Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/776 E. 2023/460 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/776
KARAR NO : 2023/460

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2019/490
KARAR NO : 2021/96
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAİRE KARAR TARİHİ : 10/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/03/2023

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/02/2021 Tarih ve 2019/490 Esas, 2021/96 K. sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.

İSTEM:
Davacı şirket avukatı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; 03/06/2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli sözleşme ile depo vasfında taşınmazı kiraladığını, bu yer için davalı kurumla elektrik abonelik sözleşmesi imzalandığını, davalı kurumun 30.11.2016 fatura tarihli, 14.12.2016 son ödeme tarihli eksik tüketim hesabı adı altında 31.439,00TL’lik ödeme ihbarnamesi gönderdiğini, itiraz ettiklerini, itirazın reddedilmesi üzerine temerrüde düşmemek ve hak kaybına uğramamak için borcu ödediklerini ancak dava açma haklarını saklı tuttuklarını belirterek 24..2013-24.11.2014 tarihleri için fazladan tahsil edilen 32.148,18 TL elektrik tüketim bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT :
Davalı avukatı tarafından verilen yanıt dilekçesinde özetle; taraflarına dava ikame edilmesinin haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek husumet ve zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 04/02/2021 Tarih ve 2019/490 Esas, 2021/96 Karar sayılı kararında özetle; önce davanı husumet yokluğundan usulden reddine dair hüküm kurulmuş, dairemiz kaldırma kararı sonrasında bu kez Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davacı istinaf talebinde bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı avukatı tarafından verilen 24/03/2021 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; davanın tam kabulü yerine yazılı şekilde ksmen kabul kararının yerinde olmadığını belirtip kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKÇE
Dava, elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan ve fazla ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafça eksik tüketim kaydedilmesinin davacının kusurundan meydana gelmediği, bu nedenle yeniden elektrik faturası düzenlenemeyeceği ileri sürülmüş ise de fatura tarihinde yürürlükte bulunan 8 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 14. Maddesi ile sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde uygulanacak prosedür düzenlenmiştir.
Buna göre;
“Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti
MADDE 14 – (1) Sayacın, tüketicinin kusuru dışında herhangi bir nedenle;
a) Hiç tüketim kaydetmediğinin tespiti halinde varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması alınarak geçmiş dönem tüketimleri hesaplanır ve fatura edilir.
b) Doğru tüketim kaydetmediğinin tespit edilmesi halinde,
1) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın sayaç dışı bir unsurdan kaynaklanması ve bunun dağıtım şirketince yerinde yapılan incelemede, teknik olarak tespit edilmesi durumunda bu tespit dikkate alınarak,
2) Sayacın eksik veya fazla tüketim kaydettiği miktarın elektrik sayaçları tamir ve ayar istasyonlarında teknik olarak tespit edilmesi durumunda söz konusu tespit dikkate alınarak,
3) (1) ve/veya (2) numaralı alt bentlerde düzenlenen tespitin bulunmadığı durumlarda; varsa tüketicinin aynı döneme ait sağlıklı olarak ölçülmüş geçmiş dönem tüketimleri dikkate alınarak, yoksa, tespit tarihinden sonraki tüketicinin ödeme bildirimine esas ilk iki tüketim dönemine ait tüketimlerinin ortalaması dikkate alınarak,
hesaplama yapılır ve fark tüketiciye iade veya fatura edilir.
c) (a) ve (b) bendinde belirtilen hallerde, geçmiş dönemlerde sağlıklı olarak ölçülmüş tüketimleri bulunmayan ve mevsimsel olarak belirli dönemlerde yoğun tüketim yapılan tarımsal sulama, yazlık mesken, turizm sektörü gibi kullanım yerlerinde, benzer özelliklere sahip kullanım yerlerinin tüketimleri dikkate alınarak geçmiş dönem tüketimleri bu madde kapsamında hesaplanır ve (a) bendi kapsamında tüketiciye fatura edilir, (b) bendi kapsamında ise fark tüketiciye iade veya fatura edilir. Bu çerçevede, kullanım yerindeki elektrik enerjisi tüketim miktarını etkileyebilecek değişiklikler de dikkate alınmak suretiyle, bir sonraki yılda aynı döneme ilişkin olarak tüketicinin tüketimi ile bu fıkra kapsamında hesaplanan tüketim miktarı arasında ortaya çıkan farkın tüketici lehine olması halinde fark, nihai yıl tarifeleri dikkate alınarak tüketiciye iade edilir. Aksi durumda ise fark aynı şekilde hesaplanarak tüketiciye fatura edilir.
