Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1305 E. 2023/1323 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1305
KARAR NO : 2023/1323

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 05/05/2023
ARA KARAR TARİHİ : 19/06/2023
NUMARASI : 2023/353 ESAS
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAİRE KARAR TARİHİ : 17/07/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/07/2023

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/05/2023 Tarih, 2023/353 Esas sayılı ara kararın, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı vekili, … İlçesi, … İlinde bulunan müvekkiline ait … isimli otelin tadilatta olduğu ve aktif bir faaliyeti bulunmadığı dönemde davalı şirket ekiplerince 29/11/2022 tarihli K34779 seri numaralı tutanak ile kaçak elektrik kullanımının tespit edildiği yazılmış ve 14.12.2022 tarihli GR12022000103648 numaralı fatura ile müvekkil şirket aleyhine 711.510,33 TL Kaçak Eletrik kullanım tutarı ve cezası tanzim edildiğini, tanzim edilen cezanın usul ve yasa aykırı olduğunu, ekipler tarafından A007151 seri numaralı tutanak ile periyodik ölçü kontrol tespit tutanağı hazırlandığını ve tutanakta belirtilen adreste yapılan kontrolde söz konusu tesisatın sayaç panosunun yerinin uygun olmadığının tespit edildiğinin ve sayaç panosunun 15 iş günü içerisinde dışarıya uygun yere alınması gerektiğinin belirtildiğini, fakat davalı şirket ekibi tarafından aynı gün ve saatte K34779 seri numaralı başka bir tutanak müvekkili şirketin haberi olmaksızın tanzim edildiğini ve tutanakta adreste yapılan kontrolde söz konusu tesisatın ölçü devresine müdahale ederek sayacın tüketim kaydetmesini engelleyerek kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı tarafımızca tespit edilmiştir şeklinde yazıldığını, bu tutanağın müvekkili şirkete bildirilmediğini ve imza bölümüne de imzadan imtina yazıldığını, K34779 seri numaralı tutanak müvekkili şirkete ibraz edilmediğini ve GR12022000103648 numaralı fatura ile tanzim edilen 711.510,33 TL Kaçak Eletrik kullanımına ilişkin ceza tanzim edilerek İzmir 21. İcra Dairesinin 2023/719 Esas sayılı dosyası ile davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, iş bu takip kesinleşip müvekkili şirkete ait banka hesaplarına bloke konulana kadar bahse konu Kaçak Elektrik kullanımına ilişkin bir tutanak tutulduğu ve bu bahisle işlem tahsis edildiğinden Müvekkili şirketin haberdar edilmediğini, ilamsız icra takibine ilişkin tebligatın müvekkili şirket ile herhangi bir hukuki ve iş bağı bulunmayan şahsa usulsüz olarak yapıldığını, tanzim edilen ceza hesaplamasının hatalı olduğunu, faturada okuma tarihinin hatalı olduğunu, davalı şirket heyetine düzenlenen kaçak elektrik tespitine ilişkin tutanağa ve cezaya ilişkin yapılan itirazın sonucunun beklenmediğini, müvekkili tarafından kaçak elektrik kullanımı olmadığını belirterek İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2023/719 Esas sayılı dosyasında yürütülen icra takibinin durdurulmasına ve davacı şirkete ait banka hesaplarına konulan hacizlerin tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davacı tarafından davaya konu edilen hususların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen Kaçak Elektrik Tespit Tutanağının resmi belge niteliğinde olduğunu, tutanağın 30.05.2018 tarih 30436 sayılı Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun yönetmelik ve mevzuata uygun olarak şekilde hazırlanmış olduğunu ve davacının kaçak elektrik kullanımı yaptığının ispatlandığını, resmi belge niteliğindeki tutanağın aksinin yazılı delillerle ispat edilebileceğini, davacı tarafından hiç bir somut ve yazılı delil sunulmadığını, usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın tebliği öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde İcra Mahkemesinde şikayet yoluna başvurması gerektiğini, davacı tarafından tebligatın usulsüz olduğunu gösteren bir delilinin dosyaya sunulmadığını, müvekkili şirketin yönetmelikler ve EPDK kararları uyarınca kendisine belirlenen kurallar çerçevesinde iş ve işlemlerini yaptığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince; 19/06/2023 tarihli iki ayrı ara kararlarında fatura ile tahakkuk ettirilen kaçak elektrik kullanım bedelinden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin İzmir 21. İcra Dairesinin 2023/719 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine nedeniyle davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti talebiyle menfi tespit davası açtığı, aynı zamanda dava dilekçesinde İzmir 21. İcra Dairesinin 2023/719 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, iş bu menfi tespit davasının icra takibinden sonra açıldığı, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72/3. maddesi dikkate alındığında icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ayrıca icra takiplerinde takibin kesinleşmesi akabinde kesin haciz işlemleri aşamasına geçildiği, bu çerçevede kesinleşen icra takibi neticesinde kesin haciz işlemleri çerçevesinde davalı şirkete ait banka hesapları üzerine haciz işlemi uygulanmasının usul kurallarının gereği olduğu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası çerçevesinde davacı tarafça talep edilebilecek tedbir taleplerinin 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 72/3. maddesinde düzenlendiği, talep dilekçesine konu edilen tedbir taleplerinin yasa maddesinde yer alan düzenlemeler arasında sayılmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin İzmir 21. İcra Dairesinin 2023/719 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin davacı şirket açısından durdurulmasına ve davalı şirkete ait banka hesapları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına yönelik ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde;
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerine devam etmesi için dava konusu icra takibine istinaden banka hesapları üzerinde bulunan tedbirin kaldırılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kaldırılmasını, istinaf itirazları doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklı icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup istinafa konu edilen ara kararlar 19.06.2023 tarihlidir.
İİK’nun ihtiyati hacizi düzenleyen 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği hükme bağlanmış olup anılan hüküm rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş (muaccel hale gelmiş) para alacağına ilişkindir. Aynı yasanın 257/2. maddesinde ise henüz vadesi gelmemiş (muaccel hale gelmemiş) alacak talepleri hakkında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi koşulları belirlenmiş ve bu durumlarda ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin bulunmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar yada bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunması hallerinin gerçekleşmesi aranmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda davacı vekili; davalı tarafından tanzim edilen kaçak elektrik tespit tutanağı nedeniyle müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleşmesi sonucu şirket hesaplarına konan hacizlerin kaldırılmasına yönelik ihtiyati tedbir talep etmiş, ilk derece mahkemesi istemin reddine karar verilmiş, karar hakkında davacı vekili istinafa başvurmuştur.
Dosya kapsamına göre kaçak elektrik kullanımına ilişkin bu davada alacağın varlığı ve boyutu yargılamayı gerektirdiği gibi; İ.İ.K. 257. maddenin aradığı yasal koşullar dava konusu olayda mevcut olmamakla; ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun nitelikte olmakla davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/06/2023 tarihli ve 2023/353 Esas sayılı ara kararları usul ve yasal düzenlemelere uygun olduğundan davacının karara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından karşılanan 179,90 TL istinaf karar harcının mahsubu ile kalan 89,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 258/3 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 17/07/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.