Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/951 E. 2023/860 K. 05.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/951
KARAR NO : 2023/860

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18.04.2023
NUMARASI : 2023/268 E.
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 05.06.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.06.2023

Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.04.2023 tarih 2023/268 E. sayılı ara kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, başkan … tarafından düzenlenen rapor dinlenip, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortaklarından olup, cari hesabından kaynaklı alacaklı olduğunu, davalının aynı zamanda Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1055 E.sayılı dosyasında konkordato talebinde bulunduğunu, o dosyada davanın kabulü ile davalı borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, o projede müvekkili alacağına yer verilmediğini ileri sürerek, İİK 308/b-2 maddesi hükmü gereğince 1.318.408,42 TL alacaklarının davalıdan tahsili ile bu miktar alacağın bir banka hesabına bloke edilmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirilerek HMK 389 maddesi gereğince alacağın varlığının yargılamaya muhtaç olup yaklaşık ispat şartının bu aşamada gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/1055 E. – 2023/184 K.sayılı dosyasında çekişmeli alacaklar için pay ayrılmamış olduğundan müvekkilinin alacağının tehdide gireceğinden tedbir kararı verilmesinin zorunlu olduğunu, konkordato mahkemesinin çekişmeli alacaklar yönünden herhangi bir karar vermediğini, tasdik kararı ile pay ayrılmasına karar verilmemiş olmasının müvekkiline yüklenmiş olacağını, tasdik koşullarını düzenleyen İİK 305/1-d bendindeki yollama gereğince konkordato mahkemesinin çekişmeli alacak hakkında teminat gösterilmesine karar verebileceğini, ancak çekişmeli alacaklar için pay ayrılmaması ya da teminat gösterilmemesi halinde davanın kabulüne karar verilmesi halinde bile çekişmeli alacağın tahsil edilmesinin imkansız hale gelebileceğini, müvekkilinin bu konuda takip başlattığını, itiraz edilmemesi üzere takibin kesinleştiğini ancak komiserliğe kaydı yaptırılan müvekkili alacağına itiraz edildiğini, hak kaybına uğramaması bakımından çekişmeli hale gelen bu dava konusunda bloke edilmesini talep ettiklerini istinaf nedenleri olarak ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, İİK 308/b maddesi gereğince açılan alacak kaydı davasında tedbir istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava açılmış olması, mutlak ihtiyati tedbir kararı verilmesini gerektirmez. HMK’nın 390/3 maddesinde, ihtiyati tedbir isteğinin kabul edilebilmesi bakımından, ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı öngörülmüş olup, yasanın gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimâl de olsa aksinin mümkün olduğu ihtimâlini de gözardı edemez. Anılan yasal düzenlemelere göre, dosyadaki mevcut deliller ile davanın mahiyeti yaklaşık ispat kuralıyla birlikte değerlendirildiğinde, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığı belirlenmekle, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Yargılama aşamasında deliller toplandıkça gelişen durum ve şartlara göre yeniden talepte bulunulması mümkün olup dava konusu somut olayda talep tarihi itibariyle davacı alacağının bulunup bulunmadığı ve miktarları yönünden sunulu deliller birlikte değerlendirildiğinde HMK 390/3 maddesi kapsamında yasanın aradığı ve tedbir kararı verilmesini gerektiren yaklaşık ispat şartları oluşmadığı sabit olup bu nedenle ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmüştür.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve yaklaşık ispatın yerine getirilememesine göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati tedbir isteyen davacı yönünden istinaf karar harcı olan 296,40 TL’den peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 116,50 TL harcın ihtiyati tedbir isteyen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile ihtiyati tedbir isteyen davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 05.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.