Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/2446 E. 2022/526 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2446
KARAR NO : 2022/526

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO :2018/469
KARAR NO :2020/311
KARAR TARİHİ :01/09/2020
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ:08/10/2020
DAVA :İtirazın İptali
B.A.M. KARAR TARİHİ :27.04.2022
KARAR YAZIM TARİHİ :27.04.2022
İSTEM: Davacı, 25/02/2016, 09/05/2016 ve 29/12/2016 tarihli sözleşmeler ile davalının internet erişim sağlayıcısı olduğunu, sözleşmeler gereği hizmetlerini tam ve eksiksiz olarak verdiği sırada davalı tarafın keşide ettiği 09/03/2017 tarihli ihtarname ile sözleşmelerin feshedildiğini, davalının internette kesintiler olduğu gerekçesiyle sözleşmeleri feshettiğini ancak bu konu ile ilgili kanıt sunamadığını, fesih işleminin sadece davalının beyanı ile yapıldığını, bunun üzerine davalının fesihten önce ödemesi gereken faturalar ve sözleşme fesih bedellerine yönelik olarak İzmir 4. İcra Müdürlüğünün 2017/6740 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı, davacının sözleşmeler gereği sürekli servis sağlayamadığını ve internette kesintiler meydana geldiğini, sıklaşan kesintilerin davacının işini aksatacak boyuta geldiğini, sözleşmede yazılı adreslerde benzin istasyonu ve yağ fabrikası işlettiğini, kesintilerin davacıyı olumsuz etkilediğini, bu durumun davacıya defalarca bildirildiğini ancak çözüm üretilmediğini, bu yüzden sözleşmelerin haklı nedenle feshedildiğini, kesintilerin bir kısmının 01-02-03-04-05/03/2017 tarihlerinde olduğunu, bu nedenle sözleşmelerin 09/03/2017 tarihinde feshedildiğini, davacı tarafın iskonto üzerinden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, fesih anına kadarki tüm faturalarını ödediğini, sözleşmeye uygun hizmet verilmediğine dair tanıkları bulunduğunu belirterek davanın reddine, davacı alacaklının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; “davanın kabulüne, İzmir 4 İcra Müdürlüğünün 2017/6740 ESas sayılı takip dosyasında davalının itirazının iptaline, takibin kaldığı yerden 15.865,42 TL asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı isteminin kabulüne, hükmolunan alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan bilirkişi raporunda yağ fabrikası olan yerdeki kesintilerin işleyişi önemli ölçüde aksatacak ve bozacak nitelikte olduğunun tespit edildiğini, bu tespitin davalının feshinin haklı nedene dayandığını ortaya koyduğunu ancak mahkemece bu hususun değerlendirilmediğini, dosyada, kesintilerin …’dan veya mücbir sebepten kaynaklandığına dair bir kayıt bulunmadığını, bilirkişi incelemesinde de bu yönde bir tespit bulunmadığını, tanık beyanlarında yaşanan aksaklıkların ve oluşan ticari kayıpların ortaya konduğunu, tanık anlatımlarının mahkemece dikkate alınmadığını, benzin istasyonlarındaki 1-2 saniyelik kesintilerin bile işlerin devamını önemli ölçüde aksattığını, bu nedenle bilirkişi raporlarındaki aksi görüşü kabul etmediklerini, yapılan feshin haklı nedene dayandığını ve davacının bir alacağının bulunmadığını, davacının sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüklerini ihlal ettiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ödenmeyen fatura ve haksız fesih nedeniyle tahakkuk ettirilen sözleşme fesih bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Taraflar arasında 25/02/2016, 09/05/2016 ve 29/12/2016 tarihli elektronik haberleşme hizmet sözleşmeleri imzalandığı ihtilafsızdır. Davalı taraf, sözleşme gereği davacının sağlamakla yükümlü olduğu internet bağlantısında sık sık kesintiler olduğunu ileri sürerek sözleşmeleri feshetmiştir. Mahkemece, davalının internet sağlayıcısının … AŞ olduğu, taraflar arasındaki sözleşmelere göre … AŞ’den kaynaklı sorunlardan davacının olmadığı, sözleşmelerin feshini gerektirir sebebin varlığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin 4/1 maddelerinde; alınan hizmete ilişkin arıza, şikayet bildirimlerinin telefon veya e-posta yolu ile bildirilmesi halinde davacının kendi kontrolü altındaki ve kendinden kaynaklanan problemlere en geç 30 dakikada müdahale edeceğinin düzenlendiği ve telefon numarası ile e-posta adresinin belirtildiği görülmüştür. Buna göre hizmet alan davalının arıza veya kesintiyi telefon veya e-posta yolu ile bildirmesi mümkündür. Davacı şirketin dosya arasında mevcut 22/05/2019 tarihli yazısında davalının e-posta adresine ilettiği bir arıza kaydı olmadığı belirtilmiş ise de yazı içeriğinde telefon ile bildirim yapılıp yapılmadığına ilişkin bir kayda yer verilmemiştir. Davalı taraf ise gerek fesih bildiriminde ve gerekse cevap dilekçesinde kesintilerin davacıya bildirildiğini belirtmiş, dinlenen tanıklar da kesinti durumunda davacı şirket elemanlarına telefon ile ulaşılarak arızanın bildirildiğini beyan etmişlerdir. Mahkemece bu konuda herhangi bir araştırma yapılmamıştır.
O hâlde, mahkemece, sözleşmelerde belirtilen telefon numarasına ilişkin görüşme döküm ve varsa ses kayıtları getirtilerek davalı tarafın arızaya ilişkin bildirimleri yapıp yapmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre ve her bir sözleşme için fesih koşullarının oluşup oluşmadığı bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davalının istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf talebinin KABULÜNE, İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/09/2020 günlü ve 2018/469 Esas, 2020/311 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince belirtilen eksiklikler giderilerek hasıl olacak sonuca uygun yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,
2-Peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde 27.04.2022 tarihinde, oy birliği ile kesin olarak karar verildi.