Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/2056 E. 2023/1778 K. 15.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/2056
KARAR NO : 2023/1778

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/526
DAVA TARİHİ : 19/06/2023
KARAR TARİHİ : 23/06/2023
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAİRE KARAR TARİHİ : 15/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/10/2023

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2023 Tarih ve 2023/526E sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu hakkında İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2023/1395 Esas takip sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emri borçluya tebliğ edildiğini, borçlu yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz ettiğini, vaki itiraz sebebiyle icra müdürlüğünce icra takibi durdurulduğunu ve itiraz dilekçesi müvekkiline tebliğ edilmediğini, davalı borçlunun, müvekkili şirket yetki alanına dahil olan sayaç okuma görevini ifa ederken elektrik enerjisini Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. maddesine aykırı kullanım yaptığı tespit edildiğini, bu kullanım müvekkili şirket ekipleri tarafından tespit edildiğini ve tutanak altına alındığını, davalı borçluya Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. maddesine aykırı elektrik kullanımına ilişkin kaçak elektrik kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini ancak herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı borçlu hakkında İzmir 18. İcra Müdürlüğü 2023 /1395 Esas takip sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatılma zorunluluğu doğduğunu, davalı tarafa fatura tebliği akabinde fatura hakkında bilgi verildiğini ve ödenmemesi nedeni ile sonraki süreçte de bilgilendirmeler yapıldığını ve sonuç alınamadığını, davalı tarafından itirazın kötü niyetle ve zaman kazanmak için yapıldığını, bu süreçte davalı tarafın alacaklılarından mal kaçırmaya giriştiği anlaşıldığını, müvekkili şirketin alacağı rehinle temin edilmiş olmayıp, ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile davalı tarafın 11.330.668,74-TL tutarındaki malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 23/06/2023 Tarih ve 2023/526 Esas sayılı ara kararında özetle;”… dava dilekçesi ve ekinde kaçak elektrik tespit tutanağı ile bir kısım sayaç kayıtları sunulmuş ise de, kaçak elektrik tüketiminden kaynaklanan fatura bedelinin hesaplanmasında Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde öngörülen usul ve esasların uygulanması gerektiği, davacı tarafın ispat vasıtası olarak dayandığı kaçak elektrik tespit tutanağının davacı şirket çalışanlarınca tek taraflı düzenlenen bir tutanak niteliğinde olması nedeniyle kaçak elektrik tüketiminin mevcudunu dahi tek başına ispata yeterli olmadığı, kaçak elektrik tespitine ilişkin olarak sayaç kalibrasyon ölçüm raporu, aboneliğin tespit öncesi ve sonrası tüketim kayıtlarının incelenmesi, aboneliğin bulunduğu işletmedeki kurulu gücün tespiti sonrasında kaçak elektrik tüketim bedelinin belirlenebileceği, bu haliyle davacının icra takibine konu ettiği alacağın varlığı ve miktarı hususunda yaklaşık ispat ölçüsünde bir delilin henüz dosyada yer almadığı…” ifadelerini içeren gerekçelerle ihtiyati haciz talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davacı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 27/06/2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; şirketin alacağının rehinle temin edilmiş olmadığını, davalı borçlunun, müvekkil şirket yetki alanına dahil olan sayaç okuma görevini ifa ederken elektrik enerjisini Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 42. maddesine aykırı kullanım yaptığı tespit edildiğini, bu kullanımın şirket ekipleri tarafından tespit edilip tutanak altına alındığını, kaçak elektrik tespit tutanağı ile davalının kaçak elektrik kullandığı sabitleştirildiğini, resmi belgelerden sayılan işbu tutanağın aksi yine yazılı delillerle ispatlanabileceğini ki bu noktada işbu ispat yükünün davalı tarafa geçtiğini, icra takibine konu borç abonelikten kaynaklı değil haksız fiilden kaynaklı bir para borcu olduğunu. taraflar arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığını, gerekçeli olarak açıklandığı üzere ihtiyati haciz talep edilen alacak açısından yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş bulunmakla ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak, talebin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
GEREKÇE
Dava; itirazın iptali davasıdır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.

Somut olayda; davacı … A.Ş. vekili davalı aleyhine kaçak elektrik tespit tutanağından kaynaklanan takip yaparak yapılan itiraz sonucu itirazın iptali istemiyle mevcut davayı açmıştır. Dava dilekçesinde ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi 23/06/2023 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz isteminin reddine dair ara kararı vermiştir. Bu ara kararına karşı davacı şirket vekili verilen kararın haksız olduğu gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dava konusu ihtilaf yargılamayı gerektirmekte olup davanın sonucunu baştan sağlayacak şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesi hukuka aykırı olması ve İcra İflas Kanunu 257. maddesindeki yasal koşulların mevcut olay için gerçekleşmediği dikkate alındığında davacı şirket vekilinin istinaf isteminin HMK 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2023 Tarih ve 2023/526 E. Sayılı ara kararı usul ve yasaya uygun olmakla davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK 353(1)-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından toplam 449,7‬0 TL istinaf karar harcından fazla yatan 179,85‬ TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 258/3 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 15/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.