Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/957 E. 2023/1046 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/957
KARAR NO : 2023/1046

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28.04.2023
NUMARASI : 2023/116 E.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 13.07.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.07.2023

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.04.2023 tarih 2023/116 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında inşaatın yapımı amacıyla adi ortaklık kurulduğunu, karın % 50 sinin davacıya ait olacağı kararlaştırıldığını, davalının toplam 600.505,00-TL adi ortaklık kapsamında ödeme yaptığını, adi ortaklığa konu inşaatın davacının emek ve sermaye katkısı ile tamamlanmış olmasına rağmen elde edilen kardan mahrum bırakıldığını, yapılan ödemelerin kabul edilebilir olmadığını, tasfiyenin mahkemece gerçekleştirilmesi gerektiğini, belirterek; davalıya devredilen 1, 2, 4, 9 ve 10 nolu daireler ile davalının banka hesabına üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, tedbir talebinin yasal koşullarının oluşmadığı, belirtilerek; ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili, davacı ile davalı arasında … Ada … Parsel üzerinde yapılacak inşaatın yapımı amacıyla adi ortaklık kurulduğunu, ortaklık sözleşmesinde öngörülen amacın gerçekleşmesi ve inşaatın tamamlanması nedeniyle tasfiye işlemlerinin yapılarak sözleşme gereği tasfiye sonrası hesaplanacak karın % 50’sinin davacıya ödenmesi gerektiğini, yapı denetim dosyasında yer alan ve ekte de sunulan 31/12/2022 tarihli yıl sonu seviye tespit tutanağının ilgili belediye tarafından da onaylanması suretiyle yapının gerçekleşme oranının 31/12/2022 tarihi itibarıyla % 100 olarak kayıt altına alındığını, 05/01/2023 tarihinde dekonttan anlaşılacağı üzere davalı tarafından davacı hesabına 11/10/2021 tarihli sözleşme ile kurulan ortaklığın bitim ile alınan paranın iadesi hesap kapaması açıklamasıyla 435.000,00-TL ödeme yapıldığını, davacı tarafından farklı tarih ve miktarlarda olmak üzere toplam 600.505-TL tutarında nakit paranın davalı hesaplarına aktarıldığını, yapılan bu ödemenin adi ortaklık bünyesinde yapılan ödemeler olduğunu, davacının ortaklık kapsamında yaptığı ödemeler ve kattığı emek sonrasında inşaat işinde ilerlemeler kaydedildiğini, inşaat işinin tamamlanarak adi ortaklığın kuruluş amacının gerçekleştiğini, adi ortaklığın mahkeme eliyle tasfiyesi talep edildiğini, tasfiye davası sırasında adi ortaklık malvarlığının muhafazası yönünden gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini, tasfiye davasına konu dairelerin kayıtlarına ihtiyati tedbir şerhi düşülmemesi durumunda daireler davalı tarafından kötüniyetli olarak 3. kişilere devredilerek tasfiye davasının konusuz bırakılacağını, tedbir talebimizin tek hakim tarafından incelenerek ret kararı verilmesinde usulen de isabet bulunmadığını, belirterek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Talep adi ortaklı kapsamında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
1. Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin nedenlerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
2. HMK’nun 389/1. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3. maddesi uyarınca tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
3. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir. Açıklandığı üzere ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için yaklaşık ispatın varlığı şarttır.
4. Önceki istinaf ilamında da işaret edildiği üzere somut olayda ihtiyati tedbir kararı verilmesi için aranan yaklaşık ispata ilişkin olarak, delillerin toplanması ve özel veya teknik bilgi yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerekli olduğu, bu çerçevede davacı tarafından istinaf ilamı sonrası dosyaya sunulan yıl sonu tespit tutanağı yeterli olmayıp davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği, mevcut dosya kapsamı, delil durumu ve yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle davacının ihtiyati tedbir kararı verilmesi için haklılığını yasaya uygun ve yaklaşık olarak ispat edemediği anlaşılmakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf itirazları yerinde değildir.
Bu itibarla, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40-TL’den peşin alınan 179,90-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 116,50-TL harcın ihtiyati tedbir isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 13.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.