Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2503 E. 2023/136 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2503
KARAR NO : 2023/136
KARAR TARİHİ: 27/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2022/890
DAVA TARİHİ : 30/09/2022
ARA KARAR TARİHİ : 10/11/2022
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAİRE KARAR TARİHİ : 27/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2023
Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/890 Esas sayılı dosyasından verilen 10/11/2022 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili dilekçesi ile; Davacı …. Şti ile davalı … A.Ş. Arasında abone sözleşmesi yapıldığını, davalı kurumun 32119617 tesisat nolu abonesi olduğunu, fabrikasının faaliyet alanı gereği sezonu 15 Ekim tarihinde faaliyete başladığını ve 15 Ocak gibi de sezonun sonlandığını, bu süreler haricinde fabrika içerisinde depolama dışında başkaca bir faaliyetin olmadığını, Saruhanlı …. müdürlüğü tarafından gelen görevlilerin 22 mart içerisinde fabrikanın elektrik enerjisi aldığı trafo panosu üzerinde 1 KL olan akım tarnsformatörü’nün 0,5 Kl olarak değiştirilmesi gerektiğini söylediklerini, kurumun bu talebi üzerine Elektrik mühendisi …. tarafından 16/06/2022 tarihinde yapılacak işlem … A.Ş. Manisa Bölge Tüketici Hizmetleri Yöneticiliğince onaylanmış olup panoda 20/06/2022 tarihinde gerekli olan değişiklikler onay çerçevesinde yapıldığını, ağustos ayında da yine kurumdan bir ekibin gelip uzaktan okuma cihazı adı altında bir cihaz takılacağını söyleyerek panoyu açıp bir dizi işlem yaptıklarını, davacının sezon hazırlıkları için fabrikada makine temizliği yapıldığı sırada … şirketinin görevlileri olduklarını iddia ettikleri 3 kişilik ekip tarafından fabrikaya enerji sağlayan trafo panosunda yapılan kontrolde fazı sı ucuda başta bırakıldığı tespit edildiğini, S fazlarının ölçümünü iptal etmek sureti ile kaçak kullanım tespit edildi” şeklinde bir tutanak ile işlem yaptıklarını, düzenlenen kaçak faturası şirketlerinin yıllık kar oranının bile üzerinde olduğunu kullanım yaptıkları elektrik enerjisi miktarları ile de tutarlılık göstermediğini ,belirterek 209.324,94 TL’lik kaçak faturasının iptalini ve elektrik enerjisinin kesilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir .
İlk derece mahkemesi tarafından 30.09.2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir isteminin kabulüne ve ve davacı şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi ve tahsil işlemlerinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına dair teminatlı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmiştir .
Davalı vekili cevap ve itiraz dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından yapılan inceleme neticesinde davacının kaçak elektrik kullanımı gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, EPDK tarafından düzenlenen ve mer’i mevzuatın parçası olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereğince söz konusu kullanım yerinin elektrik enerjisinin kesildiğini, davacı tarafın söz konusu icra takibinin durdurulmasına ve elektriğin tedbiren kesilmemesine yönelik tedbir talebinin kabul edilmesi ilk derece mahkemesi tarafından verilen ara kararların yasaya ve usule aykırı olduğu bu nedenlerle tedbir mahiyeti itibariyle davacının haksız zenginleşmesinin artmasına sebebiyet vereceğini, bu tedbir davanın esasını çözümleyebilecek bir tedbir olduğundan itirazlarının kabulünü ve ilgili ara kararların kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda tedbir talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkili şirketi adına talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince, “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 389/1.maddesi, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden hareket edilerek davacının davasında haklı olup olmadığı, yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenebilecek olup, yargılama sürecinde elektrik enerjisinin kesilmesi halinde fabrika üretim yapamayacak olmasından tedbiren dava değeri olan 209.324,94 TL üzerinden %15 teminat şartı olan 31.398,74 TL teminatın mahkememiz veznesine yatırılması ve sonraki faturaların ödenmesi şartı ile davacı şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi ve tahsil işlemlerinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına karar verildiği, davalı vekili tarafından tedbir kararına itiraz edildiği, itiraz üzerine mürafa duruşması yapıldığı, davalı tarafın itirazının mahkememizce değerlendirilmesinde mahkemenin kanaatinde değişiklik yapılmasını gerektirir nitelikte yeni bir delil ve belge sunulmadığı, bu aşamada koşullarda bir değişiklik olmadığı, dosyadaki mevcut delil durumuna göre yaklaşık ispat koşullarının bulunduğu anlaşıldığından,” ifadelerini içeren gerekçelerle davalı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davalı vekili yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından yapılan inceleme neticesinde davacının kaçak elektrik kullanımı gerçekleştirdiği tespit edildiğini, Anılan