Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1758 E. 2023/1499 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1758
KARAR NO : 2023/1499
KARAR TARİHİ : 19/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/501
TALEP TARİHİ : 22/06/2023
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)

DAİRE KARAR TARİHİ :19/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :19/09/2023

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/501 Esas sayılı dosyasından verilen 22/06/2023 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dilekçesinde özetle; 0011089373 Tesisat numaralı abone olan müvekkilinin adresine 09/03/2023 tarihinde davalı şirket çalışanının gelerek açıklama yapılmadan sayaçlarını söktüğünü, yerine yeni sayaç taktıklarını, yeni sayacı takan görevlinin fotoğrafını çekerek kullanabilirsiniz dediğini, aynı gün davacı “değerli tüketicimiz; 0011089373 tesisat numaralı aboneliğinize ait arızalanan sayacınız 09/03/2023 tarihinde sökülerek yerine ücretsiz olarak yeni sayaç takıldığını, sayacınızın arızalı olduğu dönemdeki…..” diye mesaj gönderildiğini, her ay düzenli olarak gelen faturaların ödendiğini ve şikayet olmamasına rağmen sayacın sökülerek arızalı olduğunun bildirildiğini, nasıl belirlendiği belli olmayacak şekilde kaçak kullanım nedeniyle fatura düzenlendiğini, sayacın arızalı olduğunun belirtildiği halde daha sonra hiçbir şekilde haber verilmeden herhangi bir tebligat yapılmadan Ramazan Bayramı’ndan 2-3 gün önce 17/04/2023 tarihli 178.590,06-TL kaça kullanım nedeniyle faturanın davacıya bildirildiğini, bayram zamanı davacıya en çok iş yapma zamanı olduğunu, siparişleri yetiştirmeye çalışacağına işlemin iptali için zaman harcadığını, davalı tarafından İzmir 1. İcra 2023/7063 Esas sayılı dosya ile 178.590,06-TL fatura için icra işlemi başlatıldığını, yeni sayaç takıldığını bilgi verilmeden kaçak kullanıma dair faturalar düzenlendiğini, önceki faturalar ile arızalı diye söküp yerine yeni takılan sayaca ait faturaların miktar yönünden eşit olduğunu, açıkladığı nedenlerle; kaçak elektriğin kullanımına ilişkin işlemlerin durdurulmasına tedbiren karar verilmesini, kaçak kullanımın yapılmadığının tespiti ile davalı şirketçe yapılan tüm işlemler ile kesilen faturalar ve icra işlemlerinin iptalini, davacının sorumlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi “… davacının, davalı elektrik dağıtım kurumu tarafından düzenlenen kaçak elektrik tüketimi tespiti ve buna istinaden elektrik enerjisinin kesilmesi işleminin haksız olduğu ve yasal olmadığı gerekçesiyle ” elektrik enerjisinin açılması ” ve ” faturaların ödemesinin durdurulması” şeklindeki ihtiyati tedbir isteğinde bulunduğu, dava dosyası ve içerisindeki belgelerden haklılığının bu aşamada yaklaşık olarak ispat edemediği…” ifadelerini içeren gerekçelerle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davacı vekili yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin daha fazla telafisi imkansız zarar görmemesi ticarethanesinin çalışabilmesi için yasal prosedüre aykırı şekilde kurulan ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir taleblerinin yerel mahkeme tarafından verilen red kararına karşı yaptıkları istinaf taleplerinin kabulüne karar verilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dava; kaçak elektrik faturasından kaynaklanan menfi tespit davasıdır. İstinafa konu istem ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin 22/06/2023 tarihli ara kararının istinafen incelenmesi talebidir.

İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.

Somut olayda davacı şirket vekili tarafından davalı aleyhine kaçak elektrik faturasından kaynaklanan menfi tespit davası açarak tedbiren kesilmiş olan elektriğin açılması için ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş ilk derece mahkemesi 22/06/2023 tarihli ara kararı ile dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile tedbir isteminin reddine dair ara kararı vermiş davalı şirket vekili kararın haksız olduğu telafisi imkansız zararlarının olacağı gerekçesi ile ihtiyati tedbir kararının reddine dair ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davanın kaçak elektrik faturasına dayalı olarak açıldığı dava konusu ihtilafın yargılamayı gerektirdiği, davanın sonucunu baştan çözümler şekilde tedbir kararı verilmesinin HMK 389. Maddesine aykırı nitelikte olduğu dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353. Maddesi gereğince esastan reddine dair hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/501 Esas sayılı dosyasından verilen 22/06/2023 tarihli ara kararının, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davalı taraftan alınması gereken 269,80 TL istinaf karar harcından 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 89,90 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı taraftan alınması gereken 738,00 TL istinaf başvuru harcından 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 558,10 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 391/3 ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca, kesin olarak 19/09/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.