Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1120 E. 2023/969 K. 22.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1120
KARAR NO : 2023/969
KARAR TARİHİ : 22/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/278
DAVA TARİHİ :10/04/2023
ARA KARAR TARİHİ :13/04/2023
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAİRE KARAR TARİHİ :22/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :22/05/2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/278 Esas sayılı dosyasından verilen 13/04/2023 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili dilekçesi ile; işbu davaya konu faturanın müvekkili şirketin kaçak elektrik kullanmamasına ve davalı şirket tarafından her türlü araştırmanın yapılmasını talep ettiğine rağmen elektriğin kesilmesi tehdidi ile karşı karşıya olduğunu, müvekkili şirketin bahsi geçen ticari işletmesi turistik bir işletme olduğunu yaz sezonu açılmakta olduğunu müvekkilinin borçlu olmadığını bu denli yüksek bir meblağın ödenmemesi halinde elektrik kesintisi riski ile karşı karşıya olmasının ölçüsüz, hakkaniyete ve hukuki güvenirliğe tamamen aykırı olduğunu, müvekkilinin ticari işletmesinin telafisi imkansız zararlara uğramaması adına müvekkilinin bahsi geçen kaçak kullanımı söz konusu olmadığını daha fazla mağdur edilmemesi bakımından elektrik kesintisinin önüne geçilebilmesi için teminatsız veya mahkememiz aksi kanaatte ise uygun bir teminata hükmedilerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince, “…İhtiyati Tedbir HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacak, imkansız hale gelecek ya da ciddi zararlar oluşacağından endişe edilmesi halinde dava konusu üzerine ihtiyati tedbir konulabilir. Çekişmesiz yargı işlerinde de aynı hüküm uygulanır. Ancak ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi için haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekmektedir. Talep dilekçesi ekleri incelendiğinde davacının yaklaşık ispat vasıtası olabilecek hiçbir delil ibraz etmediği anlaşılmıştır. Bu itibarla davacının ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü mümkün olmamıştır. İzmir ve Ankara BAM Hukuk Dairelerinin yerleşik içtihatları da bu yöndedir.
Yine uyuşmazlığın esasını çözecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemez. Davacının elektriğin kesilmemesi yönündeki talebi davanın esasını çözecek mahiyette olup…” ifadelerini içeren gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davacı vekili yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti için dava açıldığını ve davalı şirketin davacıya ait otelin elektriğini kesmemesi için ihtiyati tedbir talebinde bulunduklarını, ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir taleplerinin reddedildiğini, kararın haksız olduğunu belirterek ,ara kararının kaldırılarak ivedilikle teminatsız olarak tedbir konulmasını talep etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dava kaçak elektrik tespit tutanağından kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
Somut olayda davacı vekili tarafından davalı şirket aleyhine menfi tespit davası açılmıştır. İDM tarafından verilen 13/04/2023 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin elektriğin kesilmemesi yönündeki ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş ve bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı kurum tarafından davalı aleyhine kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmiş olup, davanın esasını çözümleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK’nın 389. Maddesine aykırı nitelikte olmakla davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine dairemiz tarafından ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/278 Esas sayılı dosyasından verilen 13/04/2023 tarihli ara kararının, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davacı taraftan alınması gereken maktu harç olup, peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 391/3 ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca, kesin olarak 22/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.