Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/3303 E. 2021/1214 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/3303
KARAR NO : 2021/1214

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2017/1333
KARAR NO : 2019/743
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
İSTİNAF BAŞVURU TARİHİ : 20/08/2019-02/09/2019
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
B.A.M. KARAR TARİHİ : 24/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/09/2021

İSTEM; Davacı, davalının ….’a ait …. tesisat numarası üzerinden ticarethanesinde enerji kullandığını, davalının ayni zamanda ….’ ın mirasçısı olduğunu ve mirası da reddetmediğini, 2009/6,7,8 otomatik dönem tahakkuku, 2012/3,4. dönem otomatik tahakkuku, 2012/6,8,9. döneme ait endeks esaslı olmayan ek tahakkuk, 2013/1. döneme ait endeks esaslı olmayan ek tahakkuk bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4920 sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının takibe haksız itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verlimesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı, dava dilekçesi ekindeki 02.05.2011 tarihli taksitlendirme protokolünde davacı …’ın kefil olarak imzasının bulunduğunu, kefaletin Borçlar Kanunu 583/1. madde gereği geçerli olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen adresin davalı tarafından kullanılmadığını, ….’ın terekesinin borca batık olduğunu, bunun defi yolu ile de ileri sürülebileceğini, talebin zamanaşımına uğradığını, davanın reddi ile davacı aleyhine %20 icra inkar tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece, mirasçıların tereke borcundan müteselsilen sorumlu oldukları, davalınında, ….’ın mirasçılarından birisi olduğu, takibe konu borçların tümünün sayacın kaydetmiş olduğu endeks değerlerine göre tahakkuk etmiş normal elektrik borçlarından oluşmakta olduğu, dava konusu abonelikte 02.05.2011 tarihinde …. tarafından ödenmeyen elektrik borçlarının 6111 sayılı yasadan yararlanılarak taksitle ödenmesi için müracaat edildiği, yapılandırma kapsamındaki borçlar ödenmediğinden taksitlendirmenin iptal edildiği, bu arada yapılandırma tarihinden sonra aboneliğe tahakkuk eden tüketime dayalı normal dönem borçlarının da ödenmediği, davalının ….’ın mirasçısı sıfatıyla borçtan sorumlu olduğu her ne kadar davalı, mirasın hükmen reddini talep etmiş ise de; yapılan araştırma ve toplanan delillere göre murisin terekesinin borca batık olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 7.738,23 TL asıl alacak, 2.079,71 TL işlemiş faiz, 374,33 TL işlemiş faiz KDV si olmak üzere toplam 10.192,17 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN: Davacı ve davalı istinaf talebinde bulunmuştur.
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde;
-İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,
-Gecikme zammı ve KDV’sinin hesaplanarak asıl alacağa ilave edilmesi gerektiğini,
-İcra inkar tazminatına hükmedilmemesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı istinaf dilekçesinde;
-İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,
-Dava ile mirasın hükmen reddedildiği defi olarak ileri sürüldüğünü, murisin terekesi borca batık halde olduğunu, bu defi sebebiyle mirasçı olarak da borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını,
-Taksitlendirme protokolünün muris sağken imzalandığını mirasın reddinin hükme defii olarak ileri sürülebileceğini,
-Taksitlendirme protokolünün kefil olarak imzalandığını, kefaletin geçersiz olduğunu,
-İcra takibinin kefalete ilişkin olmadığını, borçlu olarak takipte bulunulduğunu,
-Takibe itiraz edilmesine rağmen 1 yıl sonra itirazın iptali davası açıldığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, abonelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Davacı ile davalının murisi …. arasında işyeri için abonelik sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafça 2009, 2012 ve 2013 dönemlerine ilişkin ek tahakkuk bedellerinin ödenmediği iddiasıyla …. ile davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu İzmir 21. İcra Müdürlüğü’nün 2013/4920 sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, takibin 19.04.2013 tarihinde …. ile davalı aleyhine başlatıldığı, ….’ın vefatı üzerine mirasçılarına yönelik yeniden ödeme emri düzenlendiği görülmüştür. Abonelikten kaynaklanan borca ilişkin 02.05.2011 tarihinde taksitlendirme protokolü düzenlendiği, protokolü ….’ın borçlu, …’ın kefil sıfatıyla imzaladığı belirlenmiştir.
İlk derece mahkemesince davalının mirasçı olarak borçtan sorumlu olduğu, yapılandırma kapsamında imzalanan taksitlendirme protokolüne rağmen borcun ödenmediği, murisin terekesinin borca batık olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de takibin abone ile kefil olan davalı aleyhine başlatıldığı, borcun tahsili için protokole dayanıldığı anlaşılmıştır. Protokol hükümleri dikkate alınmak suretiyle ve faize faiz işletilmeden, kefalet limiti ile sınırlı olmak üzere hesap yapılması yönünden dairemizce bilirkişiden ek rapor alınmış, davalının 2.760,97 TL asıl alacak ile 690,55 TL gecikme zammından sorumlu olduğu belirlenmiştir.
İcra takibinden sonra abonenin vefat ettiği, takibin muris ile kefil olan davalı aleyhine başlatıldığı, abone olan murisin sağlığında kullanılan elektrik için davalının aynı işyerinde bulunması nedeniyle davalının kullanıcı olarak sorumlu tutulmasını gerektirmeyeceği de açıktır.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı ve davalının istinaf itirazlarının kısmen kabulüne, davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun İzmir 21. İcra müdürlüğünün 2013/4920 takip sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile hüküm vermeye yeterli bilirkişi raporu ile belirlenen 2.760,97 TL asıl alacak, 690,55 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 3.451,52 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak olan 2760,97 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı ve davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/06/2019 günlü 2017/1333 Esas 2019/743 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2013/4920 takip sayılı dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 2.760,97 TL asıl alacak ve 690,55 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 3.451,52 TL üzerinden devamına,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Hüküm altına alınan 3.451,52 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli harç miktarı olan 235,77 TL karar ilam harcının peşin yatırılan 129,73 TL ve icra dosyasına yatırılan 53,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 52,34 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline,
6-İlk derece mahkemesince yazılan 07/10/2019 günlü 2019/560 harç sayılı harç tahsil müzekkeresinin iadesinin istenilmesine, işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan harç miktarı toplamı olan 129,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından karşılanan toplam yargılama gideri olan 1.168,20 TL’nin kabul ve red orarına göre hesaplanan 375,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından karşılanan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 3.451,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa talep halinde iadesine,
13-İstinaf talebinde bulunan davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
14-İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
15-İstinaf talebinde bulunan davacı ve davalı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde 24/09/2021 tarihinde, oy birliği ile kesin olarak karar verildi.