında sözleşmesel ilişkinin bulunması ve davalının da … elemanı olarak çalışıyor olması halinde davacı ile davalı arasında akdi ilişkinin varlığından söz edilmesi olanaklı değildir.İlk derece mahkemesince değinilen bu hususlarda taraflardan delilleri ve karşı delilleri alınmak suretiyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyeti belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle davacının istinaf itirazının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın iadesine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI SONRASI İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
Mahkemece, dava konusu edilen alacak dava tarihinden sonra ödenmekle konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, alacak miktarı bilirkişi raporu ile hesaplanıp belirlendiğinden likit ve hesaplanabilir olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davacı taraf istinaf talebinde bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
-icra dosyasında 75.762,85 TL’lik ödemeye ilişkin bir tahsilat makbuzu ile ödemenin tarafına gönderildiğine ilişkin bir reddiyat makbuzu bulunmadığını,
-icra dosyasında 07.03.2022 tarihli kapak hesabında görüldüğü üzere, 17.07.2020 tarihli haricen tahsil bildirim dilekçesinde belirtildiği gibi 47.944,65 TL tutarında dava açıldıktan sonra yapılan ödeme dışında herhangi bir ödeme bulunmadığını, bu haliyle, güncel dosya borcunun istinaf başvurusu yapılan 02.08.2022 tarihi itibariyle 120.177,36 TL olduğunu,
-mahkemece icra dosyasından dosya hesabı istenmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının işleten olarak üçüncü kişilere ödediği tazminatın kazaya sebebiyet veren aracın kusurlu sürücüsü olan davalıdan rücuen tahsili için davalı sürücü hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince dava konusu edilen alacağın dava tarihinden sonra ödendiği ve konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosya kapsamından davalının sevk ve idaresinde iken kazaya karışan aracın servis aracı niteliğinde olduğu ve malikinin de dava dışı … olduğu, davacı şirketin yolcu taşıma işi yaptığı, davalı sürücünün davacı şirketin çalışanı olmadığı, davacı şirket ile dava dışı araç maliki arasında taşıma işi sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. Rücu ödemesine konu olan trafik kazası aracın davalı sürücünün sevk ve idaresinde iken gerçekleşmiştir. Davalı sürücü duruşmada dava dışı araç maliki …’in yanında çalışırken kazanın meydana geldiğini beyan etmiş olup SGK kaydında da kaza tarihinden 1 ay önce 01.04.2017 tarihinde işe girişi bulunmaktadır. Davacı şirket işleten olarak üçüncü kişilere ödediği tazminatın kazaya sebebiyet veren aracın kusurlu sürücüsü olan davalıdan rücuen tahsilini istemekte olup dava ticari dava niteliğinde değildir. Dava kusurlu sürücüye karşı haksız fiil hükümlerine göre açılan rücu davası olup ticari dava niteliğinde olmadığından davaya bakmaya asliye ticaret mahkemeleri değil genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Dairemizce görev hususunun resen gözetilmesi gerekmektedir.
Kabule göre de; ödemeye konu İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2018/9787 sayılı icra takip dosyası getirtilmeden dava tarihinden sonra yapıldığı iddia edilen ödemeler netleştirilmeden gerekirse bu konuda ek rapor alınmadan ödeme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Bu durumda, haksız fiil hükümlerine göre rücu davasında uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olması nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmakla görevli olmadığından, görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği halde, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının resen kaldırılmasına, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/525 Esas 2022/345 Karar sayılı dosyasından verilen 12/04/2022 tarihli kararının sayılı kararının görev nedeniyle RESEN KALDIRILMASINA,
3-Davanın HMK 114/c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın HMK 353(1)-a maddesi gereğince görevli İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere GÖNDERİLMESİNE,
4-HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine,
5-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
6-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
7-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-3 maddesi gereğince kesin olmak 15/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.