Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/867 E. 2022/58 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/867
KARAR NO : 2022/58

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2018
NUMARASI : 2016/1051- 2018/519
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
B.A.M. KARAR TARİHİ : 27.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.01.2022

İSTEM; Davacı, davalı şirket yetkilileri ile yaptıkları sözlü anlaşma gereğince patates üretimi yapmayı taahhüt ettiğini, davalının ise tohum ve gübre gibi tüm ihtiyaçları temin etmeyi kabul ettiğini, bunun akabinde üretilen patateslerin davalı firma tarafından satın alınmasının kararlaştırıldığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin teknik şartlarında zirai sorumluluğun davalı şirkete ait olacağının belirlendiğini, sarı ve beyaz patates ekilmesinin kararlaştırıldığını ve davalıya biri 265.000,00 TL bedelli, biri bedelsiz iki adet teminat senedi verildiğini, bu hususun sözleşmede açıkça yazılı olduğunu, davalı şirketin 2015 yılı Nisan ayında beyaz patates üretimi için tohumları teslim ettiğini, kendisinin de saha elemanlarının talebi ve yönlendirmesi ile tohumları ektiğini, bakımını yaptığını, fakat 15.05.2015 tarihinden sonra tohumlarda çıkış problemi yaşanmaya başlandığını, bu durumun kendisi ve davalı şirket elemanlarınca farkedilmesinin ardından, Bolvadin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/64 D. İş sayılı dosyasında yapılan tespitte zararın % 35 olduğunun tespit edildiğini, davalı şirketin saha elemanlarının üretime devam edilmesi telkininde bulunması nedeniyle doğan zarara ilişkin olarak Bolvadin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/434 Esas sayılı davası ile tazminat talebinde bulunduğunu, ürettiği 100 ton beyaz patatesi davalıya teslim etmesine rağmen ödeme yapılmadığını, beyaz patatesin bedelinin ödememesi nedeni ile davalıya sarı patatesleri teslimden imtina ettiğini ve deposunda bulundurduğunu, ihtarname ile talep ettiği sözleşmenin davalı tarafından imzalanan bir örneğinin gönderilmesi üzerine sözleşmenin iradesi dışında doldurulduğunu tespit ettiğini, verdiği 265.000,00-TL tutarlı teminat senedinin davalı tarafından İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2015/14906 Esas sayılı takibine konu edildiğini, sözleşme hükümlerinden dolayı davalıya borcunun bulunmadığını, bu senetten ve bedeli yazılmayan diğer teminat senedinden dolayı borçlu olmadığını belirterek, davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, takibe konu edilen 265.000,00-TL lik bono ve davalı şirketteki diğer teminat senedinin iptaline, aleyhine kötü niyetle takibe girişildiğinden % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı, davacının sözleşme hükümlerine rağmen patatesleri zamanında teslim etmemesinden dolayı ihtiyati haciz kararı alındığını, dava konusu senedin teminat senedi olarak değil, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacıya yapılan nakdi ve ayni yardım nedeni ile verildiğini, davalının borçlarını yerine getirmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla senedin icraya konulduğunu, senet üzerinde teminat olarak verildiğine dair bir kayıt bulunmadığını, kambiyo senedi vasfında olduğunu, davacının ürettiği patatesleri teslim etmemek sureti ile sözleşmeyi açıkça ihlal ettiğini, sözleşmenin 6/4 maddesi uyarınca davacının kendisine teslim edilmiş tohumun karşılığı teslim etmeyi taahhüt ettiği 530 ton ürün bedeli, şirket tarafından yapılan her türlü masraf ve sözleşme hükümlerini ihlalinden kaynaklanabilecek her türlü zararın karşılanması için senedin düzenlendiğini, senedin borç senedi vasfında olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, İzmir 7.İcra Dairesinin 2015/14906 Esas sayılı takibinin konusu 20/04/2015 tanzim 29/09/2015 vade tarihli keşidecisi davacı … lehdarı … AŞ olan 265.000 TL bedelli bono nedeniyle takip tarihi itibariyle davacının davalıya bono bedelinin 65.189,59 TL lik kısmından borçlu olduğunu, geriye kalan 199.810,41 TL lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine, davanın kabul edilen kısmına göre 39.962,08 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı ve davalı şirket istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve uğradığı zararın tazmini için Bolvadin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/434 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açıldığını, ayrıca şirket yetkilileri hakkında ceza yargılaması yapıldığını, dosyaya konu senetlerin teminat senedi niteliğinde olduğunu, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının edimlerini ifa etmediğini, dava konusu senetlerin davacıdan teminat amacıyla değil, şirket tarafından davacıya destek olarak verilen tohum, gübre vs. bedelinin tahsili amacıyla alındığını, dava konusu senetlerin teminat senedi olabilmesi için yasal şartları taşımadığını, sadece taraflar arasında kararlaştırılmasının teminat senedi olarak kabule yeterli olmadığını, senetlerin kambiyo senetlerine özgü takibe konu edilebileceğini, şirketin icra takibi yapmakta haklı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, tarımsal üretim sözleşmesi nedeniyle düzenlenen kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve senetlerin iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşme hükümlerinin yerine getirilip getirilmediğinin, davaya konu senetlerin niteliğinin tespiti ile davacının senetler nedeniyle borçlu olup olmadığının varsa miktarının tespiti, aksi halde senetlerin iptalinin gerekip gerekmediği hususundan kaynaklanmaktadır.
Davacının eldeki davayı davacıya borçlu olmadığının tespit edilmesi, icra takibine konu 256.000,00TL bedelli senet ve davalı şirkette bulunan diğer teminat senedinin iptali ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebi ile açtığı, davalının ise senetlerin tohum, gübre vs. masraf ve sözleşme hükümlerinden kaynaklanabilecek her türlü zararın karşılanması amacıyla verildiğini iddia ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı, davalı ile tarımsal üretim sözleşmesi imzalamış bir çiftçidir. Davalı ticari şirket olup tacir sıfatını taşımaktadır. Ancak dava konusu edilen iş mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığından ve davacı da tacir sıfatını taşımadığından temel sözleşme ilişkisi kapsamında davaya ticaret mahkemesince bakılması mümkün olmayıp, davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait bulunmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesi olarak bakılması ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken ticaret mahkemesi sıfatıyla davaya bakılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan tarafların istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Tarafların istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA, İzmir 3. Ticaret Mahkemesi’nin 15/05/2018 tarih ve 2016/1051
Esas, 2018/519 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK 353/1-a/3 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından ayrı ayrı yatırılan 3.412,26 TL istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-İstinaf yargılama aşamasında taraflarca karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde 27.01.2022 tarihinde, oy birliği ile kesin olarak karar verildi.