Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/2497 E. 2023/134 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2497
KARAR NO : 2023/134
KARAR TARİHİ: 27/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2022/1120
DAVA TARİHİ : 27/09/2022
ARA KARAR TARİHİ : 29/09/2022
DAVA : Hakem Kararının İptali
DAİRE KARAR TARİHİ : 27/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/01/2023
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1120 Esas sayılı dosyasından verilen 29/09/2022 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili mahkememize sunduğu 27/09/2022 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Hal Hakem Heyeti kararında üreticinin alacağı olarak belirtilen 30.800,00-TL’nin davacı tarafından ödenmesine karar verildiğini, bu kararın hukuka ve yasalara aykırı olduğunu, davacının şikayetçi …’a herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, …’ın hal hakem heyetine yapmış olduğu müracaata ilişkin olarak vermiş oldukları 10/05/2022 tarihli cevap dilekçelerinde şikayetçiye dilekçesinde belirttiği gibi teslim etmiş olduğunu 10/03/2022 ve 12/03/2022 tarihli fişlerde belirtilen malların bedelleri ödenmiş olduğunu, şikayet dilekçesinin ekinde yer alan 15/03/2022 ve 27/02/2022 tarihli fişler düzenlenmiş ise de şikayetçi tarafça bu fişlerde belirtilen mallar davacı veya elamanlarına teslim edilmemiş olduğunu, söz konusu fişler nedeniyle davacının herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı adına kayıtlı olan hal dükkanı davacının vermiş olduğu vekalete istinaden amcası … tarafından işletilmekte olduğunu, ödemeler, mal alışverişi ve teslimleri genellikle … veya komisyon dükkanı çalışanları tarafından yapılmaktadır. Yargılama konusu alışveriş ve mal teslimlerini de bu şahısların bilmekte olduğunu, mal teslimine ilişkin fişlerde davacının herhangi bir imzası bulunmamakta olduğunu, davacının yukarıda belirttikleri üzere karşı taraf şikayetçinin bedellerini talep etmiş olduğu 05/03/2022 ve 27/02/2022 tarihli fişlerde yazan mallar komisyon dükkanına teslim edilmemiş olduğunu, bu fişlerde belirtilen malların teslim edildiğini karşı taraf ispat etmek zorunda olduğunu, komisyon dükkanının işlerini yapan … ve iş yeri çalışanları bu duruma şahit olduğunu, hal hakem heyeti kararı bugün itibariyle icra takibine konu edilmemiş olduğunu, ancak kararda şikayetçi karşı taraf kararda belirtilen bedeli davacının hal müdürlüğüne yatırmış olduğu teminattan alabileceğini, bu durumda davacının telafisi güç ve hatta imkansız zararlara uğrayacağını, hal müdürlüğü tarafından idari işleme bile maruz kalabileceğini, iş bu itiraza konu hal hakem heyeti kararının icrasının dava sonuna kadar durdurulması konusunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince, “…İhtiyati tedbire esas olan hakkın iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun, “uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir (Pekcanıtez/Atalay/Özekes, a.g.e., s. 877). (HGK.’nın 20/12/2013 tarih ve 2013/21-1791 Esas-2013/1676 Karar)
Buna göre; 6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesi gereğince davacının ihtiyati tedbir talebi yönünden davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte deliller sunmadığı, ayrıca somut olayda, 6100 sayılı HMK’nın 389/1. maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi durumunun mevcut olmadığı anlaşıldığından ihtiyati tedbir isteyen vekilinin taleplerini reddine…” ifadelerini içeren gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine dair karar vermiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davacı vekili yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekili itiraza konu hal hakem heyeti kararında üreticinin alacağı olarak belirtilen 30.800 TL’nin itiraz eden müvekkili … tarafından ödenmesi gerektiğine karar verildiğini …’ın karşı taraf …’a borcu bulunmadığını hal hakem heyeti kararının iptali gerektiğini, 10/03/2022 ve 12/03/2022 tarihli fişlerde belirtilen malların bedellerinin ödendiğini, her ne kadar şikayet dilekçesinde yer alan 15/03/2022 ve 27/02/2022 tarihli fişler düzenlenmiş ise de şikayet eden tarafından bu fişlerde belirtilen malların itiraz eden …’a veya elemanlarına teslim edilmediğini, mal teslimine ilişkin fişlerde …’ın imzası olmadığını, belirterek hal hakem heyetinin 01/09/2022 tarihli kararının icrasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına ve kararın itiraz nedeni ile kaldırılarak iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dava Muğla valiliği Muğla il hal hakem heyetinin 01/09/2022 tarihli 2022/48 /00405 sayılı kararına karış itiraz davası itiraz konusu istem ise ihtiyati tedbir kararının reddine dair 29/09/2022 tarihli ara kararının istinafen incelenmesi istemidir.
Somut olayda, davacı vekili itiraza konu hal hakem heyeti kararında üreticinin alacağı olarak belirtilen 30.800 TL’nin itiraz eden müvekkili … tarafından ödenmesi gerektiğine karar verildiğini …’ın karşı taraf …’a borcu bulunmadığını hal hakem heyeti kararının iptali gerektiğini, 10/03/2022 ve 12/03/2022 tarihli fişlerde belirtilen malların bedellerinin ödendiğini, her ne kadar şikayet dilekçesinde yer alan 15/03/2022 ve 27/02/2022 tarihli fişler düzenlenmiş ise de şikayet eden tarafından bu fişlerde belirtilen malların itiraz eden …’a veya elemanlarına teslim edilmediğini, mal teslimine ilişkin fişlerde …’ın imzası olmadığını, belirterek hal hakem heyetinin 01/09/2022 tarihli kararının icrasının dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına ve kararın itiraz nedeni ile kaldırılarak iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Muğla Asliye Ticaret mahkemesi 29/09/2022 tarihli ara kararı ile itiraz edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte deliller sunmadığı HMK’nın 389/1 maddesi gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme durumu nedeni ile bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması yada tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın doğmasından endişe edilmesi durumunun mevcut olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili 15/03/2022 ve 07/02/2022 tarihli fişlerdeki malların davacıya veya elemanlarına teslim edilmediğini, verilen hal hakem heyeti kararının haksız olduğunu, belirterek ilgili ihtiyati tedbir isteminin reddi ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna yasal süresi içinde başvurmuştur.
5957 sayılı Kanunun 10/5 maddesine göre; ”değeri elli bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda, hal hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bu kararlar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar, bu kararlara karşı on beş gün içinde hal hakem heyetinin bulunduğu yerde ticarî davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine itiraz edebilir. İtiraz, hal hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hâkim, hal hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Hal hakem heyeti kararlarına yapılan itiraz üzerine asliye ticaret mahkemesinin vereceği karar kesindir.”
Mevcut davada davacı tarafın yaklaşık haklılığını ortaya koyacak belge ve delil sunmadığı HMK 389 maddesinin gerektirdiği yasal koşulların mevcut dava için oluşmadığı kanaatine ulaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353(1)-b-1 esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine dairemizce ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/1120 Esas sayılı dosyasından verilen 29/09/2022 tarihli ara kararının, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL maktu harç olup, 80,70 TL’ sini yatırdığından geri kalan 99,20 TL ‘nin davacıdan alınıp hazineye irad kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 391/3 ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca, kesin olarak 27/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.