Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2020/2157 E. 2022/316 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2157
KARAR NO : 2022/316

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2020
NUMARASI : 2019/862- 2020/211
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
B.A.M.KARAR TARİHİ : 04.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.03.2022

İSTEM; Davacı, şirketin … Organize Sanayi Bölgesinde(…) yer alan fabrikasında doğalgazdan elde edilen buharla elektrik üretildiğini, Organize sanayi bölgelerinde doğalgaz, elektrik, su gibi hizmetlerin tamamının yasal zorunluluk nedeniyle sadece Organize Sanayi Bölgesinden temin edilebildiğini, …’nin …’tan aldığı doğalgazı bir kâr payı ilave ederek organize sanayi bölgesi içinde kalan sanayi kuruluşlarına sattığını, …’ın 2018 Eylül ayından itibaren 4 ay süre ile Organize Sanayi Bölgelerine verdiği doğalgazda tarife değişikliğine gittiğini, organize sanayi bölgesi içerisinde doğalgazdan buharla elektrik üreten 5 adet fabrika olduğunu, bu fabrikaların tamamının ürettikleri elektriği kendileri kullandıklarını yani ticari amaçla satmadıklarını, ortak kullanılan sayaçtan geçen doğalgaz kompozit tarife üzerinden fiyatlandırıldığını fakat Eylül 2018’de bu konuda bir ihtilaf oluştuğunu, şirketin … fabrikasında ürettiği elektriği şirketin …’da bulunan fabrikasının tüketiminden mahsup edilmek üzere …’a verildiğini, ortada ticari bir satış olmadığını, … tarafından düzenlenen 2.571.922,47 TL tutarlı faturaya itiraz edilerek iade edildiğini, ancak taraflar arasındaki bildirimler neticesinde şirket tarafından fatura tutarının ödendiğini, bu ödemenin …’ye yapıldığını dolayısıyla iadenin de … tarafından yapılması gerektiğini fakat ihtilafın sadece … ile … arasında olmayıp …’nin faturaya dayanak aldığı … faturasının da haksızlığının ve bu faturalara esas olan doğalgaz tüketimleri ile elektrik üretimlerinden dolayı ortada gerçek bir borç mevcut olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000 TL’lik kısımdan şirketin borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Organize Sanayi Bölgesi, davanın ana konusu davalı … tarafından … Organize Sanayi Bölgesine kesilen ve davacı firmaya yansıtılan 2.571.922,47 TL fatura bedelinden sorumlu olmadıkları iddiası ile açıldığından 100.000,00 TL sınırlı belirsiz alacak davası olarak bu davanın açılmasının mümkün olmadığını, bu davada davalı olarak taraf sıfatının yokluğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ve davalı olarak kendilerinin gösterilmesinde davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile öncelikle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın …’a bildirilmesini talep etmiştir.
Davalı …, şirket ile … arasında düzenlenen sözleşme gereği yetkili mahkemelerin Ankara Ticaret Mahkemeleri ve Ankara İcra Müdürlükleri olduğunu, dava konusu borçla ilgili şirket ile … arasındaki sözleşmeyle ilgili davacı … şirketinin dava açamayacağını, davacının davayı açmakta hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece, davacının davalı … Organize Sanayi Bölgesi’ne 2.571.922,47 TL’lik doğalgaz faturasının ödemesini ya pmasına rağmen dava konusunun davacı şirketin ödeme yaptığı doğalgaz faturasına ilişkin borçlu olunmadığının tespitine ilişkin olduğu ancak kural olarak eda davasının açılmasının mümkün olduğu hallerde tespit davası açılamayacağı, bu durumun hukuki yarar ilkesine aykırı olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiği, davacının her ne kadar borçlu olmadığı halde davalı … Organize Sanayi Bölgesine ödemiş olduğu 2.571.922,47 TL ödediğini iddia ederek bu davayı açmışsa da neticeside bu paranın iadesine ilişkin bir talebinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı ve Davalı … Boru Hatları İle … Taşıma Anonim Şirketi istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde;
-İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,
– Fatura tutarının ihtirazi kayıt ile ödendiğini, taraflar arasında ödeme ile ilgili olarak 27/12/2018 tarihli protokol yapıldığını,
– … sistemi gereği, büyük firmaların her gün, bir sonraki günün elektrik kullanım miktarlarını sisteme girmek zorunda olduklarını, … firmasında bu işle görevli olan personelin 23.09.2018 günü, bir sonraki günün yani 24.09.2018 gününün tahminlerini girerken bir hata yaptığını, saat 10.00-16.00 arasındaki 6 saatlik zaman diliminde fiilen satış yapılmadığı halde satış bilgisi girdiğini,
