Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/2231 E. 2022/548 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/2231
KARAR NO : 2022/548

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2019/466
KARAR NO : 2019/1397
KARAR TARİHİ : 12/12/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ: 20/02/2020
DAVA : Tazminat
B.A.M. KARAR TARİHİ : 28/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/04/2022

İSTEM: Davacılar, murisleri …’in dava dışı bankadan kullandığı genel kredi sözleşmesi nedeniyle 10/05/2013 tarihinde davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta poliçesi imzaladığını, murisin 06/01/2017 tarihinde vefat ettiğini, davalı sigorta şirketince 13/02/2017 tarihli cevabi yazıda ” söz konusu poliçenin vefat tarihinden önce iptal edilmiş olması nedeniyle geçerli olmadığından tazminat talebini değerlendirmeye alamadıklarını” belirttiklerini oysa ki murisin poliçe bedelini ödediğini ve hiçbir şekilde sözleşmeyi iptal etmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL Hayat sigortası bedelinin murisin ölüm tarihi olan 06/01/2017 tarihinden itibaren işeyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
CEVAP:Davaya konu alacak için kısmi dava açılamayacağını,murisin 6926183 numaralı, 10/05/2013 başlangıç, 10/05/2018 bitiş tarihli, ilk yılında 90.000,00 TL bedelli, yıllara göre azalan bakiyeli vefat teminatını havi uzun süreli kredi grup hayat sigortası katılım sertifikası bulunduğunu, sertifikanın 10/11/2015 vade tarihli prim tutarının ödeme aracı olarak belirlenen 13374342 numaralı hesap bakiyesinin müsait olmamasından dolayı tahsil edilemeyip poliçenin 22/12/2015 tarihinde tahsilatsızlık nedeniyle iptal edilmiş olduğunu, muris …’in … no’lu cep telefonuna 07/12/2015 ve 17/12/2015 tarihlerinde kısa mesaj da gönderildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile 43.471,00-TL nin, davalı sigorta şirketinin ödemeyi red tarihi olan 13/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek temerrüd faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ve mahkeme kararının hatalı olduğunu, davacıların murisinin kusur durumu incelenmeden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, davacıların murisinin davalı sigorta şirketi ile hayat sigorta poliçesi imzalamasından kaynaklı sigorta bedelinin tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Mahkemece dava dışı banka ile davacıların murisi arasında imzalanan ticari kredi nedeniyle “Uzun Süreli Finansör Grup Hayat Sigortası”yapıldığı , poliçenin her ne kadar murisin ölümünden önce prim ödenmemesi sebebiyle iptal edildiği savunulmuş ise de bilirkişi raporuna göre poliçenin 2013-2014 tarihlerinde primlerinin tümünün ödendiği, davalı sigorta şirketi davaya konu poliçeyi usulüne uygun bir şekilde iptal etmediği için poliçenin davacılar murisi …’in ölüm tarihi itibariyle yürürlükte olduğu, muris … 06/01/2017 tarihinde vefat ettiği için poliçenin ölüm teminatı olan 43.471,00-TL ile sınırlı olduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Öncelikle … AŞ. ‘nin feri müdahale talebi görevsiz mahkemede 04/07/2017 tarihli celsede kabul edilmiş olmasına rağmen istinaf incelemesine konu gerekçeli karar başlığında bankanın feri müdahil olarak yer almadığı görülmüştür. Bu durum usul ve yasaya aykırıdır.
