Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/844 E. 2021/838 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/844
KARAR NO : 2021/838

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/526
KARAR NO : 2018/789
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 06/11/2018
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
B.A.M. KARAR TARİHİ : 09/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2021

İSTEM: Davacı şirket, kendilerinin davalı kurumun su abonesi olduğunu, aboneliğe takılı bulunan eski su sayacının 1998 yılından 2016 yılı Şubat ayına kadar kullanıldığını, bu süre zarfında iş yerinde çalışan sayısının ve iş kapasitesinin azaldığını ve kullanılan suyun azaldığını, davalı kurumun sayacı 2016 yılı şubat ayında değiştirdikten sonra 15.07.2002 ile 12.02.2016 tarihleri arası için sayacın bozuk olduğundan bahisle bu tarihler arası için kıyas tahakkuku yapmak suretiyle 34.616,56 TL borç tahakkuk ettirdiğini, kıyas tahakkukunun mevzuata ve sözleşmeye aykırı olduğunu, ayrıca 10 yıllık zamanaşımı dolmuş olan süreye ilişkin borçlarında istenemeyeceğini ileri sürerek bu miktardan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP : Davalı, sayacın bozuk olması nedeniyle tüketim kaydetmediği dönem için yapılan kıyas hesaplamasının mevzuata uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, su borcunun tahakkuk tarihi olan 12.02.2016 tarihinden itibaren geriye doğru 10 yıllık süreye ilişkin zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle ve alınan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davacının ödemesi düşüldükten sonra kalan 28.640,73 TL’den dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : Davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı, kurum tarafından yapılan kıyas işlemi ile tahakkukun tarifeler yönetmeliğine uygun olarak belirlendiğini, olayda zamanaşımı süresininde dolmadığını istinaf sebebi olarak bildirmiştir.
GEREKÇE :Dava, davacı abonenin abonelik adresinde kurulu bulunan su sayacının 15.07.2002 ile 12.02.2016 tarihleri arasında tüketim kaydetmemesi nedeniyle kurumun kıyaslama yapmak suretiyle belirtilen dönemler için tahakkuk ettirdiği su borcundan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden dolayı zamanaşımı süresi 10 yıl olup zamanaşımı süresinin her bir aydan itibaren hesaplanması gerektiğinden mahkemece bir kısım alacağın zamanaşımına uğradığına dair saptaması yerinde bulunmaktadır.
İDM tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.02.2006 ile 01.06.2008 dönemi arasındaki 28 aylık sürede aylık tüketim 14,4 m³ olarak belirlenmiş ve bu belirleme esas alınarak mahkemece hüküm tesis edilmiş olup davacı bu miktara itiraz etmemiştir.
Olaya uygulanması gereken ….. Tarifeler Yönetmeliği’nin 14/2-c maddesinde sayacın ilk abonelik yılı bittikten sonra herhangi bir nedenle durmuş olması halinde varsa bir önceki yılın aynı dönemine ait sarfiyatı, yok ise yıllık sarfiyat ortalamasının baz alınarak ilgili dönem tarifeleri ile tahakkuk yapılacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır. Tarifeler yönetmeliği tarafları bağlayıcı niteliktedir.
Sarfedilen su miktarının zaman içinde ihtiyaçlara göre değişiklik gösterdiği izahtan varestedir. Bu itibarla eldeki davada işyerinde çalışan kişilerin sayısı, iş kapasitesinin düşmesi gibi hususlar esas alınarak hesaplama yapılması olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda dahi tarifeler yönetmeliğinin esas alınarak miktarın belirlenmesi zorunludur.
Yukarıda belirtildiği üzere davacı taraf 01.02.2006 ile 01.06.2008 tarihleri arasındaki dönemde aylık su tüketiminin 14,4 m³ miktarında olmasına itiraz etmemektedir. Bu durumda 01.06.2008 tarihinden sonraki su tüketimlerininde aylık 14,4 m³ üzerinden hesaplanması gerekir. Gerek ilk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu ve gerekse dairemizce alınan bilirkişi raporuna göre bu dönem 01.06.2008 ile 12.02.2016 tarihleri arasını kapsamaktadır. Bu itibarla 01.06.2008 ile 12.02.2016 tarihleri arasında da aylık tüketimin 14,4 m³ olduğu kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir. Yapılacak bu hesaplama matematik işlemi mahiyetinde olduğundan bilirkişilerce belirlenen birim fiyat, süre ve aylık 14,4 m³ tüketim esas alınarak dairemizce re’sen hesaplama yapılması cihetine gidilmiş ve bu suretle bulunan su tüketim miktarı ile bedeline atık su bedeli uygulanmıştır. Yapılan hesaplama ile davacının 9.789,80 TL su borcu ve 6.085,49 TL atık su bedeli olmak üzere toplam 15.875,29 TL den borçlu olduğu kabul edilmiştir.
Davacı davalı tarafından tahakkuk ettirilen borcu ödemiş bulunduğundan, ödenen miktardan borçlu olunan miktarın düşümü sonucu (34.616,56-15.875,29) 18.741,27 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir.
İlk derece mahkemesi tarafından değinilen bu husus gözetilerek 18.741,27 TL’nin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan davalının istinaf itirazının kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜ ile; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27.06.2018 tarih ve 2016/526 E., 2018/789 K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının 18.741,27 TL’den dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödenen 18.741,27 TL’nin ödeme tarihi olan 15.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin REDDİNE,
3-İlk derece mahkemesince 2018/533 harç no’lu, 12/12/2018 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile tahsili istenilen 1.365,27 TL harcın iadesinin istenilmesine,
4- Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.280,22 TL karar ve ilam harcından 591,17 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 689,05 TL’nin davalıdan tahsiline, işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 591,17 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından karşılanan toplam yargılama gideri olan 1.157,50 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 626,67 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından karşılanan toplam yargılama gideri olan 25,50 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 11,69 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf talebinde bulunmadığı göz önüne alınarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 3.436,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Kullanılmayan gider avanslarının yatıran taraflara iadesine,
11-Davalı Belediye tarafından peşin olarak yatırılan 489,15 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
12-Davalı Belediye tarafından istinaf aşamasında karşılanan 98,10 TL İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 5,50 TL e-tebligat ücreti olmak üzere toplam 903,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde 09/06/2021 tarihinde, oy birliği ile kesin olarak karar verildi.