Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/1092 E. 2023/986 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1093
KARAR NO : 2023/945
KARAR TARİHİ : 15/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/742
DAVA TARİHİ :05/09/2022
KARAR TARİHİ :08/12/2022
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAİRE KARAR TARİHİ :15/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ :15/05/2023

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/742 Esas sayılı dosyasından verilen 08/12/2022 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
İhtiyati hacze itiraz eden … vekili; ihtiyati hacze itirazın duruşma gününde değerlendirilmesine karar verildiğini, borç miktarını depo edip, bu sebeple depo edilecek miktara tedbir konulmasını yatırılacak bedelin tedbiren alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi talebini yineleyerek tedbir talebi hakkında değerlendirme yapılıp karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince, “…İhtiyati haciz talebi İİK nun 257. Maddesi kapsamında incelenmiş ve bu maddedeki koşullar değerlendirilerek karar tesis edilmiştir. İİK nun 265. Maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri sayılmış olup, bunlar haczin dayandığı sebepler, Mahkemenin yetkisi ve teminat olup borçlu vekilinin itirazı haczin dayanağı olan borcun gerçek ve muaccel olmadığı, dosyaya faturaların fahiş olduğu, müvekkilinin mal kaçırma kastının bulunmadığı, ihtiyati haczin müvekkilinin ticari faaliyetini engellediğini, ihtiyati haczin kaldırılması gerektiğini, Mahkeme aksi kanaatte ise borç miktarını dosyaya depo edeceklerini ve Mahkememizce depo edilen miktar üzerine tedbiren alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine ilişkindir.
İhtiyati haciz kararına itiraz nedenleri, şekli ve sınırlı olarak İİK’nın 265. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Mahkememizce İİK’nun 257/1. Fıkrasına göre ihtiyati haciz kararı verilmiş olup alacağa dayanak yapılan faturanın ve karara konu talep miktarı kadar olup olmadığı hususunun ancak yargılama sonucunda anlaşılabileceği, ihtiyati haciz kararında ” 76.027,63 TL borca yeter miktarının” yasal sınırlamalar gözönünde bulundurularak borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarının ihtiyaten haczi şeklinde verildiği, borç miktarını aşar şekilde yapıldığı iddia olunan hacze itirazın ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında sayılmadığından mahkememizce değerlendirilmesi mümkün olmadığı anlaşılmakla…” ifadelerini içeren gerekçelerle borçulunun ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının mal kaçırma kastı bulunmadığını, hala iş yerinde şirket faaliyetlerini devam ettirdiğini, davalının muayyen bir yerleşim yeri bulunduğunu, ihtiyati haciz şartları gerçekleşmediğinden davalı hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini, davalının şirketin ticaretine devam etmesi dolayısıyla banka hesaplarına ihtiyati haczin konulması faaliyetini sürdürmesine engel olduğunu, ilk derece mahkemesinin 08/12/2022 tarihinde verdiği ara kararının kaldırılıp istinaf taleplerinin kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dava, elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
İhtiyati hacze itirazın duruşma gününde değerlendirilmesine karar verildiğini, borç miktarını depo edip, bu sebeple depo edilecek miktara tedbir konulmasını yatırılacak bedelin tedbiren alacaklıya ödenmemesi hususunda tedbir kararı verilmesi talebini yineleyerek tedbir talebi hakkında değerlendirme yapılıp karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda; davacı … Aş. Vekili davalı şirketin aboneleri olduğunu, ödenmeyen elektrik faturaları uyarınca davalı hakkında merkezi takip sistemi ile 2021/1038999 Esas sayılı dosyasında takibe geçtiklerini borçlunun haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini karar verilmesini icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve davalı tarafın 76.027,63 TL tutarındaki mallarının ve 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İDM tarafından 06/10/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati haciz ara kararı ile ihtiyati haciz isteminin kabulüne %15 teminat karşılığında karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı borçlu şirketi vekili tarafından itiraz edilmiş duruşmalı inceleme sonunda 08/12/2022 tarihli ara kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir. Borçlu vekilinin itiraz sebepleri haczin dayanağı olan borcun gerçek olmadığı muaccel olmadığı, faturaların fahiş olduğu, davalının mal kaçırma kastının bulunmadığı ihtiyati haczin davalının ticari faaliyetini engellediği ihtiyati haczin kaldırılması gerektiği, mahkeme aksi kanaatte ise borç miktarını dosyaya depo edeceklerini depo edilen miktar üzerine tedbiren alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Verilen itirazın reddi ara kararına karşı davalı şirket vekili borçlu şirketin muayyen yerleşim yeri bulunduğu banka hesaplarına ihtiyati haciz konmasının ticari faaliyetlerini engellediği, ayrıca 76.027,63 TL borç miktarını icra dosyasına depo ettiklerini belirterek mevcut ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Dosya dairemizde iken İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin davanın kısmen kabulüne 59.633,73 TL borca ilişkin itirazın iptaline takibin devamına icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verdiği, ancak kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır. Dava konusu borç faturaya ilişkin olup, icra dosyasındaki faturalar taraflar arasındaki perakende satış sözleşmesinin 9. Maddesi dikkate alındığında icra iflas kanunu 257. Maddesi uyarınca davalı şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun nitelikte olduğu, ihtiyati haciz kararının takip konusu olan 76.027,63 TL ile sınırı olarak verildiği anlaşılmakla ihtayati haciz kararına karşı verilen itirazın reddi ara kararının usul ve yasaya uygun nitelikte olduğu anlaşılmakla istinaf isteminin HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davada ki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı, istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafından ileri sürülen istinaf itirazlarının HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/742 Esas sayılı dosyasından verilen 08/12/2022 tarihli ara kararının, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davalı taraftan alınması gereken maktu harç olup, peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 391/3 ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca, kesin olarak 15/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.