Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/924 E. 2023/720 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/924
KARAR NO : 2023/720

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/545 Esas-2021/258 Karar
DAVA TARİHİ : 01.10.2019
KARAR TARİHİ : 16.03.2021

DAVANIN KONUSU : Alacak
DAİRE KARAR TARİHİ : 11.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.04.2023

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/545 Esas 2021/258 Karar sayılı dosyasından verilen 16.03.2021 tarihli kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin adresinin bulunduğu yeri kiralayarak kapak-ambalaj sektöründe çalışmaya başladığını, müvekkili şirketin faaliyete geçtiğinde 2 ay ticarethane abonesi olarak elektrik kullandığını, 2. ayın sonunda sanayi belgesini temin ettiğini ve … A.Ş.’ye göndermesiyle sanayi abonesi olarak değiştirildiği, müvekkili şirketin kullandığı elektrik için güç artış talebinde bulunduğunu ve işlem yapıldığını, güç artış işleminin ardından … ile yapılan görüşme neticesinde yeni bir tesisat numarasının verileceğinin söylendiğini, 16.05.2018 tarihli abonelik sözleşmesi imzalandığını, güç yükseltmesi sonrası sanayi aboneliğinden ticarethane aboneliğine değişiklik yapıldığınını fark ettiklerini, abone grubunun hatalı olarak değiştirildiğini, davalının faturaları sanayi abone grubu tarifesi üzerinden kesmesi gerekirken ticarethane tarifesi üzerinden kestiğini, müvekkili şirketin davalıdan sanayi abone grubu olarak kesilmesi gerekirken ticarethane olarak kesilen faturalardan doğan farkın hesaplanarak iadesini talep ettiğini, taleplerinin reddedildiğini belirterek hatalı abone grubu üzerinden tahakkuk ettirilen 30.06.2018- 31.07.2018- 31.08.2018- 30.09.2018- 31.10.2018- 30.11.2018- 31.12.2018- 31.01.2019- 28.02.2019 31.03.2019 tarihli faturalardan doğan farkın hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL’nin faizi ile iadesini talep etmiş, değer artırım talep dilekçesi ile talebini 74.856,11 TL’ye artırmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk faaliyeti yasa ve yürütmeliğe aykırı biçimde yürütüldüğünden davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, abonenin Sanayi tarifesinden faydalandırılabilmesi Sanayi Sicil Belgesinin ibrazı gerektiğini, davacı tarafından güç arttırımı sonrası yapılan başvuru ve belgeler arasında Sanayi Sicil Belgesi bulunmadığını, güç arttırımı işlemi ile tüketicinin adresi değişmeksizin seconder abonelikten primer aboneliğe geçiş söz konusu olduğunu, davacı ile 16.05.2018 tarihinde bir Perakende Satış Sözleşmesi imzalandığı, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nde yer alan Perakende Satış Sözleşmesi’nde yer alması gereken asgari hususların sağlanmadığını, davacı şirket 02.04.2019 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu Sanayi Sicil Belgesi ile sunduğu tarihten sonraki tüketimleri Sanayi abone grubundan faydalandırılmış olduğunu, bu nedenle iade edilmesi gereken bir bedelden bahsedilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; davacı şirketçe 250 KVA gücündeki trafo için imzaladığı önceki abonelik sözleşmesi sırasında Sanayi Sicil Belgesi ibraz edildiği, Sanayi Sicil Belgelerinin, düzenlendikleri tarih itibariyle 2 yıl süre ile geçerli belgeler olduğu, davalı şirkete ibraz edilen Sanayi Sicil Belgesi 16.03.2018 düzenleme tarihli olup, bu belgenin 16.03.2020 tarihine kadar geçerli bir belge olduğu, güç arttırımı işlemi yapılmış olmasına karşılık, davacı şirketin işyeri adresinde ve şirket unvanında da herhangi bir değişiklik olmadığı, dolayısıyla davacı şirketin yeni bir Sanayi Sicil Belgesini almasını gerektirecek bir durumun da söz konusu olmadığı, davacının davayı açmakta hukuki yararının olduğu, 30.06.2018- 31.07.2018- 31.08.2018- 30.09.2018- 31.10.2018- 30.11.2018- 31.12.2018- 31.01.2019- 28.02.2019 31.03.2019 tarihlerinde davacı şirketten fazladan tahsil edilen toplam fatura tutarının (KDV dahil) 74.856,11 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; 74.856,11 TL fazla tahsil edilen fatura bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı istinaf dilekçesinde özetle;
– müvekkil şirket tarafından yapılan tek taraflı bir abone grubu değişikliği olmadığını, dava dışı dağıtım şirketi ile yapılan bağlantı anlaşması ile bu anlaşmanın konusu olan bağlantının değiştiğini, bu nedenle husumetin müvekkili şirkete yöneltilmesi mümkün olmadığından, davanın öncelikle pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini,