… AŞ. feri müdahale talebinde 6926183 numaralı Hayat Sigorta Poliçesinin müşteri hesabının müsait olmaması sebebiyle gerekli prim tahsilatı yapılamadığından 22/12/2015 tarihinde iptal edildiğini, poliçenin prim tahsilatı yapılamadığından iptal edildiği bilgisinin davacılar murisine sms yoluyla bildirildiğini belirtmiştir. Dilekçe ekindeki sms kayıtlarında ise … nolu cep telefonuna 19/09/2015 tarihli sms de poliçe priminin tahsil edilemediği, 14/10/2015 tarihli sms de poliçe priminin tahsil edilemediği yine 12/11/2015 tarihli sms de primin tahsil edilemediği bildirilmiş, 12/12/2015 tarihli sms de de primin tahsil edilemediği davacıların murisine bildirilmiş; 22/12/2015 tarihli sms de ise poliçenin tahsilatsızlık nedeniyle iptal edildiği bilgisi verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin ise … nolu cep telefonuna 07/12/2015 tarihinde “hayat sigortanıza ait 44,18 TL prim tutarı 10/12/2015 tarihinde banka hesabınızdan tahsil edilecektir.” şeklinde 17/12/2015 tarihinde ise “hayat sigortanız, 10/11/2015 vadeli 88,36 TL priminin ödenmemesi halinde 21/12/2015 itibariyle iptal olacaktır.” şeklinde sms gönderdiği görülmektedir.
Bilirkişi raporuna göre ise 2013-2014 tarihlerindeki primlerin tümü ödenmiş,2015 yılına ait ödemelerden ağustos ayının ödeme belgesi ibraz edilmemiştir.SMS’lere konu edilen eylül,ekim,kasım,aralık aylarına ait primin ödenip ödenmediği ise raporda belirtilmemiş,bu durum Mahkemece de irdelenmemiştir.Hesap bakiyesinin prim tahsili için yetersiz olduğunun belirlenmesi halinde müterafik kusur gündeme gelecektir zira davacıların murisi sigortadan yararlanan şahıs olup primlerin ödenip ödenmediğini takiple yükümlü bulunmaktadır.Nitekim kredi sözleşmeleriyle bağlantılı sigortaların yapılması halinde sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla çıkarılan “Bireysel Kredilerde Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği” 17.1.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 1.2.2009 tarihinde yürürlüğe girmiştir.Bu meyanda prim tahsilatı için hesapta yeterli para bulunup bulunmadığının da kredi borçlusu tarafından takibi gerekmekte olup eldeki davada gerek davalı sigorta şirketince gerekse feri müdahil banka tarafından murisin cep telefonuna gönderilen smslerde hesapta prim tahsilatı için para bulunmadığı defalarca bildirilmiştir.Bu durumda gerekirse yeniden mahkemece murisin ilgili hesabına ait tüm hesap hareketleri ve belgeler getirtilerek inceleme yaptırılması böylece sigorta primlerinin tamamının tahsil edilip edilmediği belirlenmelidir.
TTK. 1434. Maddesine göre izleyen primlerden herhangi biri zamanında ödenmezse sigortacı, sigorta ettirene noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla 10 günlük süre vererek borcunu yerine getirmesini aksi halde süre sonunda sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ihtar eder. Bu sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sigorta sözleşmesi feshedilmiş olur. Oysa ki olayda davalı sigorta şirketi ödenmeyen primin istemini davacıların murisinden noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla istememiştir. Bu durumun sms yoluyla sigortalıya bildirilmesi yeterli değildir. Bu şekilde yapılan bildirimin,geçerli bir bildirim olacağına dair poliçede özel şart da bulunmamaktadır.
Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır.O halde olayda tarafların müterafık kusurlu olup olmadıkları alınacak bilirkişi raporuna göre belirlenerek şartları oluştuğunda mahkemece tarafların kusur oranları da takdir edilmek suretiyle bir hüküm kurulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen eksiklikler giderilerek oluşacak sonuca göre yeniden hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2019/466 Esas, 2019/1397 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Belirtilen eksiklikler giderilerek hasıl olacak sonuca uygun yeni bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE,
3-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 744,40 TL istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından kurulacak esasa ilişkin hükümde dikkate alınmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde 28/04/2022 tarihinde, oy birliği ile kesin olarak karar verildi.