Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2021/109 E. 2022/1180 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/109
KARAR NO : 2022/1180
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2020
NUMARASI : 2019/1181- 2020/524
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
B.A.M.KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/10/2020 günlü 2019/1181 Esas, 2020/524 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi.
İSTEM;
Davacı, davalının … Mah., … Cad., No:… …/… adresinde bulunan 11560276 nolu konut dışı kuyu atık su aboneliği adına tahakkuk eden 2016 yılı 2,3,4,5,6,8,10.aylarına ait borcunu ödemediğini, davalının abonelik borçlarının tahsili için İzmir 28.İcra Müdürlüğünün 2018/12861 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, İzmir 28.İcra Müdürlüğünün 2018/12861 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı, icra müdürlüğünün ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, davacı kurumdan herhangi bir hizmet almadığını, davalı şirket hakkında iflasın ertelenmesine ilişkin açılan dava nedeniyle tedbir kararları verildiği ve hakkında takip yapılamayacağını belirterek, davanın öncelikle usulden aksi halde esastan reddi ile davacı aleyhine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
Mahkemece, davalının işyerinde konut dışı atık su aboneliği olduğu, davalının fosseptik kuyusundan yaptığı vidanjörle çekme işlemi sonrası oluşan atıkların, davacı idarenin arıtma, depolama, kanal vb. hizmetlerini yerine getirmenin sorumluluk ve yetkisinde olduğu, bu çerçevede “kullanılmış suların uzaklaştırılması tarifesi” ile atık su bedeli alınması uygulanmasının yerinde olduğu, yasal mevzuat açısından da davacı idarenin yaptığı uygulamanın konuyla ilgili yayımlanmış mevzuata uygun olduğu, söz konusu tebliğin davalının sözleşme adreslerine veya bilinen son adreslerine tebliğ tarihlerinin tebligat kanunu ve sözleşme hükümlerine göre tebliğ edilmiş sayılması gerektiği, davalının adresine yapılan 31/10/2018 tarihli tebligatın geçerli olduğu ve davalının temerrüt tarihinin 7 gün sonrası olan 08/11/2018 tarihi olduğu ile geçerli bir icra takibinin varlığının kabulü gerektiği gerekçesiyle açılan davanın kısmen kabulü ile İzmir 28.İcra Müdürlüğünün 2018/12861 Esas sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak 4.418,00 TL, işlemiş faiz 1.757,66 TL, faizin KDV si 316,38 TL olmak üzere toplam 6.492,04 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %16,80 oranında temerrrüt faizi uygulanmasına, asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN:
Davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ancak mahkemece bu itirazlarına itibar edilmediğini, şirketin merkezinin Çanakkale’de olması nedeniyle uyuşmazlıkta Çanakkale Mahkemelerinin yetkili olduğunu,
Abonelik adresinde kanalizasyon hattının olmamasına rağmen atık su bedeli tahsilinin yasaya aykırı olduğunu, kanalizasyon sisteminin bulunmadığı yerde atık su bedelinden bahsedilemeyeceğini, tarifeler yönetmeliğindeki düzenleme uyarınca, kanalizasyon hizmeti verilmiş gibi atık su bedeli tahakkuk ettirilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, belediyenin sırf kendi tarife yönetmeliğine dayanarak bedel talep edemeyeceğini,
Davacı idare tarafından firmanın işyerine su ve kanalizasyon hizmeti verilmediğini, denetim ve izlemelerin bugüne kadar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından yapıldığını,
Şirket hakkında Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/68 Esas sayılı dosyası ile yargılaması devam eden iflasın ertelenmesi davası olduğundan takip yapılamayacağını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, abonelik sözleşmesi nedeniyle yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının atık su bedelinden sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarının tespitinden kaynaklanmaktadır.
Mahkemece davacı kurumdaki taahkuk bedelleri esas alınmak suretiyle davalı şirketin 2016 yılı 2,3,4,5,8,10. aylarına ilişkin atık su borcunun bulunduğu ve asıl alacak miktarının tespit edilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalının bu yöne ilişkin istinaf itirazları kabul görmemiştir.
HMK 10. Madde gereğince sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda ifa yeri mahkemeleri yetkili olduğundan davalının yetki itirazına itibar edilmemiştir.
Şirket hakkında Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/68 Esas sayılı dosyası ile yargılaması devam eden iflasın ertelenmesi davası olduğu ancak 05.02.2016 tarihli tensip ile icra takibi yapılmasına engel bir ihtiyati tedbir kararı verilmediği görülmektedir.
Talep edilen gecikme faizi ve faize uygulanan KDV yönünden ise; Tarifeler Yönetmeliğinin 24.maddesinde, ”Tahsilatı hızlandırmak ve abone borçlarının süresi içinde tahsil edilebilmesi için; abonelere bırakılan ihbarnamedeki tutarın, son ödeme tarihine kadar ödenmemesi halinde gecikme faizi ilave edilir. Gecikme faizi oranlarını belirlemede Yönetim Kurulu yetkilidir” düzenlemesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Anılan hüküm uyarınca fatura bedeline faiz ve bu bağlamda faize KDV uygulanabilmesi için faturaların davalının abonelik adresine tebliğ edildiğinin veya bırakıldığının ispatlanması zorunludur. Bu hususun ispatlanamaması halinde fatura bedeline faiz uygulanması mümkün değildir. Davacı kurum tarafından faturaların davalı şirkete tebliğ edildiği veya abonelik adresine bırakıldığı iddia ve ispat edilemediğine göre mahkemece ödenmeyen atık su bedeli üzerinden faiz ve faizin KDV sine hükmedilmesi yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalının istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile işlemiş faiz ve faize KDV uygulanması yönünden ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2 maddesi uyarınca İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/10/2020 tarih, 2019/1181 Esas, 2020/524 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile İzmir 28.İcra Müdürlüğünün 2018/12861 Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 4.418,00 TL üzerinden devamına,
Hükmedilen 4.418,00TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 301,79 TL karar harcı ve 1.320,00 TL Arabuluculuk ücreti ile ilgili olarak İlk Derece Mahkemesince 31/12/2020 tarih ve 2020/332 No’lu harç tahsil müzekkeresi düzenlendiğinden yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan 111,12 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan 1.220,42 TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre 828,66 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 2.088,63 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-HMK 333.maddesi uyarınca artan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
9-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırına iadesine,
10-Davalı tarafından istinaf aşamasında karşılanan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.