hükme göre tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, oysa davacı tarafından dava açılmışsa da henüz mahallinde keşif yapılmadığını, uzman bilirkişilerden kaçak kullanım hakkında rapor alınmadığını, hatta henüz ön inceleme duruşması dahi yapılma nitekim, davacı tarafından beyanları dışında davanın esası yönünden iddiasını ispat edici nitelikte herhangi bir belge, bulgu veyahut başkaca bir delil sunulmamış olup ihtiyati tedbir talebinin reddi gerektiğini, davacı tarafın sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullanması sebebiyle faturalandırma yapıldığını, medeni kanunun yapıldığını, medeni kanunun 2. Maddesi gereği kaçak ve usulüz elektrik kullanan davacının iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceği gibi, elektriğin hırsızlığı tespit edilen şahıs kendisine yasal olarak faturalandırılan borcun tamamını ödemediği halde tedbir kararı ile elektriğini kullanmaya devam ettiğini, bir tarafın menfaatlerini güvence altına alırken diğer tarafın menfaatlerinin hiçe sayılma durumunun ortaya çıkacağını, ifadelerini içeren gerekçelerle 10/11/2022 tarihli ara kararında verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kurulan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İstem; ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine dair verilen ara kararının (10/11/2021 tarihli ) ara kararının istinafen incelenmesi talebidir.
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
Somut olayda ; davacı vekili tarafından kaçak /usulsuz elektrik kullanımı faturasının iptali için dava açarak ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş; İDM tarafından ihtiyati tedbir isteminin teminatlı olarak kabulüne karar verilmiş ;davalı vekili itiraz dilekçesi ile; davalı şirket tarafından yapılan inceleme neticesinde davacının kaçak elektrik kullanımı gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini, EPDK tarafından düzenlenen ve mer’i mevzuatın parçası olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereğince söz konusu kullanım yerinin elektrik enerjisinin kesildiğini, davacı tarafın söz konusu icra takibinin durdurulmasına ve elektriğin tedbiren kesilmemesine yönelik tedbir talebinin kabul edilmesi ilk derece mahkemesi tarafından verilen ara kararların yasaya ve usule aykırı olduğu bu nedenlerle tedbir mahiyeti itibariyle davacının haksız zenginleşmesinin artmasına sebebiyet vereceğini, bu tedbir davanın esasını çözümleyebilecek bir tedbir olduğundan itirazlarının kabulünü ve ilgili ara kararların kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda tedbir talebinin reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkili şirketi adına talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından 30/09/2022 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir isteminin kabulüne ve %15 teminat karşılığında davacı şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi dava tahsil işlemlerinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına dair ara kararı verilmiştir. Karşı taraf … şirketi vekili ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz etmiştir.
Manisa Asliye Ticaret mahkemesi itirazı duruşmalı olarak incelemiş ve ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itirazın reddine karar vermiştir. … A.Ş. vekili ise bu ara kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davanın konusu olmayan bir hususta ihtiyati tedbir kararı verilmesi HMK 389. Maddesine aykırı niteliktedir. Bu davanın konusu da kaçak kullanım faturasının iptali davası olup elektrik enerjisinin kesilmemesi davanın konusu değildir. Öte yandan davacı şirket aleyhine düzenlenmiş 311592 nolu kaçak elektrik tespit tutanağı ve kaçak faturaları mevcuttur. Henüz bilirkişi incelemesi yapılmamış ve davacı taraf yaklaşık haklılığını bu aşamada ispatlamış durumda değildir. Asıl davada beklenen amacın elde edilmesini sağlayan ve asıl uyuşmazlığı çözen mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi de hatalı niteliktedir. (dairemizin 2020/2481 Esas 2020/2077 Karar sayılı kararı aynı yöndedir. Yargıtay 15. Hukuk dairesinin 2012/4060 Esas 2012/5172 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. ) Bu nedenlerle davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi ve tedbir yapılan itirazın da karar verilmesi hatalı görülmekle HMK’nın 353(1)-b-2 maddesi gereğince ara kararının kaldırılmasına itirazın reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/09/2022 tarihli ve 10/11/2022 tarihli ara kararlarının HMK 353 1-b-2 ayrı ayrı KALDIRILMASINA,
2- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine,
3-İhtiyati tedbirin kaldırılması kararı ile ilgili gerekli işlemlerin İDM tarafından yerine getirilmesine
4-İstinaf talebinde bulunan davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
5-Davalı tarafça istinaf aşamasında karşılanan 9 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 391/3 ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca, kesin olarak 27/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.