Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/556 E. 2021/1573 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/556
KARAR NO : 2021/1573

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/693
KARAR NO : 2019/919
KARAR TARİHİ : 18/09/2019
DAVA : İtirazın İptali
B.A.M. KARAR TARİHİ : 4.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 4.11.2021

İSTEM : Davacı kurum, Haziran 2014 dönemine ilişkin toplam 716.254,70 TL. fatura bedelinin aynı dönem ve fatura numarası ile davalı …. A.Ş. Tarafından kendilerine ikinci kez fatura edildiğini, fatura bedelinin …. Büyükşehir Belediyesi tarafından da ödenmesine rağmen kendilerince mükerrer olarak ödendiğini, davalı şirketin mükerrer ödemeyi iade etmemesi üzerine hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2015/14612 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalı borçlunun yasal süre içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı, davacının Haziran 2014 dönemine ait elektrik faturalarını Ağustos 2014 tarihinde ödendiğini, aynı döneme ait 16 adet faturanın …. Büyükşehir Belediyesi tarafından da ödendiğinin bildirildiğini, mükerrer ödeme iddiasında bulunulduğunu, icra takibinde belge sunulmaksızın takibe başlanması nedeniyle kurumca inceleme yapılamadığını, yapılan inceleme ile icra takibine konu edilen ve mükerrer ödenen tutarların davacı kurumun diğer tesislerinin borçlarından mahsup edildiğini, mevzuat çerçevesinde davaya konu abonelikler için tahakkuk ettirilen fatura tutarlarının ödeme sorumluluğunun davacıda olduğunu, davacı kuruma borçlu değil alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; Davacı ….Genel Müdürlüğünün davalı ….A.Ş. aleyhine İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2015/14612 E. sayılı dosyasıyla yapmış olduğu takibe itirazın kısmen iptaliyle; takibin 716.254,70 TL asıl alacak ve 9.890,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 726.144,90 TL üzerinden devamına, karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mükerrer ödemelerin kurumun diğer borçlarından mahsup edilmesine rağmen mahkemenin davayı kısmen kabulü nedeni ile mahsup edilen bedeli yeniden ödemek zorunda kalacaklarını, mahkemenin mahsup edilen alacakları dikkate almadan eksik inceleme ile karar verdiğini belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; mükerrer ödenen elektrik bedelinin istirdatı için yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Dava dışı …. Büyükşehir Belediyesi tarafından ödenen faturaların davalı kurumca tekrar tahakkuk ettirilmesi üzerine aynı fatura bedellerinin mükerrer olarak davacı tarafından ödenmiş olduğu tarafların kabulündedir. Öte yandan mükerrer ödemelerin davacı kurumun diğer aboneliklerine ait borçtan mahsup edildiği davalı tarafından savunulmuş olup bilirkişi raporunda da mahsup edilen miktar gösterilmiş ve davacıda bu savunmaya karşı koymamıştır.
Davacı kurum icra takibi yapmadan önce davalıya gönderdiği 31.07.2015 tarihli yazıda ekli tabloda gösterilen fatura bedellerinin önceden …. Büyükşehir Belediyesi tarafından ödenmesine rağmen aynı faturaların kurum adına düzenlenmesi nedeniyle mükerrer olarak taraflarınca da ödenmiş olduğunu belirtip, mükerrer olarak ödenen miktardan damga vergisi kesildikten sonra kalan miktarın kendilerine ait banka hesabına iadesini veya kurum adına düzenlenen elektrik fatura borç bedellerinden mahsuben düşülmesi gerektiğini bildirmiştir. Davacı kurum bu yazısıyla davalıdan mükerrer ödemelerin iadesini veya borçlarından mahsup edilmesini istemekle tercih hakkını davalıya bırakmış bulunmaktadır. Davacı kurum davalıya gönderdiği bu yazı ile bağlıdır.