– bağlantı anlaşması yapılırken eş zamanlı olarak Sanayi Sicil Belgesinin davacı tarafça … Şirketi’ne ibraz edilmediğini,
– Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 5.maddesinde yer alan “Sözleşmeye konu kullanım yeri için görevli tedarik yeri için görevli tedarik şirketinde mevcut olan bilgi ve belgeler, başvuru sahibinden ayrıca istenmez.” ifadesiyle düzenlemenin hem amacına hem de lafzına aykırı bir yorum ile yeni bir anlam yükleyerek davacının sorumluluğunun ortadan kaldırıldığını,
-davacı tarafından Sanayi Sicil Belgesinin dağıtım şirketine ibraz edilmemesinin müterafik kusur oluşturacağı gözetilerek hüküm tesis edilmesi gerekirken, davanın tümden kabulüne kabul verilmesinin hakkaniyete de aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacı şirketin güç artırım talebi sonrasında davalı tarafından ticarethane abone grubu üzerinden ücretlendirilen faturalar nedeniyle ödenen fazla bedelin iadesi istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı şirketin güç artırımı nedeniyle yeni abonelik müracaatında sanayi abone grubundan enerji talep ettiğini dilekçesinde açıkça belirttiği, 16.05.2018 tarihli yeni Perakende Satış Sözleşmesinin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan ve 08.05.2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin (İlk Hali) “Perakende satış sözleşmesi başvurusu” başlıklı 5.maddesi ile davaya konu edilen faturaların düzenlendiği tarihte geçerli olan yeni Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 5. Maddesinde “Düzenlemeye tabi tarifeler yoluyla elektrik enerjisi ve/veya kapasite almak isteyen gerçek veya tüzel kişiler, ilgili görevli tedarik şirketine başvuruda bulunur. Başvuru sırasında bu bölüm hükümlerince belirlenen bilgi ve belgeler sunulur. Sözleşmeye konu kullanım veri için görevli tedarik şirketinde mevcut olan bilgi ve belgeler, başvuru sahibinden ayrıca istenmez.” şeklinde hüküm bulunduğu, davacı şirket tarafından 250 KVA gücündeki trafo için imzaladığı önceki abonelik sözleşmesi sırasında Sanayi Sicil Belgesi ibraz edildiği, davalı şirkete ibraz edilen Sanayi Sicil Belgesi 16.03.2018 düzenleme tarihli olup 16.03.2020 tarihine kadar geçerli bir belge olduğu, güç arttırımı işlemi yapılmış olmasına karşılık, davacı şirketin işyeri adresinde ve şirket unvanında da herhangi bir değişiklik olmadığı, dolayısıyla davacı şirketin yeni bir Sanayi Sicil Belgesini almasını gerektirecek bir durumun da söz konusu olmadığı, davacı şirketin geçerli bir Sanayi Sicil Belgesi davalıda mevcut iken, bu belgenin yeni sözleşme esnasında tekrar ibraz edilmediğinin öne sürülerek davacının talebinin aksine abone grubunun sanayi abone grubundan Ticarethane abone grubuna dönüştürülmesinin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 5. Maddesine aykırı olduğu, davacı şirketin abone grubunun sanayi abone grubundan ticarethane abone grubuna dönüştürülmesi sebebiyle 20.06.2018 tarihinden 31.03.2019 tarihleri arasında düzenlenen faturalar ile fazladan tahakkuk ettirilen bedelleri davalı şirketin davacıya iade etmekle yükümlü olduğu, davacı şirketin müterafik kusurunun bulunmadığı sonucuna varılmakla; mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlenmesine, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirilmesine, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunmasına, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulmasına, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edilmesine, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olmasına, mahkeme hükmünün yasal unsurları taşımasına ve kararda kamu düzenine aykırı bir yönün de bulunmamasına göre kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/545 Esas 2021/258 Karar sayılı dosyasında verilen 16/03/2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davalı taraftan alınması gereken 5.113,42 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.278,35 TL’nin mahsubu ile kalan bakiye 3.835,07 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Duruşma açılmadığından, davacı lehine vekalet ücreti takdirine gerek bulunmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere sonunda HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 11/04/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.