– … tarafından …’ye ve … tarafından …’a Eylül 2018 ayı revize doğalgaz bedeli konulu, dava konusu 2.571.922,47 TL’lik faturanın kesildiğini,
-Davalılar aleyhine doğrudan bir eda davası açılmasının mümkün olmadığını, doğrudan …’ye istirdat talepli eda davası açılması halinde, …’nin faturası bir yansıtma faturası olduğu için bu davada …’ın …’ye kestiği asıl faturanın haksızlığının tespit edilmesinin sorunlu olacağını, istirdat istemli eda davasının … ve …’a birlikte açılması halinde ise …’a yapılan bir ödeme söz konusu olmadığı için … tarafından geri ödenecek bir bedel de olmadığı için davanın …’la ilgili kısmının … aleyhine sonuçlanacağını,
-…, … ve … arasındaki üçlü ilişkinin tamamı incelenmeden …’ın borçlu olmadığının tespitinin mümkün olma ığını, bu tespitin yapılabilmesi için de menfi tespit davasının, ilişkinin her iki diğer tarafına (… ve …) karşı birlikte açılması zorunluluğu olduğunu, bu iki diğer taraftan sadece birine karşı açılacak bir menfi tespit davası ile …’ın ihtilaf konusu faturadan dolayı borçlu olmadığının tespiti mümkün olmayacağını, husumet bu nedenle hem …’ye hem de …’a birlikte tevcih edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Boru Hatları İle … Taşıma Anonim Şirketi istinaf dilekçesinde: davacı ile … arasında akdi veya hukuksal bir ilişki mevcut olmadığı, dolayısıyla davanın kuruluş yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, … ile diğer davalı arasında 29.12.2017 tarihinde 2018 yılı Doğal Gaz Alım Satım Sözleşmesi (dosyaya mübrez) imzalanmış olup, davacı şirketin … bünyesinde bulunan katılımcılardan biri olduğunu, davacı …’ın müşterileri arasında bulunmadığı gibi, … tarafından …’a fatura kesilmesinin de söz konusu olmadığını, davada kesilen söz konusu iki faturadan hangisine ilişkin borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiğinin belirtilmediğini,
-Davacı tarafından, … tarafından diğer davalı …’ye kesilen faturadan kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti talep ediliyorsa, davacı … bu fatura ilişkisinde taraf olmadığını, … tarafından davacı …’a kesildiği belirtilen faturadan kaynaklı borçlu olunmadığının tespitini talep ediliyorsa da söz konusu fatura ilişkisi davacı firma ile diğer davalı … arasında olup …’ın bu hukuki ilişkinin tarafı olmadığını, her iki durumda da davacı firma tarafından …’a husumet yöneltilmesinde hukuka uygun olmadığını,
-Davanın … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini,
-Davanın reddi nedeniyle müvekkil kuruluş lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, menfi tespit isemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafın itirazi kayıt ile ödediğini bildirdiği 2.571.922,47 TL fatura üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik fatura bedelinin 100.000 TL lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitinden kaynaklanmaktadır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen ilk derece mahkemesi kararı hakkında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince hukuki nitelendirmenin davada ki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı, özellikle eda davası açılması için gerekli şartlar mevcut olduğu halde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmaması, bu durumun mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, somut olayda davacı tarafından doğalgaz bedelinin ödenmesi nedeniyle tespit davası ile birlikte eda davası veya sadece eda davası gerekmesi karşısında, istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı ve davalı … Boru Hatları İle …. Taşıma Anonim Şirketi tarafından yapılan istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2020 tarih, 2019/862 Esas, 2020/211 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı ve davalı … Boru Hatları İle … Taşıma Anonim Şirketi istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 26,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken 80,70 TL harçtan Davalı … Boru Hatları İle … Taşıma Anonim Şirketi tarafından yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile kalan 26,30 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-İstinaf talebinde bulunan davacı ve davalı … tarafından karşılanan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İlişkin, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nın 364/1 maddesi ve HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere 4.3.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.