Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2022/1967 E. 2022/1431 K. 07.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/1967
KARAR NO : 2022/1431

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2022/617
ARA KARAR TARİHİ : 08/09/2022
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ: 20/09/2022
DAVA: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
B.A.M. KARAR TARİHİ: 07/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 07/11/2022
Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2022 Tarih ve 2022/617 Esas sayılı ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı tarafından tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı, HMK 390 maddesine göre davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık ispat etmek durumunda olduğunu, bu ispatın talep eden tarafça yerine getirilmediğini, talep eden taraf ile hakkında tahakkuk ettirilen kaçak elektrik faturası arasında hukuki ve fiili ilişki bulunduğunu, aksi yöndeki iddiaların ispata muhtaç olduğunu, kaçak kullanıma ilişkin tespit tutanağının aksi inandırıcı delillerle kanıtlanmadığından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davalı yasal süresi içinde istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, kaçak kullanım tespit tutanağının aksi inandırıcı delillerle kanıtlanmadığı sürece sözü edilen belgeye göre hüküm kurulması gerektiğini, Somut olayla ilgili ise Şirket ekipleri tarafından yapılan mutad incelemeler esnasında,17.06.2022 tarihinde 4817295 tesisat nolu tüketim noktasında yapılan ölçü devresi kontrolü sonucunda sıva altından branşman kablosu çekilerek ek alınması yöntemiyle kaçak elektrik kullanıldığı tespit edildiğini, bu hususun dosya içerisinde bulunan fotoğraflarla sabit olduğunu, davacı hakkında 003104 seri nolu kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik kullanılmadığının tesbiti ile kaçak elektrik kullanımı için taakkut ettirilen 630.196,90 TL bedelli faturanın iptali davasıdır.
6100 sayılı HMK’nın 1/(1) maddesinde “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 114/(1)-c maddesine göre, görev hususu dava şartlarından olup, aynı kanunun, 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması ve gözetilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.

Somut olayda davacı tarafından kaçak elektrik faturasının gerçeğe uygun olmadığı, kaçak elektrik kullanılmadığı, gerekçesi ile kaçak elektriğin kullanılmadığının tespiti bu konuda tutulan faturanın iptali 630.196,90 TL tutarındaki borç taakkukunun şimdilik 500 TL lik kısmı için borçlu olunmadığının tespiti tedbiren fatura bedeli ile ilgili yapılabilecek icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması istemli olarak dava açılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir isteminin kabulüne dair tensip tutanağının 11. Maddesinde karar verilmiştir. Bu ara kararına karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmiş ve Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi itirazın reddine dair duruşmalı inceleme sonucunda ara kararı vermiştir. Davacı …nin tacir olduğuna dair bir iddia bulunmamaktadır. Kaçak tutanağının restoran için tutulmuş olması davacının tacir olduğunun göstergesi değildir. Bu durumda davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerekirken Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından bakılması doğru olmamakla davacı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353(1)-a-3 maddesi gereğince kabulü ile sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf isteminin görevli mahkeme yönünden kabulüne ve dosyanın görevli Aydın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. İhtiyati tedbir isteminin görevli ve yetkili Aydın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından değerlendirilmesi gerekir .
(Her ne kadar ihtiyati tedbir konulması kararı tensip tutanağında olup gerekçeli ara karar olarak yazılmamış olsa da dairemiz görev yönünden kararı kaldırdığı için bu hususta ayrıca geri çevirme yapılmamıştır.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜNE, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2022 Tarih ve 2022/617 Esas sayılı ara kararının ve 29/07/2022 tarihli tensip tutanağındaki 11.maddesindeki ihtiyati tedbir arakararının HMK 353/1-a/3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yatırılan 80,70 TL istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 07/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.