(2) Faturaya esas süre, doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemez. Söz konusu bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde ise, faturaya esas sürenin başlangıcı olarak, son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi esas alınır. Ancak bu süre hiçbir şekilde doksan günü geçemez.
(3) Bu madde kapsamında faturalamaya esas sürenin başlangıcı, ikili anlaşma veya perakende satış sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki bir tarih olamaz.
(4) Bu madde kapsamında yapılan faturalama işleminde sayacın hiç tüketim kaydetmediği veya eksik tüketim kaydettiği dönem birim fiyatları kullanılır ve gecikme zammı uygulanmaz. Tüketicinin talep etmesi durumunda söz konusu miktar, faturaya esas alınan tüketim döneminin içerisindeki ay sayısı kadar eşit taksitler halinde ödenir. Taksitlendirme yapılması halinde uygulanacak gecikme zammı oranı, bu Yönetmelikte belirlenen gecikme zammı oranını hiçbir şekilde aşamaz. Eksik tüketim kaydedilen durumlarda, önceden ödenmiş olan bedeller, faturaya yansıtılmaz.
(5) Yukarıda yapılan hesaplamalar sonucunda, fazla tüketim kaydedildiğinin tespit edilmesi halinde tüketimdeki farklar, kullanım dönemi birim fiyatlarıyla ve gecikme zammı ile birlikte, tüketicinin talebi halinde nakden ve defaten en geç beş iş günü içerisinde, diğer hallerde mahsuplaşmak suretiyle ilgili tüketiciye iade edilir.
(6) Bu madde kapsamında tespit edilen tüketimdeki farklar ile ilgili olarak, dağıtım şirketi ile tedarikçi arasında Dengeleme ve Uzlaştırmaya ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca yapılması mümkün olan itiraz ve düzeltmeler söz konusu mevzuat hükümlerince gerçekleştirilir. Tüketimdeki farklar ile ilgili Dengeleme ve Uzlaştırmaya ilişkin mevzuat hükümleri uyarınca yapılması mümkün olmayan düzeltmeler ise ilgili tedarikçi ve dağıtım lisansı sahipleri arasında kesilecek faturalar ile gerçekleştirilir. Dağıtım şirketleri ile tedarikçiler arasında yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar Kurul kararı ile düzenlenir.”
Yukarıdaki düzenleme uyarınca, tüketim miktarının kullanıcı dışında bir nedenden kaynaklanması halinde şayet eksik tüketim miktarı net bir şekilde tespit edilebiliyor ise 12 aylık dönemi geçmemek üzere eksik hesaplanan tüketim yine ilgili dönem tarifeleri üzerinden hesaplanarak kullanıcıya fatura edilebilmektedir.
Somut olayda; eksik tüketim hesaplaması sayaç çarpanının 80 yerine 40 olarak girilmesinden kaynaklanmış olup tüketim miktarı sayaç ile tespit edilebildiğinden eksik tüketim kaydedilen 12 aylık döneme ilişkin fark faturası düzenlenmesi hukuka uygundur. Dava konusu faturalandırmanın hesaplanması teknik bilgi gerektirdiğinden dosya elektrik hesaplamaları konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir. Dosyaya sunulan 25/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda hesaplamanın 12 ayı aşar biçimde yapıldığı belirtilmiş, yönetmeliğe uygun olarak yapılan 12 aylık dönemin, ilgili dönem tarifeleri üzerinden fiyatlandırıldığında toplam 22.419,63TL faturalandırma yapılması gerektiği halde fazladan 9.019,37-TL ödeme yapıldığı belirtilmiştir. Böylece; dava konusu uyuşmazlığın sayaç çarpanının sisteme eksik tanıtılmasından kaynaklandığı, EPDK tarafından yayımlanan tüketici hizmetleri yönetmeliğine göre eksik tüketim kaydı halinde tüketim miktarının net olarak tespit edilebildiği hallerde 12 aya kadar eksik tüketim faturalandırması yapılmasının hukuka uygun olduğu, davalı şirket tarafından faturalandırma hak ve yetkisi bulunduğu kabul edilmekle birlikte hesaplamanın yönetmelikte gösterilen 12 aylık süre sınırını aşar şekilde gerçekleştirildiği, fazladan tahakkuk yaptırılan döneme ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla davacı tarafından ileri sürülen istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/02/2021 Tarih ve 2019/490 Esas, 2021/96 K. sayılı kararı usul ve yasal düzenlemelere uygun olduğundan davacı vekilinin karara yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353 (1)-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf talebinde bulunan davacının yatırmış olduğu 59,30 TL istinaf karar harcının mahsubu ile kalan 120,60 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/(1)-a maddesi gereğince, kesin olmak üzere 10/03/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.