Davalı şirket davaya cevap dilekçesinde davacının mükerrer olarak ödediği miktarın davacının diğer aboneliklerine ait borçtan mahsup edildiğini bildirmiştir. Davacı az yukarıda belirtilen yazısı ile davalıya ödeme veya mahsup edilme konusunda tercih imkanı sunduğundan ve davalıda mükerrer ödemenin bir kısmını davacının diğer aboneliklerine ait borçtan mahsup ettiğinden mahsup edilen kısım yönünden davanın konusunun kalmadığının kabulü gerekir. Dosyada alınan ek bilirkişi raporunun 5. sayfasında davacının mükerrer ödemesi nedeniyle oluşan alacağının 152,30 TL.lik kısmının davalı tarafından borcu olmayan faturalardan hatalı olarak mahsup edildiği bildirilmiş olup bilirkişinin bu saptaması dosya kapsamına uygun olmakla yapılan hatalı mahsup işleminin 152,30 TL olduğu ve bu miktar üzerinden icra takibine vaki itirazın iptaline, takipte talep edilen işlemiş faiz dışındaki bakiye yönden ise mahsup nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davacı taraf yukarıda belirtilen 31.07.2015 tarihli yazısına mükerrer ödemeye konu faturaları ekleyerek bu faturalardan dolayı mükerrer ödeme yapıldığını bildirmiş ve ancak davalıda 20.08.2015 tarihli cevabi yazısı ile mükerrer ödemenin gerçekleşmediğini, bahsi geçen tesisatların detaylı incelenebilmesi için söz konusu mükerrer ödeme dekontlarının kendilerine ulaştırılmasını istemiştir. Ödeme yapılmaması üzerine de davacı kurum mükerrer ödeme miktarı için davalı aleyhine icra takibi yapmış, davalı kurum herhangi bir mahsup işleminden bahsetmeksizin borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz etmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki davalı kurum tacir olup tüm iş ve işlemlerinde basiretli tacir gibi davranmak zorundadır. Bu bağlamda davacının mükerrer ödeme iddiasında bulunması ve mükerrer ödemeye ait faturaları da bildirmesi üzerine, davalının kendi banka hesaplarını ve kayıtlarını incelemek suretiyle mükerrer ödeme olup olmadığını tespit etme ve mükerrer ödemeyi davacının diğer borçlarından mahsup etme imkanı varken bu yola gitmeyerek ödeme dekontlarını istemiş olması ve akabinde mahsuptan bahsetmeksizin icra takibine itiraz etmiş bulunması gözetildiğinde icra takibi yapılmasına ve eldeki davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği, davalının bu bağlamda icra inkar tazminatı ile nispi vekalet ücretinden ve yargılama giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü gerekmiştir.
Davacı 31.07.2015 tarihli yazısı ile davalıya ödeme yapmak veya mahsup etmek konusunda seçenek sunmuş olmakla anılan yazının davalıyı temerrüde düşürecek nitelikte bulunmadığı ve icra takibinden önce davalının başka bir şekilde temerrüde düşürüldüğünün ispat edilmediği gözetildiğinde hüküm altına alınan kısma icra takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir.
Davacı kurum icra takibinde asıl alacak dışında 83.615,38 TL işlemiş faiz talebinde bulunmuş, davasında da tüm icra takibine vaki itirazın iptalini istemiş olmakla talep edilen 83.615,38 TL işlemiş faizinde müddeabih içinde bulunduğu ve ancak yukarıda belirtildiği üzere icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağı anlaşılmakla 83.615,38 TL işlemiş faize yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekir.
İlk derece mahkemesince, davacının toplam ödemesi olan 716.144,90 TL.den hatalı mahsup edilen 152,30 TL.nin düşülmesi sonucu bulunan 715.992,60 TL yönünden mahsup işleminin yapılması nedeniyle davanın konusunun kalmadığı, 83.615,38 TL işlemiş faiz için davanın reddi ile bu miktar için davalı yararına vekalet ücreti ile yargılama harç ve giderlerine hükmedilmesi, itirazın 152,30 TL bakımından iptaline karar verilmesi, icra takibi yapılmasına davalının sebebiyet vermesi nedeniyle 715.992,60 TL üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücreti ile bu miktar üzerinden icra inkar tazminatı ve yargılama harç ve giderlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalının istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/09/2019 tarih ve 2016/693 Esas, 2019/919 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/14612 E. sayılı icra dosyasından dolayı talep edilen 152,30 TL yönünden İTİRAZIN İPTALİNE,
715.992.60 TL yönünden davanın konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Davalı tarafından itiraz edilen 83.615,38 TL yönünden DAVANIN REDDİNE,
Hüküm altına alınan 152,30 TL’na taleple bağlı kalınarak icra takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine,
3-715.992,60 TL’nin %20.si oranına isabet eden 143.198,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 48.919,86 TL karar ve ilam harcından icra dosyasına yatırılan 3.999,35 TL harcın ve ilk derece mahkemesince yazılan 13.01.2020 tarihli ve 2020/5 Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresi ile tahsili istenilen 45.603,61 TL harcın mahsubu ile fazla tahsil edilen 683,10 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalı tarafa iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 715.992,60 TL ile 152,30 TL’nin toplamı 716.144,90 TL üzerinden karar tarihindeki AAÜT tarifesi uyarınca hesaplanan 42.595,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen 83.615,38 TL için karar tarihindeki AAÜT tarifesi uyarınca hesaplanan 9.439,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından ilk derece mahkemesindeki yargılama aşamasında karşılanan toplam 1.448,90 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesap olunan 1.297,42 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından ilk derece mahkemesindeki yargılama aşamasında karşılanan toplam 10,00 TL yargılama giderinin davanın kabul-red oranına göre hesap olunan 1,05 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avanslarının yatıran taraflara talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
10-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan 12.401,00 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
11-Davalı tarafından istinaf aşamasında karşılanan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcına ilişkin yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nın 364/1 maddesi ve HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere 4.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.